İran'da su sorunu giderek daha keskin bir hal alıyor. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, valilerle yaptığı toplantıda ülkenin su rezervlerinin ciddi şekilde azaldığını belirtti. Kendisine göre, Tahran şu anda ciddi bir su kıtlığı sorunu ile karşı karşıya. Bu haber Anadolu Ajansı tarafından bildirildi.
Ona göre, ülkedeki mevcut su rezervleri endişe verici seviyelere kadar azalmış durumda ve bu durum, kaynakların yanlış yönetilmesi sonucu oluşmuş ve bugün tüm İran'ı ciddi bir sorunla karşı karşıya bırakmıştır.
"Mevcut durumda doğayı ya da diğer etkenleri suçlayamayız," dedi. "Asıl suç, geçmişteki yanlış kararlar ve yeterli stratejik planlamanın olmamasındadır. Bilimsel, ileri görüşlü ve derinlemesine bir yönetime ihtiyacımız var."
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, bu tür karmaşık bir krizin yalnızca halk ile hükümet arasında yakın işbirliği ve açık diyalog yoluyla aşılabileceğini vurguladı. "Bu sorunu halkla birlikte çözmezsek, üstesinden gelmemiz neredeyse imkansız olur," diye ekledi.
Başkentteki su kaynaklarının durumu özellikle endişe verici. Tahran Eyaleti Su İdaresi tarafından verilen bilgilere göre, başkenti besleyen barajlardaki su seviyesi son 100 yılın en düşük düzeyine inmiş durumda. Bu durum yalnızca günlük hayatı değil, sanayi, tarım ve sağlık sistemini de etkileyebilir.
Hükümet, bu durumda halktan sorumlu davranmalarını talep ediyor. Su tüketimi konusunda katı kısıtlamaların getirilebileceği belirtildi. Özellikle, sıcak günlerde suyun verimli kullanılması, israftan kaçınılması ve aşırı tüketimin sınırlandırılması tavsiye ediliyor.
Yıllardır süren kuraklık sonucu ortaya çıkan bu kriz, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal olarak da büyük bir sınav niteliğindedir. Yetkililere göre, su krizini aşmak için önümüzdeki 5 yıl içinde ülke genelinde kapsamlı önlemler alınması gerekiyor. Bu sürece yalnızca devlet kurumları değil, halk da dahil edilmelidir.
Su kıtlığı, kuraklık ve kötü yönetim birleştiğinde bu tür durumlar ortaya çıkar. Ancak henüz geç değil — eğer şimdi çözüm aranırsa, bilimsel temelli yaklaşımlar benimsenirse ve herkes birlikte hareket ederse, bu sorun aşılabilir.
Bu su sorunu yalnızca İran için değil, tüm bölge için bir ders olabilir. Doğal kaynakların akıllıca kullanımı, ileriye dönük strateji ve en önemlisi — halkın bilinç düzeyinin artırılması — artık hayati bir zorunluluktur.
Böyle bir yaklaşım hayata geçirilirse, bugünün sorunu yarının başarısına dönüşebilir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!