Parfüm gerçekten bizi korumamızdan mahrum mu bırakıyor? Bilim insanları uyarıyor

Parfüm ve deodorantlar dış görünüşümüze rahatlık ve kendine güven verir. Ancak, bunların gerçek etkisi her zaman gözle görülür olmayabilir.

Almanya’daki Max Planck Enstitüsü'nden bilim insanları, yaptıkları yeni bir araştırmada insan vücudu etrafındaki doğal kimyasal koruma sistemi — basitçe “filtrasyon bölgesi” olarak adlandırılan ortam — nasıl bozulduğunu ortaya koydu. Bildiğimiz gibi, bu koruma hava içerisindeki zararlı maddelere karşı bir kalkan gibi hareket ederek vücudu korur.

Kimyasal bölgeyi ne bozuyor?

Bilim insanlarına göre, her gün kullanılan parfümeri ve deodorantlar cilde uygulandıktan sonra içerdikleri bileşikler vücudun doğal reaktif korumasını bozar. Bu koruyucu bölge genellikle hidroksil radikalleri ile oluşur ve bu radikaller havadaki zararlı molekülleri etkisiz hale getirmede önemli rol oynar.

Ancak kokulu ürünler kullanıldığında, bunların parçalanma ürünleri vücut ısısı ile birlikte havaya yükselir. Bu durumda, örneğin burun yakınındaki havada bazı maddelerin konsantrasyonu normal seviyeden 2–3 kat daha yüksek olabilir. Bilim insanları buna “kara girdap” adını vermekte: Hava temiz görünse bile, solunumla alınan kimyasal yük artar.

Araştırmadan şaşırtıcı sonuçlar

Deneyler gösterdi ki, parfüm veya deodorant uygulandıktan sonra hidroksil radikalleri — yani doğal koruyucular — seviyesi ortalama %34 oranında azalıyor. Bu da vücut çevresindeki “kimyasal kalkan”ın yeterince çalışmadığı anlamına geliyor. Sonuç olarak, solunum yolları zararlı maddelere açık hale geliyor veya bu maddeler cilt tarafından emilebiliyor.

Henüz net sonuç yok, ama tehlike açık

Max Planck Enstitüsü bilim insanları bu değişikliklerin insan sağlığı üzerindeki etkisinin henüz tam olarak incelenmediğini kabul ediyor. Ancak, şimdiden dikkatli olunması gerektiğini vurguluyorlar. Özellikle parfüm ve deodorantların günlük kullanımı dikkate alındığında, konu daha da önem kazanıyor.

Bilim insanları, kapalı ortamlarda kimyasal maddelere yaklaşımın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öneriyor. Bu sadece kozmetik ürünleri değil, aynı zamanda hava tazeleyiciler, aromatik mumlar ve benzeri diğer maddeleri de kapsıyor.

Son düşünce:
Uzmanlar, doğal koruma sistemine müdahale edilmemesi ve vücudun kendi savunma mekanizmalarına saygı duyulması gerektiğini vurguluyor. Çünkü en hoş koku bile bazen görünmez bir tehlikeyi saklayabilir.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Güzel kokmak kimyasal bir risk almaya değer mi? Telegram’da «Zamin»i takip edin!