date
views 1 166

Bestecinin beyni ölümünden sonra da müzik üretmeye devam ediyor — Avustralya’daki mucizevi enstalasyon

Bestecinin beyni ölümünden sonra da müzik üretmeye devam ediyor — Avustralya’daki mucizevi enstalasyon
Avustralya’nın Batı Sanat Galerisi’nde sergilenen sıra dışı bir enstalasyon, sanatı ve bilimi tek bir platformda bir araya getirdi. Ziyaretçiler burada canlı bir orkestradan değil, ölü bir insan beyninin küçük bir parçası tarafından yaratılan senfoniyi dinliyorlar.

Bestecinin kanından üretilen “mini beyin”
Enstalasyonun merkezinde yer alan Revivification (Yeniden Canlanma) adlı projede, 2021 yılından beri hayatını kaybetmiş Amerikalı avangart besteci Alvin Lucier’in kanından laboratuvar ortamında yetiştirilen bir “mini beyin” — yani serebral organoid — çalışıyor.

Projenin ortak yaratıcılarından sanatçı Nathan Thompson’a göre, bu nöral doku beynin işleyişini taklit ediyor ve tıpkı canlı bir beyin gibi elektriksel sinyaller yayıyor.

Enstalasyon nasıl çalışıyor?
Tüm enstalasyon, duvara parabolik şekilde yerleştirilmiş 20 büyük bakır plakadan oluşuyor. Her plakanın arkasında mini beyinden gelen nöral sinyallere tepki veren bir hoparlör ve mekanik çekiç bulunuyor. Elektriksel sinyaller bu sistemi harekete geçiriyor ve alışılmadık bir müzikal atmosfer oluşturuyor.

İlginç olan şu ki, bu “beyin” yalnızca müzik üretmekle kalmıyor, aynı zamanda kendi yarattığı seslere ve ziyaretçilerin seslerine de tepki veriyor. Bu sesler elektrik sinyallerine dönüştürülerek tekrar organoide iletiliyor — yani kapalı bir döngü oluşuyor. Yaratıcılar, bu şekilde organoidin nasıl değiştiğini ve hatta “öğrendiğini” gözlemleyebildiklerini söylüyorlar.

Alvin Lucier ölümünden sonra da üretmeye devam ediyor
Alvin Lucier benzer deneylerle yaşamı boyunca ilgilenmişti. 1965 yılında Music for Solo Performer adlı eserinde EEG beyin dalgalarıyla müzik yaratan ilk besteci oldu.

Proje yöneticilerinden Guy Ben-Ari şunları söylüyor:

“O, hayattayken ‘sonsuz müzik yaratacağım’ demişti ve bu projeye katılmayı kabul etmişti. Bu nedenle organoidi onun ‘ölüm sonrası icracısı’ olarak görmek mantıklı bir devam niteliğinde.”

Bu sanat mı, yoksa bilim mi?
Bu enstalasyon sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda felsefi ve etik soruları da gündeme getiriyor:
  • Bilinci olmayan bir beyin tarafından üretilen müzik, gerçek bir yaratım sayılabilir mi?
  • Sanat mutlaka bilinçli bir zihinle mi bağlantılı olmalı?

Ziyaretçiler bu “canlı enstalasyona” bakarken, yaşam, yaratıcılık ve bilincin sınırları hakkında düşünmeye başlıyor.

Revivification projesi — sanat, bilim ve yaşam arasındaki belirsiz ama büyüleyici bir sınırda duruyor. Alvin Lucier’in ölümü, onun sanatı için bir son değil, yeni bir başlangıç oldu.

Belki de yakında beynsiz icracılar, “bilinçsiz besteciler” ve etkileşimli senfoniler çağını yaşamaya başlayacağız?
Ctrl
Enter
Haberler » Dünya