date

ABD endişeli: BRICS Batı'nın hegemonyasını sona mı erdirecek?

ABD endişeli: BRICS Batı'nın hegemonyasını sona mı erdirecek?
6–7 Temmuz tarihlerinde Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde bir sonraki BRICS+ zirvesi düzenlendi. Zirve sırasında ABD Başkanı Trump, BRICS üyelerini tehdit etti ve ciddi yaptırımlar ile tarifeler uygulayabileceğini duyurdu.

Bilindiği üzere Trump, izolasyoncu bir siyasetçidir. ABD’nin küresel sorumluluklarını ve harcamalarını azaltmayı savunur. Peki o zaman şu soru ortaya çıkıyor: Eğer Trump yönetimi dünyadan çekilmeyi istiyorsa, BRICS’ten neden rahatsız oluyor? Neden korkuyor?

Trump’tan önceki ABD başkanları da BRICS’e sıcak bakmamıştı. ABD ve Batı ülkeleri BRICS+’tan neden bu kadar korkuyor? Korkunun kaynağı nedir?

Son birkaç yüzyıl, Batı uygarlığının yüzyıllarıydı. Yaklaşık 500 yıldır Batı Avrupa ülkeleri ve ardından Kuzey Amerika, dünyanın en güçlü bölgeleri haline geldi. Bu bölge genellikle “Kuzey Atlantik” olarak anılır. Sanayi Devrimi ilk olarak İngiltere’de, ardından Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da gerçekleşti. Elektrik, tren, demiryolu, otomobil ve diğer birçok icat bu bölgede doğdu.

16–18. yüzyıllarda Batı Avrupa devletleri büyük bir güç ve zenginlik elde etti ve dünyayı sömürgeleştirmeye başladı. Bu döneme sömürgecilik çağı denir. 19. yüzyıla gelindiğinde, Batı'nın sömürgeleştirmediği neredeyse hiçbir bölge kalmamıştı. Ancak 20. yüzyılın ilk yarısında, iki dünya savaşı nedeniyle Batı Avrupa zayıfladı ve kolonilerini kaybetmeye başladı. Böylece 20. yüzyılın ikinci yarısı, sömürge imparatorluklarının dağılmasıyla tarihe geçti.

Bugün Batı zayıf değil, sönmüş değil, gelişimini durdurmuş değil. Hâlâ en sanayileşmiş, ekonomik ve askeri olarak en güçlü güçtür. Ancak bir fark var: Batı dışındaki bölgeler de gelişmeye başladı. Yani Batı zayıflamadı, sadece Asya, Afrika ve Latin Amerika da kalkınıyor.

Örneğin BRICS’in kurucularından Çin, sanayi üretiminde ABD’yi geride bıraktı. Hindistan, Güney Afrika ve Brezilya da hızla ekonomik olarak büyüyor. Bu ülkeler dün çok zayıftı. Bugün ise mevcut kuralların yeniden gözden geçirilmesini istiyorlar.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya harap olmuştu. Sadece ABD ekonomik ve askeri güç olarak ayakta kaldı. Bu nedenle sonraki 80 yıl boyunca tüm uluslararası sistem, hukuk, ticaret ve diplomasi ABD kurallarına göre şekillendi. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde hoşnutsuzluk yarattı. Örneğin dolar, dünyanın rezerv parasıdır ama bir karşılığı yoktur. Ya da SWIFT sistemi ABD’nin desteğiyle kuruldu ve hâlâ Washington’un diğer ülkelere baskı yapmasına imkân tanıyor.

BRICS+’ın stratejik amacı Batı'nın ekonomik ve jeoekonomik hegemonyasının dışına çıkmaktır. Yani Washington’un iradesine bağlı olmayan alternatif bir sistem kurmak. Ancak BRICS+’ın amacı Batı’yı yok etmek değil, kendi bağımsız kalkınmasını garanti altına almaktır.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio zaman zaman Amerika’nın çok kutupluluğu desteklediğini söyler. Ama Trump, Brezilya, Güney Afrika, Çin, Rusya gibi ülkelere hükmetme hakkına sahip olduğunu düşünüyor. Bir yandan izolasyoncu, diğer yandan emperyalist.

BRICS bildirilerinde serbest ticaret, WTO ve BM kuralları vurgulanıyor. Ancak ABD bunu “Amerikan karşıtı” bir yapı olarak görüyor. Çünkü artık bizzat ABD WTO ve BM kurallarını çiğniyor. Trump’ın ekonomik savaşları, gümrük tarifeleri ve yaptırımları bu kurumları zayıflattı.

ABD’nin önünde iki yol vardı: Ya çok kutuplu dünyayı kabul edecek ve adil iş birliğine gidecekti, ya da hegemonyasını korumak için diğerlerinin gelişimini engelleyecekti. Şimdilik ikinci yolu seçti.

Dünya çok kutupluluğa ihtiyaç duyuyor. Bu nesnel bir süreçtir. Ne ABD ne de kolektif Batı bunu durdurabilir.

BRICS+ gibi ekonomik çok kutupluluğu teşvik eden yapılar, Özbekistan ve Orta Asya için kesinlikle faydalıdır. Ancak bazı riskler var. Örneğin, Rusya dünün sömürgecisi, bugün ise revizyonist. Çin ise demokratik değil ama yakın bir komşu.

Bu nedenle çok kutuplu bir dünya kurulurken, biz — Orta Asya, Türk ve İslam dünyası — daha fazla siyasi ve jeopolitik güç kazanmaya, iş birliği ve bölgesel entegrasyona yönelmeliyiz.

Komiliddin Rabbimov, siyaset bilimci
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Dünya » ABD endişeli: BRICS Batı'nın hegemonyasını sona mı erdirecek?