
Önümüzdeki 30 yıl içinde İstanbul'da büyük bir deprem olasılığı yüzde 40–60 arasında, diye yazıyor washingtonpost.com. Bu öngörü, sadece şehir sakinleri için değil, dünyanın en ünlü ve en eski metropollerinden biri olan İstanbul’un geleceği için de büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor.
Şehirde yaklaşık 40 bin tarihi ve kültürel miras eseri bulunuyor. Özellikle Ayasofya, Topkapı Sarayı, Boğaz kıyısındaki tarihi camiler ve saraylar gibi anıtlar deprem sonucu yok olabilir veya ağır hasar görebilir. Bu durum, sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için büyük bir kayıp anlamına gelebilir.
Uzmanlar, bu tarihi eserlerin korunması ve güçlendirilmesi için zamanında önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Ancak washingtonpost.com kaynaklarına göre, İstanbul'u yöneten muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi ile iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) arasındaki siyasi bölünme bu süreci karmaşıklaştırıyor.
Uzmanlara göre, iki parti arasındaki iş birliği eksikliği, kaynakların paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar ve stratejik planlardaki farklılıklar, şehrin tarihi kimliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Deprem tehdidi ise her geçen yıl daha da artıyor.
Kamuoyu da bu konuyu açıkça tartışmaya başladı: İstanbul’un geleceği için siyasi ve toplumsal birlik, modern güçlendirme teknolojileri ve uluslararası deneyimden yararlanmanın önemi kabul ediliyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da gelecekte büyük bir depremin olasılığına dair uyarılar, yalnızca şehir yöneticilerini değil, tüm toplumu ek önlemler almaya teşvik etmeli. Gelecek nesiller için tarihi mirası korumak ve doğal afetlere hazırlıklı olmak, her vatandaşın ortak görevi haline gelmelidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler