
Putin ve Tokayev Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda. 2022 yıl 17 Haziran/TASS
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Rusya’nın Sankt-Peterburg şehrinde gerçekleşen ekonomik forumdaki konuşmasıyla birçok kişinin şaşkınlığına sebep oldu.
Ocak olaylarından sonra Rusya’ya daha da bağımlı kalması beklenen Kazakistan lideri, Putin’in gözleri önünde “DNR” ve “LNR”yi tanımayacağını söyledi. Tokayev onları sözde devletler olarak nitelendirdi. Rusya’nın Ukrayna’ya sanki bu kendini bağımsız cumhuriyet ilan etmiş “devletlere” yardım etmek için girdiğini belirtti.
Tokayev Ne Demişti?
Savaş başlayınca dünyadaki büyük şirketler yavaş yavaş Rusya’dan çıkmaya başladı. Petersburg’da gerçekleşen ekonomik forumda da büyük yatırımcıları ve dünya liderlerini görmek zordu. Devlet başkanlarından sadece Kasım Cömert Tokayev sahnede Putin’e eşlik etti. Forumun ana bölümü Putin’in konuşması olarak belirlenmişti. Bu ana bölümün moderatörü ise Rusya’nın baş propagandacılarından Margarita Simonyan olarak atanmıştı.
9 Mayıs öncesinde askeri geçit töreni yapılmayacağı söylenince Kazakistan’a tehditkar konuşan showmen Tigran Keosayan’ın eşi Margarita Simonyan, Tokayev’den Rusya’nın Ukrayna’da yürüttüğü “özel askeri operasyon”a (Rusya’da hâlâ Ukrayna’daki savaşa savaş denmesi yasak) nasıl baktığını ve bu konuda Kazakların görüşünün ne olduğunu sordu.
Tokayev ise şöyle cevap verdi: “Açıkça söylemek gerekirse, Kazakistan’da bu konuda (savaş hakkında) farklı görüşler var. Toplumumuz açık, bizde sivil toplumun olgunlaştığı açıkça görülüyor. Bu yüzden farklı görüşler dile getiriliyor.
Şunu belirtmek isterim ki, modern uluslararası hukuk BM Tüzüğü’dür. Tüzükteki temel prensiplerden ikisi şu anda birbirine zıt duruma gelmiş durumda. Bunlar devletlerin toprak bütünlüğü ve milletlerin kendi kaderini tayin hakkıdır. BM’nin tüm kurucuları zamanında buna dikkat etmemiş görünüyor. Belki kasıtlı yapılmıştır, bu iki prensip şu anda birbirini çürütüyor. Görüşler farklı. Bazıları devletlerin toprak bütünlüğünü kutsal bir kavram olarak kabul ederken, diğerleri ise belli bir devlet içindeki milletlerin kendi devletine sahip olma ve ayrılma hakkı olduğunu söylüyor.
Ancak genel olarak, eğer milletlerin kendi kaderini tayin hakkı dünya çapında uygulanırsa, şu anda BM üyeleri olan 193 devlet yerine 500 ya da 600’den fazla devlet ortaya çıkar. Elbette bu kaosa yol açar.
Bu nedenle biz ne Tayvan’ı, ne Kosova’yı, ne Güney Osetya’yı ne de Abhazya’yı tanıyoruz. Bu prensip, bizim görüşümüze göre, Lugansk ve Donetsk gibi sözde devlet bölgelerine de uygulanır. Bu, sizin açıkça sorduğunuz soruya açık cevaptır” dedi Kazakistan lideri.
22 Şubat’ta, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından iki gün önce Putin “DNR” ve “LNR”nin bağımsızlığını tanıyacağını ilan etmişti. 24 Şubat sabahı ise Putin Rusya’nın bu iki “cumhuriyete” yardım etmek için Ukrayna’da “özel askeri operasyon” başlattığını söyledi. Bu fiilen savaşın başladığının ilanıydı. Bu nedenle Rusya için “DNR” ve “LNR” stratejik bir mesele olarak görülüyor.
