
Gelecekte kendinizi sorunlardan koruyabilir ve hatta hayatınızı kurtarabilirsiniz. Bunun için aşağıdaki göstergeleri düzenli olarak takip etmek gereklidir, diye yazıyor Kun.uz yayını.
1. Arteriyel kan basıncı
Bu gösterge her organizma için bireyseldir. Ancak çoğunluk için kabul edilen rakamlar vardır. 120/80 ve altındaki basınç normal kabul edilir. Eğer yüksek gösterge (sistolik basınç) 120 ile 129 arasında ise, kan basıncı yükselmiş demektir. Dikkat edilmelidir ki, bu genellikle ateroskleroz, kalp krizi ve inme gelişme riski ile ilişkili hipertansiyona dönüşür.
Hipertansiyonun ilk evrelerinde herhangi bir belirti görülmez, bu yüzden değişiklikleri zamanında fark etmek için kan basıncını düzenli olarak ölçmek önemlidir. Eğer yüksek kalırsa, doktora gitmeyi ertelemeyin. Sizde veya yakınlarınızda kan basıncı 180/120’ye yükselirse ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, uykusuzluk, halsizlik, görme veya konuşma ile ilgili sorunlar ortaya çıkarsa, hemen tıbbi yardım alın.
II, III ve IV kan grubuna sahip kişiler kan basıncına dikkat etmelidir. Araştırmalar bu grupların kalp-damar hastalıkları açısından yüksek risk taşıdığını göstermektedir. Ayrıca, kan nakli gibi durumlarda bunu bilmek önemlidir.
2. Kolesterol seviyesi
Kolesterol, vücutta hücrelerin oluşumu ve diğer önemli süreçler için gereklidir, ancak normalin üzerinde olması tehlikelidir. Atardamar duvarlarında kolesterol plakları oluşabilir ve bu da ateroskleroza yol açabilir.
Kolesterol seviyesini kontrol etmek için yılda bir kez test yapılır. “Kötü” (LDL) ve “iyi” (HDL) kolesterolü takip edin. “Kötü” kolesterol 2,6 mmol/l (100 mg/dl)’yi aşmamalı, “iyi” kolesterol ise 1 mmol/l (40 mg/dl)’den az olmamalıdır.
3. Trigliserid (gliserin ile tekli yağ asitleri) seviyesi
Bu, kalp damar hastalıkları gelişme riskini izlerken dikkate alınması gereken üçüncü faktördür. Trigliseridler, “kötü” kolesterol gibi, arterlerde plak oluşumu ve ateroskleroz riski ile ilişkilidir. Bu nedenle düzenli kontroller ve doktor tavsiyesi önerilir.
Çoğu durumda bu test beş yılda bir tekrarlanmalıdır, ancak sizde veya yakınlarınızda diyabet veya kalp sorunları varsa, bu göstergenin daha sık kontrol edilmesi gerekir.
4. Tiroid bezi hormon seviyeleri
Bu hormonlar vücudun birçok sistemi, özellikle metabolizmayı etkiler. Tiroid hormonları düştüğünde çeşitli rahatsız edici belirtiler ortaya çıkabilir: kilo vermede zorluk, güçsüzlük, zihinsel bulanıklık, unutkanlık, titreme veya vücutta karıncalanma.
Ayrıca, bu hormonların düşüklüğü kalp damar hastalıkları ve genel ölüm riski ile ilişkilidir. Bu nedenle bu gösterge yılda bir kez test edilmeli ve sonuçlar dahiliye veya endokrinoloji uzmanı ile değerlendirilmelidir.
5. Dişlerin durumu
Periodontal (dişleri çevreleyen dokular) hastalığı olan kişiler kalp krizi ve inmeden daha fazla etkilenir. Ayrıca, periodontitin özellikle sigara içenlerde diyabeti kötüleştirdiğine dair kanıtlar artmaktadır.
Diş taşı oluşumunu azaltmak için günde iki kez dişlerinizi iyi fırçalayın, ağız gargarası ve diş ipi kullanmayı unutmayın, ayrıca yılda bir kez diş hekimine muayene olun. Diyabet hastalarının ise 3-6 ayda bir doktora gitmeleri önerilir.
6. Benlerin rengi ve şekli
Benlerin sayısı arttıkça, bunlardan birinde tehlikeli bir tümör gelişme olasılığı da artar. Ayda bir kez kendinizi kontrol edin, yeni oluşan benlere, renk veya şekil değişikliklerine ya da büyümelerine dikkat edin.
Üç hafta içinde iyileşmeyen, sürekli kaşınan, kabuklanan veya kanayan yaralar konusunda dikkatli olun. Böyle bir durum fark ederseniz hemen dermatoloğa başvurun.
7. Omurga eğriliği
Eğrilik olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Henüz çok küçük olabilir ve rahatsızlık vermeyebilir, ancak zamanla hareketi ciddi şekilde engelleyen kronik ağrılara yol açabilir.
Yakınlarınızdan omurganızı kontrol etmelerini isteyin. Öne eğilin ve yere uzanın, gözlemci göğüs kafesinin düzlüğünü ve kalça simetrisini kontrol etsin.
Ayakta dururken de simetriye dikkat edin: iki omuz ve iki göğüs kemiği aynı seviyede olmalı, sırt çok kambur olmamalıdır.
Eğrilik belirtileri varsa doktora başvurun. Doktor omurga deformasyonunun derecesini belirler ve tedavi yöntemlerini seçer.
8. Baş ağrısı şiddeti
Baş ağrısı hafif rahatsızlıktan dayanılmaz seviyeye kadar değişebilir. Ağrı başka belirtilerle birlikteyse, bu ciddi sorunlara, beyin şişmesi, kan basıncı yükselmesi veya inme gibi durumlara işaret edebilir.
Ağrının ne zaman başladığını ve nasıl devam ettiğini takip etmeye başlayın. Basit bir deftere veya telefondaki özel bir uygulamaya ağrının sıklığını, şiddetini, süresini, başın hangi bölgesinde olduğunu ve eşlik eden belirtileri not edin. Böylece ağrıyı tetikleyen faktörleri fark etmeye başlayacak ve yaşam tarzınızı değiştirerek azaltabilirsiniz.
Başınız haftada birden fazla ağrıyorsa, nedenini öğrenmek için doktora gidin. Eğer baş ağrısı görme kaybı, yüz siniri felci, kol veya bacaklarda güçsüzlük, konuşma veya anlama kaybı gibi belirtilerle birlikteyse, hemen tıbbi yardım alın.
9. Kandaki şeker miktarı
Kandaki glukoz seviyesinin yükselmesi (hiperglisemi) vücutta iltihaplanmaya yol açar ve damarları zarar verir. Zamanla bu, kalp damar hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir.
3,5-5,5 mmol/l (60-100 mg/dl) arası değerler normal kabul edilir. 11 mmol/l (200 mg/dl) ve üzeri ise tip 2 diyabetin başladığını gösterir.
Risk faktörünüz varsa (45 yaş üstü, hareketsiz yaşam tarzı, fazla kilo, ailede diyabet veya hipertansiyon öyküsü), yılda üç kez, diğer durumlarda yılda bir kez kan şekeri testi yaptırın.
Testi poliklinikte yaptırabilir veya glukometre satın alarak evde ölçüm yapabilirsiniz. Sonuç 6 mmol/l’den yüksekse mutlaka doktora başvurun. Bu her yaş grubundaki insan için, çocuklar dahil geçerlidir.
Unutmayın, herhangi bir hastalığı tedavi etmektense önlemek hem daha kolay hem de daha ekonomiktir! Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın