NATO eski Genel Sekreteri: Dünya demokrasileri Trump’a karşı D7 kulübünde birleşmeli!

Siyasi arenada ciddi bir meydan okuma! NATO'nun eski genel sekreteri Anders Fogh Rasmussen'e göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın otoriter eğilimleriyle mücadele etmek için liberal demokrasilerin "D7" yani "Yedi Demokrasi" kulübünü kurmaları gerekiyor. Rasmussen, bu konudaki açıklamayı Innews haber ajansına verdiği röportajda dile getirdi.

"D7 – Özgür Dünyanın Kalkanı"
Rasmussen'in önerisine göre bu yeni kulübe şu ülkeler katılabilir:
- Birleşik Krallık
- Avrupa Birliği
- Kanada
- Avustralya
- Japonya
- Güney Kore
- Yeni Zelanda

Bu ülkeler sadece demokrasi açısından değil, güçlü ekonomik potansiyele de sahip. Rasmussen'e göre, bu ülkelerin toplam ekonomik payı dünya ekonomisinin %30–40'ını oluşturuyor. Rasmussen, "Bu büyük bir etki gücüdür" diyor.

"Bizim Cevabımız Dayanışmada"
Rasmussen’e göre, bu ülkelerden herhangi birine ekonomik baskı uygulanırsa — örneğin gümrük tarifeleri yoluyla — bu tüm D7 grubuna yöneltilmiş bir tehdit olarak değerlendirilmelidir.

"Eğer Çin veya hatta ABD tarafından gümrük tarifeleri, ekonomik yaptırımlar ya da ekonomik tehdit uygulanırsa, hep birlikte karşılık vermemiz gerekir. Bu, tek doğru yoldur," diyor NATO'nun eski lideri.

Trump'a Doğrudan İtiraz
Anders Fogh Rasmussen, ABD Başkanı Trump’ı sert bir şekilde eleştirerek onu "otokratik özellikler sergileyen bir lider" olarak tanımladı. Rasmussen'e göre Trump, dünya ticaret ilişkilerine şüpheyle yaklaşıyor ve tüm dünyaya karşı "ticaret savaşları" başlatıyor.

"'Önce Amerika!' sloganı arkasındaki milliyetçi-egoist politika, Trump'ın temel silahıdır. Ancak dünya bu tür yaklaşımlara uygun bir cevap bulmalıdır. ABD'nin kendi ortaklarına karşı saygısız tutumunu sınırlamak için ciddi bir platform gereklidir. D7 işte bu çözümdür," dedi Rasmussen.

NATO da görüş ayrılığı içinde
Hatırlatalım ki Anders Fogh Rasmussen daha önce Avrupa ülkelerine çağrıda bulunarak, "ABD ile ilişkilerde artık eskisi gibi güvenilir bir ortaklık beklemek yerine, bağımsız stratejik bakış açıları ve eylemlere geçme zamanı geldiğini" söylemişti.

Aynı zamanda Trump'ın Avrupa Birliği'ne yönelik şüpheci tutumunu da eleştiren Rasmussen, Trump'ın "AB sık sık ABD için Çin’den bile daha kötü bir ticaret rakibine dönüştü" şeklindeki açıklamalarını da "aşağılayıcı" olarak nitelendirmişti. Telegram’da «Zamin»i takip edin!