Şimdiye kadar Rusya’nın Ukrayna’daki hareketlerine karşı olduğu söyleniyordu, binlerce yaptırım tam da bu rahatsızlığın göstergesi olarak uygulanıyor, ancak henüz kimse Putin’in gözleri önünde savaşın gerçek sebebi olan “DNR” ve “LNR”yi tanımaması hakkında konuşmamıştı. Macron Putin ile 100 saat telefonda konuştuğunu övünerek söylüyor, ancak Fransa Cumhurbaşkanı’nın da bu konuda ona bir şey söyleyip söylemediği net değil.
Kısacası, Tokayev dünya siyasetçileri arasında ilk olarak Putin’in gözleri önünde onun pozisyonuna karşı çıktı.
Bu konuşmadan kısa süre sonra Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov, ocak olayları sırasında egemenliğini kaybetme tehlikesi yaşayan Kazakistan’a Rusya’nın yardım ettiğini hatırlattı. Tokayev ise Rusya’nın baş devlet kanalı “Rossiya-24”e verdiği röportajda bu iddiaya da yanıt verdi: “30 yıllık varlık tarihinde KGAÖ ilk kez fiilen harekete geçti. Vurgulamak isterim ki, Rusya değil, KGAÖ. Biz de organizasyonun aktif katılımcılarından biriyiz” dedi Tokayev.
Tokayev’in bu kararlı çıkışı neyi gösteriyor? Sözleri Kazakistan için sorun yaratabilir mi? “Meduza” ile yaptığı röportajda Kazakistanlı doğu uzmanı Temur Umarov bu soruları yanıtladı.
“Tokayev’in sözleri değil, konuştuğu ortam beni şaşırttı”
Umarov’a göre Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın sözlerinden şaşırmadı, ancak bu sözleri Putin’in önünde söylemesinden şaşırdı: “Tokayev’in söylediği sözler beni şaşırtmadı, çünkü Kazakistan’ın bu konudaki pozisyonu önceden biliniyordu. Yani açıkça söylenmemiş olsa da, Kazakistan’ın Ukrayna’ya karşı savaşta Rusya’yı desteklemeyeceği biliniyordu. Ancak bu sözlerin söylenmesi için seçilen ortam gerçekten beni şaşırttı: Putin’in anavatanında, onun gözleri önünde...”.
Doğu uzmanının sözlerine göre Tokayev Petersburg forumuna pragmatik bir iş ortağı olarak gitmiş ve sadece ekonomi hakkında konuşmuş, ancak siyasi durumla ilgili sorulara da hazırmış: “Tokayev forumda yeni fırsatlar, iş birliği hakkında konuşurken sorunlara da değindi. Oysa forumda neredeyse kimse sorunlardan bahsetmiyordu. Tokayev sorunların var olduğunu ve çözülmesi gerektiğini söyledi. “DNR” ve “LNR” hakkında ise Tokayev Margarita Simonyan’ın sorusuna cevap verirken konuştu. Ancak Petersburg’daki foruma giderken bu konuda soru sorulacağını biliyordu, çünkü Simonyan Kazakistan’a yönelik neler söylediğini, eşi (Tigran Keosayan) yakın zamanda Kazakistan’ın Ukrayna kaderini tekrar edebileceği hakkında konuşup fiilen tehdit ettiğini biliyordu” dedi Umarov.
Petersburg forumunda Tokayev, kendisine soru soran Margarita Simonyan’a yönelik başka bir görüşünü daha dile getirdi. Bazı Rus milletvekilleri, gazeteciler ve kültür adamlarının Kazakistan hakkında uygunsuz sözler söylediğini vurguladı. “Belki yeri değildir, ama bu kürsüden bazı Rus milletvekillerinin Kazakistan’a yönelik sözlerine, Rus gazeteci ve kültür adamlarının yanlış ifadelerine itiraz etmek istiyorum. Biz Rusya ile her türlü sorunu karşılıklı çözebiliriz” dedi Tokayev.
Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine yanıt veren Putin, gerçekten Rusya ile Kazakistan’ın her türlü konuyu karşılıklı çözebilecek kadar yakın müttefik olduğunu doğruladı.
“Tokayev’in Simonyan’a doğrudan konuşarak bu meseleye nokta koyduğu da söylenebilir” dedi uzman.
