Trump, Beyaz Saray'da basının önünde Netanyahu'ya hakaret etti

İsrail Başbakanı'nın basın servisi, Başbakan'ın Macaristan ziyaretinin ardından Trump'ın daveti üzerine ABD'ye uçtuğunu bildirdi.

Netanyahu, gazetecilere yaptığı açıklamada, iki tarafın gümrük vergileri konusunu, Gazze'de ateşkes anlaşması müzakerelerini, İsrail'deki tutukluların durumunu, Suriye'de Türkiye ile İsrail arasında artan gerginliği ve İran konusunu ele aldığını söyledi.

Trump, Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te Netanyahu'yu kabul etti ve basına ortak bir açıklama yaptı.

İsrail medyası, Trump'ın basın kameraları önünde Netanyahu'ya hakaret ettiğini ve Netanyahu'nun görüşmeden eli boş ayrıldığını bildirdi.

Utanç verici ve aşağılayıcı

Barak Ravid imzasıyla Walla internet sitesinde yayımlanan analitik yazıda, Netanyahu'nun Washington'dan istediği hiçbir sonucu elde edemediği belirtiliyor.

Ona göre Netanyahu "utanç verici ve aşağılayıcı" bir konuma sokuldu ve "Trump'ı, İran nükleer programı, İsrail'e uygulanan %17'lik gümrük vergisi ve Türkiye'nin Suriye'deki pozisyonunun belirlenmesi gibi en önemli konularda etkileme fırsatı elinden alındı."

7 Nisan'daki görüşmeyi İsrail Başbakanı'nın Trump'la en başarısız görüşmesi olarak niteleyen Ravid, "Netanyahu kameraların önünde sadece gülümsedi ve Trump'ın açıklamalarına alışmak zorunda kaldı" diye yazdı.

"Netanyahu, Donald Trump'ın sahnesinde figüran oldu." ABD Başkanı yarım saatten fazla bir süre boyunca soruları yanıtladı ve konuğu sanki stüdyo sahnesindeki setin bir parçası gibi orada durdu. "Ya da Netanyahu'nun meşhur videosunda söylediği gibi, tembel tembel oturuyordu," diye yazıyor.

Netanyahu'nun "ABD ile ticaret dengesizliğini düzeltme" vaadi Trump'ı etkilemedi. ABD lideri, İsrail başbakanını askeri yardım konusunda eleştirdi.

Ravid, Şubat ayındaki toplantıdaki coşkulu havanın aksine, bu kez "Netanyahu'nun dilini yutmuş gibi göründüğünü" kaydetti.

Ravid, toplantının görünmeyen yönlerine ilişkin düşüncelerini şöyle aktarıyor: Netanyahu, toplantı sırasında Türkiye'nin Suriye'deki faaliyetlerinden duyduğu endişeyi dile getirdi ve ABD'den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a baskı yapmasını istedi, ancak bu talep duymazlıktan gelindi. Trump yine Erdoğan'a övgüler yağdırdı.

Ravid, "Sonuç olarak, bu görüşmeden ne Netanyahu ne de İsrail devleti bir şey elde etti" diye yazıyor.

Aşağılanma durumunda beklenmedik bir "sürpriz"

Maariv gazetesinin siyasi analisti Anna Barsky, "Trump yayında doğrudan Netanyahu'ya hakaret etti ve toplantı Netanyahu'nun ziyaret hedeflerini baltaladı" diye yazdı.

Barski, Netanyahu'nun ziyareti kamuoyunda bir başarı gibi göstermeye çalıştığını, olayları kendisi lehine sunmaya çalıştığını kaydetti. Ancak canlı yayında yaptığı açıklamalardan sonra bu ziyaretin sonuçlarını gizlemesi veya olayı unutması zor olacak.

Yazar görüşmeyi şöyle anlatıyor: "Tek kelimeyle şaşkınlık, üç kelimeyle utanç içinde bir şaşkınlık."

Netanyahu, ziyareti "ABD'nin İsrail'e uyguladığı yüzde 17'lik gümrük vergilerinin görüşülmesi" olarak duyursa da, görüşmelerin asıl konusu Washington ile Tahran arasında nükleer program konusunda doğrudan müzakerelerdi. Barski, ABD'nin cumartesi günü Umman'da bir konuğuna İran ile doğrudan müzakerelere başlayacağını duyurduğunu kaydetti.

Netanyahu, İsrail ile ABD arasındaki ticaret dengesizliğini gidereceğine söz verirken, Trump gümrük vergilerini kaldırma niyetini belirtmedi ve ABD'nin İsrail'e her yıl 4 milyar dolarlık yardım sağlamaya devam ettiğini hatırlattı.

Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkilerini vurgularken, İsrailli gazetecinin Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştiren açıklamalarına da değindi.

Barsky, "Acil olarak gerçekleştirilen ve tüm sorunları çözüp İsrail'e siyasi puanlarla dönmeyi amaçlayan bu ziyaret, üzücü bir olayla sona erdi ve geride çok sayıda soru ve az sayıda cevap bıraktı." dedi.

Gümrük sorununa da hakaret içeren bir yanıt

Yedioth Ahronoth gazetesinde Itamar Eichner imzasıyla yayımlanan analitik bir yazıda da Netanyahu'nun Trump'la yaptığı aceleci görüşmenin ardından eli boş döndüğü belirtildi.

Yazar, Trump'ın İran'la diplomatik müzakerelere giderek daha fazla önem vermesi ve İsrail mallarına uyguladığı gümrük vergilerini sürdürmesini örnek gösteriyor.

Netanyahu'nun Washington'a acil ziyaretinin temel nedeni, sanılanın aksine gümrük tarifeleri meselesi değil, İran'la devam eden müzakerelerdi. Trump, Netanyahu'ya İran'la üst düzey görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

ABD ile İran arasında doğrudan müzakereler Netanyahu'nun duymak istediği son şeydi.

Yazar, "Gümrük tarifesi konusunda Netanyahu daha da aşağılayıcı bir yanıt aldı" diye yazıyor.

İsrail, ABD mallarına uyguladığı gümrük vergilerini kaldırmış olmasına rağmen, ABD, İsrail mallarına uyguladığı gümrük vergilerini kaldırmadı. Trump, ABD'ye "İsrail'e uzun süredir verdiği destekten dolayı" teşekkür etti. Ve böylece Netanyahu eli boş döndü.

Yazar, Trump'ın "Suriye'de artan Türk nüfuzu"ndan bahsederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan sevgisinden bahsettiğini ve İsrail ile Türkiye arasında bir çatışmanın önlenmesi için arabuluculuk teklif ettiğini belirtiyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!