Evlilikler azalırken boşanmalar rekor oranda artıyor

Özbekistan’daki aile ilişkilerine dair son veriler ciddi düşüncelere yol açmakta. 2025 yılının ilk yarısında, yani Ocak’tan Haziran’a kadar ülke genelinde 95.300 evlilik resmi olarak kaydedildi. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2.100 daha azъ.

Bu rakamların yanında daha da endişe verici bir durum gözlenmekte — boşanmaların sayısı artmaya devam ediyor. Bu yılın ilk altı ayında 23.300 aile resmi olarak dağıldı. Bu, geçen yıla göre 800 fazla. Yani, evlilikler azalırken boşanmalar artmakta.

Uzmanlar bu eğilimi farklı şekillerde yorumluyor. Kimisi bunu sosyo-ekonomik zorluklara bağlarken, kimileri modern toplumdaki değişken görüşlere, bağımsızlık arzusuna ve kişisel yaşama olan artan beklentilere bağlıyor.

Bu durum özellikle Taşkent’te belirgin bir şekilde göze çarpıyor. Ulusal zihniyette aile kutsal sayılsa da, başkentteki bazı çiftler evlenmekte acele etmiyor. Yapılan evliliklerin büyük bir kısmı da kısa sürede sona eriyor.

Psikolog ve sosyologlara göre birçok çift, doğru tercihi yapmadan evliliğe adım atıyor. Bu durum zamanla karşılıklı anlaşmazlık ve tartışmalara yol açıyor. Zor yaşam koşulları, işsizlik ve konut sorunları da boşanma oranını etkileyen temel etkenler arasında gösteriliyor.

Aynı zamanda bazı uzmanlar bu keskin verileri olumsuzluk olarak değil, toplumda psikolojik iyileşmenin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Onlara göre, “sağlıksız bir ilişkide yaşamaktansa dürüstçe boşanmak daha iyidir” görüşü yaygınlaşıyor ve bu, kişisel değerlere olan saygının bir işaretidir.

Bununla birlikte, devlet kurumları boşanmaların önüne geçmek amacıyla çeşitli projeler yürütmekte. Taşkent’te yakın zamanda, ilişkilerdeki stres ve anlaşmazlıkları çözmek amacıyla psikofizyolojik yaklaşıma dayalı danışmanlık merkezleri kuruldu. Bu merkezlerde ailelere profesyonel yardım sağlanmakta, ilişkiler güçlendirilmektedir.

Yasalarda da değişiklikler gözlenmekte. Artık bazı durumlarda, örneğin aile içi şiddet vakalarında, evliliği mahkeme yoluyla hızla sona erdirmek mümkün hale geldi. Bu, kadınların ve çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, evlilik ve boşanma sayıların arasındaki fark yalnızca bireysel tercihler değil, tüm toplumdaki değişimleri de yansıtmaktadır. Hazırlıksız evlilikler, karşılıklı saygı eksikliği ve maddi sıkıntılar her ailenin sağlamlığına etki etmektedir.

Her boşanma sadece iki bireyin değil, tüm toplumun sorunudur. Bu nedenle evlenmeye ciddi ve sorumlu bir şekilde yaklaşmak, evlenmiş olanların ise sabır, saygı ve iletişime dayanması gerekmektedir. Çünkü güçlü aile — güçlü toplumun temelidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!