“Meduza” muhabiri Temur Umarov’a Kazakistan’ın kuzeyindeki durumun gerçekten endişe verici olup olmadığını sordu. Uzman bu sorunun cevabının 24 Şubat öncesi ve sonrası farklı olduğunu söyledi.
“Bu sorunuza 24 Şubat’a kadar hayır, kimse ciddiye almıyor, Rusya bu kadar ileri gitmez diye cevap verirdim. Ancak 24 Şubat olaylarından sonra bu konuda net cevap veremem. Son zamanlarda Rusya birçok uluslararası belgeden çekiliyor. Ukrayna meselesinde de bu görüldü. Bunu kuzeyde Rusya ile sınırı olan ve orada Rus kökenli çok sayıda vatandaşı yaşayan Kazakistan da görüyor.
Bu olaylar ortamında Rusya’da on yıllardır eski Sovyet devletlerine “topraklar hediye edildi” diye milliyetçi ruh halindeki gruplar ortaya çıktı. Önceden Rusya’ya fazla toprak, fazla sorun niye lazım diye bir anlayış vardı, şimdi ise bu argümanlar güvenilir görünmüyor” dedi doğu uzmanı.
Uzmanın görüşüne göre Tokayev sadece çok yönlü politika izlediği ve Batı ile yakın ilişkide olduğu için böyle sözler söylemiş olamaz. “Kazakistan her halükarda Belarus’tan sonra Rusya’nın ana müttefikidir. Diyelim ki Rusya’nın kurduğu herhangi bir birliğe bakarsanız Kazakistan’ı görürsünüz. Örneğin Avrasya Ekonomik Birliği. Bu organizasyon Nazarbayev’in girişimiyle kurulmuştu.
Kazakistan’da Rusça değil, Kazakçayı geliştirme girişimleriyle milliyetçi ruh halindeki çıkışlar da oldu, ancak genel olarak Kazakistan’da anti-Rus ruh hali yok, hiç olmadı. Kazakistan, NATO’ya girmeye çalışmadı ya da Rusya’da sevilen şekilde Rusya karşıtı pozisyonda durmadı. Çünkü Kazakistan çok uzun bir ortak sınıra sahip olduğu için Rusya ile müttefik kalmaktan başka yolu yok diye düşünüyorum.
24 Şubat’ta Kazakistan kuzeyindeki durum gergin olmuş olabilir, ancak hızlı karar alınması gereken korkutucu bir durum olduğunu düşünmüyorum”.
Dünyada 24 Şubat’ın birçok şeyi değiştirdiği konuşulmaya alışıldı, ancak unutulmamalıdır ki Kazakistan’da Ocak da sakin geçmedi. Janaozen’de başlayan gösteriler tüm ülkeye yayılarak kitlesel kargaşaya dönüştü. Sonuçta Nazarbayev fiilen ülkeye hiçbir etkisi olmayan duruma düştü ve tüm resmi görevlerinden azledildi. Durum kontrolden çıkmak üzereyken Tokayev Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ülkelerinden yardım istedi. Rusya liderliğindeki KGAÖ güçleri hızla Kazakistan’a ulaştı. Bu organizasyon askerlerinin ilk kez fiilen harekete geçmesiydi. Silah kullanmadılar, sadece stratejik tesisleri korudular, ancak birçok kişi Kazakistan’daki kargaşayı Rusya liderliğindeki güçlerin bastırdığını düşündü.
Temur Umarov ocak olayları nedeniyle Tokayev’in artık bağımsız olmadığı görüşüne katılmadığını söyledi: “Evet, ocak olaylarından sonra Tokayev rejimini Putin’in yardımıyla güçlendirdi, artık Rusya’ya borçlu oldu ve Moskova bir gün borcunu isteyecek, diye bir sonuç oluştu. Ancak bu sonuçta bir şey gözden kaçtı. Yani Rusya Kazakistan ile çok uzun doğrudan sınıra sahip. Bu sınır düzgün korunmuyor bile. Şimdi hayal edin, komşu ülkede kargaşalar oluyor, hükümetin başına sokaktan gelen insanlar geçme riski ortaya çıktı. Böyle bir durumda Rusya öncelikle kendi güvenliği için harekete geçti, çünkü komşu ülke topraklarında tahmin edilemeyen olaylar yaşanmasındansa gidip ona yardım etmek ve iyi dost olarak kalmak daha iyidir.
