İsrail-İran Çatışması: Füze Saldırıları ve Diplomatik Tartışmalar

Son 24 saat içinde Orta Doğu’daki gerilim daha da arttı: İran, İsrail’in Hayfa, Tel Aviv, Beerşeva gibi stratejik şehirlerine en az 22 füze fırlattı. Saldırılar sırasında ana hedeflerden biri, İsrail savunma sistemiyle iş birliği yapan BT şirketleri ve Microsoft’un bölgesel ofisinin bulunduğu modern teknopark oldu. Binaya verilen zarar ve yüksek tehdit seviyesi ülkede acil önlemler alınmasına sebep oldu.

Karşılık olarak İsrail ordusu bir gecede 50’den fazla askeri uçağı devreye sokarak, İran’ın nükleer silah programıyla bağlantılı fabrikalara, füze üretim tesislerine ve önemli teknolojik tesislere nokta atışı saldırılar düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), bu operasyonun nükleer tehdidi önlemek amacıyla gerçekleştirildiğini resmen açıkladı.

21 Haziran sabahında Tel Aviv’de siren sesleri alarm saatlerinden önce yankılandı — İran’ın aynı anda 6 füze fırlattığı kaydedildi. Şehirde hızla sığınak arayışı ve güvenlik önlemleri artırıldı.

Diğer taraftan, 20 Haziran’da Cenevre’de İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Almanya, Fransa ve İngiltere dışişleri bakanlarıyla görüşmeler yaptı. Avrupalı diplomatlar, İsrail hava saldırılarının “durması beklenmeden” İran’ı nükleer müzakerelere dönmeye çağırdı. Fransa temsilcisi Jean-Noel Barro, “Rejimi zorla değiştirmek tehlikeli, halk kendi kaderini kendisi belirlemeli,” diye vurguladı.

Arakçi ise müzakerelere açık olduğunu, fakat İsrail saldırıları devam ettiği sürece bunun mümkün olmadığını belirtti.

Görüşmelerden sonra ABD Başkanı Donald Trump da bir açıklama yaparak, “İran Avrupa ile konuşmak istemiyor,” dedi. Ona göre, Avrupa Birliği bu konuda ciddi bir etki sağlayamaz ve karar vermeyi geciktirmemek gerekir.

Rusya ve BM’nin Pozisyonu

St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Vladimir Putin, Moskova’nın hem İsrail hem de İran ile yakın ilişkileri olduğunu vurgulayarak, Rusya’nın iki tarafı da anlamaya çalıştığını belirtti. İsrail’de çok sayıda Rusça konuşan insan olduğunu ve Moskova’nın İran’ın barışçıl nükleer programını desteklediğini ifade etti.

Cuma günü BM Güvenlik Konseyi’nin özel oturumu toplandı. Oturumda İsrail ve İran’ın BM’deki resmi temsilcileri sert açıklamalarda bulundular. İsrail, “nükleer silah yapımı önlenmeden saldırılar devam edecek,” diyerek kesin ve net bir duruş sergiledi. İran ise bu operasyonları uluslararası hukukun açıkça ihlali olarak nitelendirip, ABD’nin olası müdahalesi konusunda ciddi endişesini dile getirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu durumu küresel barış için “belirleyici bir an” olarak nitelendirerek, her iki tarafı da sabra ve müzakereye çağırdı.

Diplomatik Tartışma ve Askeri Karşı Saldırılar Devam Ediyor

İsrail-İran savaşında yalnızca askeri operasyonlar değil, diplomatik arenadaki mücadele de giderek artıyor. Avrupa ülkeleri, ABD ve Rusya kendi etkilerini korumaya ve krizi yumuşatmaya çalışıyor. Ancak gerçekte, füze saldırıları, geceleri çalan sirenler ve acil savunma tedbirleri yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Yakın zamanda durumun istikrar kazanması beklenmiyor — iki taraf da pozisyonunda kararlı duruyor. Savaş sadece savaş alanında değil, siyasi ve diplomatik sahnede de devam ediyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!