
Günümüzde Kazakistan’da uzun yıllardan beri tartışmalara yol açan “gelin kaçırma” meselesine hukuki bir nokta konuldu. 16 Eylül’den itibaren ülkede kızları evlenmeye zorlamanın suç olarak kabul edilmesi hakkındaki yasa yürürlüğe girdi. Bu durum İçişleri Bakanlığı tarafından resmen açıklandı.
Yasamada yeni bir aşama
Bilgilere göre, yasaya getirilen değişiklikler vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumayı güçlendirmeye yöneliktir. Artık “Evliliğe zorlama” adı verilen madde kapsamında bu tür eylemler için çeşitli cezalar öngörülmektedir. Suçlu kişi para cezası, ıslah çalışmaları, kamu çalışmaları, özgürlüğün kısıtlanması veya hapis cezası ile cezalandırılabilir. Eğer bu eylemler ağır sonuçlara yol açarsa, ceza süresi beş yıldan on yıla kadar uzatılabilir.
Yasanın önemli yönleri
Bununla birlikte, daha önce mevcut olan bazı imtiyazlar da kaldırıldı. Örneğin, önceden zorla kaçırılan kızı gönüllü olarak serbest bırakan kişi cezai sorumluluktan kurtulabiliyordu. Artık böyle bir durumda bile suçlu kanun önünde hesap vermek zorundadır. Bu ise şiddete dayalı evliliklerin önlenmesinde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Amaç – zayıf kesimleri korumak
İçişleri Bakanlığı’na göre, söz konusu yasa değişiklikleri her şeyden önce kadınları ve gençleri korumaya yöneliktir. Çünkü zorla evlendirme insan haklarını ağır şekilde ihlal eder ve toplumda birçok sosyal soruna yol açar.
Siber suçlarla mücadele
Yeni yasa reformları yalnızca evliliğe zorlama ile sınırlı değildir. Artık siber suçlar ve mali dolandırıcılık için de yasal cezalar uygulanmaktadır. Örneğin, banka hesaplarına yasa dışı erişim, çalınan paraların nakde çevrilmesi veya üçüncü şahısların çıkarlarına para transferi gibi eylemler suç sayılmaktadır. Bu değişiklikler internet üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık şemalarıyla mücadelede büyük önem taşımaktadır.
Gelenek ve yeni yasa
Bilindiği gibi, Kazakistan’da gelin kaçırma geleneği eskiden beri mevcuttur. Bazı durumlarda bu gençlerin karşılıklı rızasıyla yapılmış olsa da, çoğu durumda kızların isteğine aykırı olarak uygulanmıştır. Günümüzde ise devlet ve sivil toplum kuruluşları bu tür durumlara kesinlikle izin vermemeye çalışmaktadır. Uzmanlara göre, köklü tarihi olsa da, bu gelenek modern toplumda kesinlikle kabul edilemez.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!