
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), yakın zamanda yayınladığı raporda Özbekistan’ın devlet kredi notunu "BB-" seviyesinde tuttu, ancak ilk kez not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e yükseltti. Bu, Özbekistan'da ekonomik reformlar ve kalkınma süreçlerinin başlatıldığını ve uluslararası finans kurumlarının ülke ekonomisine olan güveninin arttığını göstermektedir.
Raporda özellikle enerji sektöründeki önemli reformlar ve tarifelerin artırılması vurgulandı. Elektrik ve gaz tarifeleri Ekim 2023'ten itibaren aşamalı olarak artırılmaya başlandı ve 2027 yılına kadar enerji fiyatlarının maliyetleri tamamen karşılayacak düzeye çıkarılması planlanmaktadır. Sübvansiyonların azaltılması, altın fiyatlarının olumlu seyretmesi ve nominal gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) büyümesi sayesinde, devlet bütçesi açığının 2025-2028 döneminde ortalama yüzde 3 seviyesine düşmesi bekleniyor. Bu da devletin finansal istikrarını sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır.
Ancak Özbekistan’ın kalkınma planlarını gerçekleştirmek için büyük miktarda dış borçlanmaya gitmesi, devlet borcunun artmasına yol açabilir. Devlet ve devlet garantili borçların 2027 yılına kadar GSYİH'nin yaklaşık yüzde 40'ına ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu durumun arkasında büyük yatırım projeleri ve kamu-özel sektör ortaklıklarının hızla genişlemesi bulunmaktadır.
S&P raporuna göre, Özbekistan’ın 2025-2028 yılları arasındaki ortalama ekonomik büyümesi yüzde 5,6 civarında gerçekleşecek. Bu büyümenin başlıca nedenleri ekonomik reformlar, artan yabancı yatırım girişleri ve ihracat potansiyelinin artırılmasıdır. İhracat imkanlarını genişletmek amacıyla bakır, altın, gümüş ve uranyum üretiminin artırılması öngörülmektedir.
Ülke ayrıca enerji sektörünü çeşitlendirmek için büyük çaplı planlara sahiptir. Örneğin, Suudi Arabistan merkezli ACWA Power şirketi, 2030 yılına kadar Özbekistan'daki elektrik üretimine 7,5 milyar dolar yatırım yapacaktır. Bugün Özbekistan'daki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 20'si yenilenebilir kaynaklardan karşılanmaktadır ve bu oranın 2030 yılına kadar yüzde 40'a çıkarılması hedeflenmektedir.
Ekonomik büyümeye rağmen, Özbekistan'da kişi başına düşen GSYİH, dünya standartlarına göre hala düşük seviyelerde kalmaktadır. 2025 yılına kadar bu rakamın 3300 dolar olması bekleniyor. Bununla birlikte ülke olumlu demografik göstergelere sahip olup, nüfusun yaklaşık yüzde 90'ı çalışma yaşındadır. Ancak, istihdam yaratma hızının nüfus artışına kıyasla yetersiz kalabileceğine dair endişeler bulunmaktadır.
Rusya'daki ekonomik durum da Özbek göçmenler için risk yaratmaktadır. Çünkü Özbekistanlı sürekli ve mevsimlik göçmenlerin çoğu Rusya'da çalışmaktadır ve bu ülkedeki ekonomik sıkıntılar Özbekistan nüfusunun gelirlerini olumsuz etkileyebilir.
Devlet bütçe gelirleri esas olarak altın ve bakır gibi değerli hammaddelerin ihracatından oluşmaktadır. 2025 yılında altın fiyatlarının yüksek olması bütçe gelirlerini artıracaktır. Ayrıca elektrik ve gaz tarifelerinin yükseltilmesi sayesinde 2025 yılında GSYİH'nin yüzde 0,5'ine kadar tasarruf sağlanabilecektir.
Merkez Bankası rezervlerinin 2028 yılına kadar azalması beklenmektedir, bunun nedeni de altın fiyatlarında öngörülen düşüştür. Ancak rezervler, 2025-2028 yıllarında cari ödemeleri yaklaşık yedi aylık süre boyunca karşılamaya yeterli olacaktır.
Enflasyon da kademeli olarak düşecektir. Ortalama enflasyonun 2025 yılında yüzde 10,1, 2028 yılına kadar ise yüzde 8,6 seviyesine inmesi beklenmektedir.
Bankacılık sisteminde halen devlet bankaları baskın durumdadır. Hükümet, bankaları özelleştirme çalışmaları yürütmektedir ancak bu süreç zaman almaktadır.
Sonuç olarak, S&P'nin olumlu beklentileri, Özbekistan ekonomisi için önemli fırsatların başladığına işaret etmekte ve ülkenin uluslararası itibarını güçlendirmektedir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler