
Küresel finans piyasalarındaki istikrarsızlık artıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın büyük çaplı devlet harcamalarını öngören yasa tasarısını imzalaması ve 9 Temmuz'a kadar uluslararası ticaret anlaşmalarına varılması için belirlenen kritik sürenin yaklaşması, yatırımcılar arasında endişelere yol açıyor. Bu durum, dış ticarete dayanan gelişmekte olan ekonomiler, özellikle de Özbekistan için büyük önem taşıyor.
ABD Kongresi, 869 sayfadan oluşan kapsamlı bir harcama yasasını onayladı. Bu yasa sayesinde ABD hükümeti temerrüde düşmekten kurtuldu, ancak devlet borcu en az 3.4 trilyon dolar artacak. Harcamaların ana alanları – askeri sektör ve sınır güvenliği.
Söz konusu yasa, yatırımcılar arasında enflasyon ve finansal istikrara dair endişeleri artırdı. ABD doları, başlıca para birimleri karşısında zayıflayarak 96.94 endeks seviyesine geriledi — bu, 1973’ten bu yana en kötü yarıyıllık sonuçlardan biridir.
Başkan Trump, 9 Temmuz’a kadar ABD ile ticaret yapan ülkelerle ikili ticaret anlaşmaları imzalamayı planlıyor. Aksi takdirde, bu ülkeler ABD’ye ihraç edilen ürünlerde yüksek tarifelere maruz kalabilirler.
Şu ana kadar ABD sadece Vietnam ile yeni bir anlaşmaya varabildi. Çin ve Birleşik Krallık ile yalnızca çerçeve anlaşmaları mevcut. Hindistan ile müzakereler sona yaklaşmış durumda, ancak Japonya ve Güney Kore ile görüşmeler neredeyse tamamen durdu.
Avrupa borsalarında, özellikle STOXX 600 endeksi %0.5 oranında düştü. ABD’de ise Bağımsızlık Günü (4 Temmuz) nedeniyle piyasalar kapalıydı, ancak S&P 500 vadeli işlemleri %0.6 oranında geriledi.
Asya piyasalarında da endişeler mevcut. Japonya ve Güney Kore’de ihracata yönelik hisselerin değeri düştü. Bu durum bölgesel ekonomik faaliyeti azaltabilir.
Özbekistan’ın başlıca ticaret ortaklarından biri Çin, bir diğeri ise Güney Kore’dir. ABD'nin bu ülkelere yönelik gümrük tarifesi politikalarını güçlendirmesi, küresel tedarik zincirlerini etkileyerek fiyatlar ve teslimat sürelerinde değişikliklere yol açabilir. Bu durum, Özbek şirketleri için ithalat ve ihracat maliyetlerinde değişikliklere neden olabilir.
Bunun yanında, ABD’nin büyük harcamaları dünya genelinde enflasyonu artırabilir. Bu da merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesine neden olabilir ve bu durum kredi maliyetlerini etkiler. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle Özbekistan için yabancı yatırımları çekme koşulları daha da zorlaşabilir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın