
Son dönemde artan güvenlik tehditleri nedeniyle İzlanda, savunma kabiliyetlerini güçlendirme ve AB'ye katılım müzakerelerini yeniden başlatma kararı aldı. Bu haberi The Wall Street Journal verdi.
İzlanda'nın NATO'nun kurucu ülkelerinden biri olmasına rağmen kendi silahlı kuvvetlerinin bulunmadığını da belirtmekte fayda var. Ülke henüz Avrupa Birliği'ne üye değil. İzlandalılar onlarca yıldır barış ve güvenlik içinde yaşıyorlar. Soğuk Savaş döneminde adanın Grönland ile Norveç arasında bulunması NATO'nun Sovyetler Birliği donanmasının hareketlerini izlemesi için elverişli bir üs görevi görmüştü ancak halk askeri tehditleri algılamıyordu.
Ancak artık durum önemli ölçüde değişti. Rusya'nın Arktika bölgesinde artan askeri faaliyetleri ve ABD'nin Grönland'ı satın alma isteği, İzlanda'da güvenlik konusunu gündeme getirdi.
2014 yılında Rusya ile ilişkilerin kötüleşmesi üzerine ABD'li yetkililer İzlanda'daki Keflavik hava üssünün yeniden canlandırılması önerisini getirdi. İzlanda hükümeti bu teklifi hemen kabul etti ve bölgedeki askeri altyapıya büyük yatırımlar yaptı.
Grönland ve İzlanda ABD savunma stratejisi açısından önemli. Özellikle Grönland, olası Rus füze saldırılarının erken tespit sisteminde önemli rol oynarken, İzlanda yakınlarındaki sular Rus denizaltıları için stratejik bir rota niteliğini taşıyor. NATO bu bölgeye "Grönland-İzlanda-Büyük Britanya hattı" adını veriyor.
İzlanda, uzun süredir Arktika bölgesini militarize etmekten kaçınsa da yeni koşullar savunma sistemini daha da güçlendirmeyi gerekli kıldı.
"İzlanda'da kendi ordusunu kurma fikri halk tarafından hiçbir zaman desteklenmedi ve bunun yakın gelecekte değişmesi pek olası değil. Ancak bu, aktif bir savunma politikası izleyemeyeceğimiz ve uluslararası ittifaklara katılamayacağımız anlamına gelmiyor. Ülkenin Başbakanı Kristúrn Frostadóttir, "Savunma sektörü bizim için çok önemli" dedi.
Frostadottir ayrıca ülkenin Avrupa Birliği'ne katılımına da destek verdiğini dile getirdi. İzlanda'nın, etrafındaki siyasi gelişmeleri yakından izlediğini ve Avrupa Birliği'ne katılım konusunun yeniden gözden geçirilmesinin zamanının geldiğine inandığını belirtti.
Wall Street Journal'ın haberine göre, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Grönland'ı satın alma yönündeki açıklamaları İzlandalılar arasında da endişeleri artırdı. Ancak ülkenin başbakanı, AB üyeliğine ilişkin olası referandumun ABD ile Avrupa arasında bir tercih olarak değil, ülkenin geleceği açısından önemli bir stratejik adım olarak görülmesini istiyor.
İzlanda, böylece güvenliğini sağlamak ve Avrupa ile bütünleşmesini derinleştirmek için yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
İlgili haberler