Bir diğer nokta: ocak olaylarından sonra sokak dilinde söylersek evet, Putin Tokayev’e hükümeti korumasında yardım etti, ancak diplomatik dille söylersek Rusya o olaylardan sonra hiçbir ek kaldıraç elde etmedi. Başka bir deyişle, 2022 ocak ayından sonra Rusya ve Kazakistan ilişkilerinde daha önce olmayan bir yenilik ortaya çıkmadı.
Burada ekonomik boyutları da unutmamak gerekir, Kazakistan dünya ekonomisinin bir parçası ve onunla birlikte gelişiyor. Rusya lehine alınan her karar yaptırıma sebep olabilir. Bu, koronavirüs ve ocak olaylarından sonra zaten zor günler geçiren Kazakistan ekonomisine daha da olumsuz etki yapabilir” dedi Temur Umarov.
Kazakistanlı uzmana göre Batı Kazakistan’dan Rusya ile iş birliğini azaltmasını talep etmiyor, Kazakistan’ın her halükarda Rusya’ya bağımlı olduğunu anlıyor: “Bence Batı böyle bir ültimatom koymaz. Kazakistan Rusya’ya bağımlı bir devlettir. Bu sadece söylenen sıradan bir söz değil. Basit bir örnek, lojistik konusunda Kazakistan Rusya’ya bağımlı, Kazak petrolü Rusya üzerinden satılıyor. Petrol boru hatları eski Sovyet döneminde inşa edilmiş, onlar da Rusya topraklarından geçiyor, Kazakistan Rusya üzerinden ithal mallar getiriyor.
Kazakistan Rusya ile ilişkileri kesip kendi ekonomisini boğamaz. Tam da bu sebeplerle Kazakistan resmi temsilcilerinin Batı’da zor durumda kalmaları da anlaşılır bir durum. Batı’da Kazakistan’ın hangi durumda olduğu, Rusya ve Çin arasında kaldığı anlaşılıyor. Kazakistan şu an Rusya yaptırımlarından kaçmak için bir sistem geliştirse, bu Batılıların dikkatini çekebilir. Ancak ancak böyle olursa Kazakistan’a böyle yapmaması yönünde uyarı gelebilir”.
Uzmanın söylediğine göre ne kadar hoş olmasa da, pozisyonuna karşı görüşler dile getirilse de Rusya için Kazakistan’ın şu anki çok vektörlü politikada olması, bağımsız olması ve aynı zamanda müttefik olmaya devam etmesi önemli. Çünkü şu an Kazakistan’a baskı yapıp Batı’nın ülkeden çıkmasını talep ederse, tüm Kazakistan’ın ekonomik durumu için sorumlu olur. Bunu ise Rusya’nın kendi ekonomisini dengelemekte zorlandığı şu dönemde hayal etmek zor. İkinci olarak, Rusya böyle yaparak Kazakistan’ın Çin tarafına kaymasına da sebep olur.
“Meduza” gazetecisi uzmana şu karmaşık soruyu yöneltti: “Tokayev’in çıkışı, Nevskiy Nişanı’nı almaması, ardından Ukrayna’daki olaylar bağlamında dünyada nükleer silahtan vazgeçilmesi gerektiği açıklaması... Bunların hepsinden sonra bir şeyi düşünmeden edemiyorum: Böyle kararlı bir Kazakistan oluşumunu Rusya’nın kendisi istemiyor mu? Yani gerektiğinde bu Kazakistan üzerinden dünya ile ilişkileri iyileştirmeyi düşünmüyor mu?”.
Umarov ise böyle bir görüşe katılmadığını söyledi. “Her türlü varsayımdan hoşlanmam. Nedense Orta Asya ülkelerinde bir şey olursa mutlaka Kremlin tarafından çizildiği düşünülür, bu bana hoş gelmiyor. Kazakistan ve Rusya belki şu anki durumdan hareketle anlaşmış olabilir, ancak sizin saydığınız olaylar önceden hazırlanmış ve sonra göze hoş gelecek şekilde sunulmuş gibi görünmüyor” diyerek sözlerini tamamladı uzman. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
İlgili haberler