
Özbekistan Halk Sanatçısı Oğabek Sobirov yalnızca bir ses sanatçısı değil, hayatı, kaderi ve değerleriyle milyonlarca kalbi fetheden bir sanatkardır. Bu yıl 53 yaşına giren sanatçının yaşam öyküsü birçok kişiye ders ve ilham kaynağı olabilir.
Horazm’dan dünya sahnelerine
1972 yılının 24 Haziran’ında Urganch şehrinde doğan Oğabek ilk müzik derslerini ağabeyi Maksud’dan alır. Sanata olan tutkusu onu müzik okulundan sanat kolejiğe götürür. 21 yaşında Filarmoni salonunda verdiği ilk solo konserle sanat dünyasına büyük adım atar.
Bugüne kadar başkentte 30’dan fazla, vilayet ve ilçelerde 200’den fazla konser veren Oğabek, ayrıca ABD, Almanya, Fransa, Kanada, Türkiye, Hindistan gibi 20’den fazla ülkede sahne almıştır.

Gecikmiş ama hak edilmiş unvan
2002 yılında “Özbekistan Hizmetli Sanatçısı”, 2020 yılında ise nihayet “Özbekistan Halk Sanatçısı” unvanlarına layık görüldü. Sanatkâr bu takdirin halk sevgisi sayesinde geldiğini söylüyor.
““Daha önce verilmeliydi” denmesi benim için bir onur. Zaten insanlar içten içe gerçeği görür. İşte en üstün unvan budur,” diyor Oğabek Sobirov.

Dedikodular ve resmi davetlerin dışında kalması
Türkmenistan Cumhurbaşkanı’nın kendisine altın bir at hediye ettiği için devlet törenlerine çağırılmadığı şeklinde söylentiler çıkmış. O, bu sözleri reddediyor:
“Bu sadece dedikodu. Gerçek sebep basit. Düğüne sözüm var, halk bekliyor ama devlet davet ediyor. Davete gidersem halkı kırarım, gitmezsem devleti üzerim. Her iki tarafı anlıyorum,” diyor.

Para kolyeleri ve sadakat
Horazm’da düğün masrafı yaklaşık 3000 dolar olsa da fanları sanatını parayla değil sevgiyle ödüllendiriyor. Örneğin Gurlan ilçesinde bir düğünde boynuna yirmi adet 1 dolarlık para kolyesi takıldı.

Ağır kayıplar: eş ve baba
Hayatındaki en zor dönem eşiyle vedalaşmasıydı. Bu olayı hatırladığında bile kalbinde sancılar hissediyor:
“Bazıları “kayınvalidesine kaçtı” dedi—bu yalan. Eşim amcamın kızıdır. Ölümü beni yıktı. Hayatımdaki en büyük kayıptı,” diyor.

Babasının hikayesi ise yürekleri titretiyor. Hasta olduğu dönemde babası dua ederek “Acısını üzerime alayım” demiş. Bunu kendi kulaklarıyla duymuş. Ardından yavaş yavaş iyileşmiş, ancak iki yıl bile geçmeden babası vefat etmiş.
“Ebeveyn sevgisinin karşısında hiçbir şey duramaz. Hâlâ düşünüyorum: Babamın hakkını verebildim mi?” diyor.
Eşinin anısına film
Kendine ait film “Kızgaldok”ta başrolü oynayan sanatçı, bu filmi eşi anısına çekti.
“Bu film çocuklarımıza annelerinin kim olduğunu hatırlatıyor. Bununla gurur duyuyorum,” diyor.

Unvan değil, halk sevgisi kutsal
Bugün “Lazgi” topluluğunun sanat yönetmeni olarak faaliyet gösteriyor. Hayatı engellerle, acılarla, sevgiyle ve sadakatle yazılmış gerçek bir sanat yolunu gösteriyor.


Bugün o sadece “Horazm Bülbülü” değil, tüm Özbek halkının yüreğinde yer edinmiş gerçek bir halk sanatçısıdır. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler