date
views 3 272

Ailede şiddet: nedenler ve sonuçlar

Ailede şiddet: nedenler ve sonuçlar
Soru: Önceki dönemlere göre insanlar daha kültürlü hale geliyor. Buna rağmen, neden aile içi şiddet azalmayıp artıyor?

Cevap:
Maalesef öyle. Aile içi şiddet sadece maddi durumu kötü olan ailelerde değil, varlıklı ailelerde de oldukça yaygın. Bazı ailelerde ekonomik yoksulluk karşılıklı anlaşmazlıklara ve sonrasında aile içi şiddete neden olurken, diğer ailelerde bu şiddetin sebebi zenginlik olabiliyor. Her iki durumda da temel neden manevi fakirliktir. Bunu başka türlü açıklayamam. Kendi gelinine cinsel saldırıda bulunan ve kendi oğlu tarafından öldürülen babayı nasıl açıklayabiliriz? Ya da kendi evladını araba almak için para karşılığında satan anneyi nasıl değerlendirebiliriz? Hepsinin altında manevi fakirlik yatıyor. İnsan manevi olarak fakir ise, ister zengin bir ailede yaşasın ister yoksul, mutlaka kötü işlere bulaşır ve vahşete varır.

Soru: Bazen iyi bir pozisyonda çalışan ve hatta eğitim kurumlarını yöneten kişilerin ailelerinde bile böyle üzücü durumlar görüyoruz. Onlar bu tür durumlarla mücadele etmek yerine... Buna kelimeler kifayetsiz kalıyor...

Cevap:
Sebebi yine aynı, yani manevi fakirlik. Büyük bir yetkili olabilir, okul, kolej veya enstitü müdürü olabilir, ancak manevi fakir ise bu tür işlere bulaşmaya devam eder. Gerekirse sıradan bir marangozun veya demircinin ailesi herkese örnek olabilir. Mahalle komitesinde veya mescitte ahlak üzerine vaaz verirken, kendi çocuklarının kötü yollara sapması da maalesef yok değil. Bilgi başka, terbiye başka. Çok bilgili bir kişi de manevi olarak bozuk olabilir, tam tersi de mümkündür. Gece kulüplerine bir bakın. Orada kimin çocuklarını daha çok görürsünüz? Bundan kendiniz sonuç çıkarabilirsiniz.

Soru: Aile içi şiddet daha çok erkekler tarafından mı uygulanıyor yoksa kadınlar tarafından mı?

Cevap:
Çoğunlukla erkekler tarafından. Elbette bunun temel nedeni kadın olabilir. Bu konuyu tek taraflı ele almak çok zor. Çünkü durumlar ve nedenler çok çeşitli. Her durumda karşılıklı anlaşmazlıklar şiddetle sonuçlanmamalıdır. Genellikle aile içi şiddetin sebebi birbirine boyun eğmemektir. Örneğin, bir ailede şöyle bir durum yaşanmış: Gece geç saatlerde sarhoş olarak eve dönen koca karısına yer ver diyor.

Karısı kocasını yine böyle görünce sinirlenip “Kendin ver” diyor titreyerek. Sarhoş koca öfkeyle bıçak alıyor eline ve “Sana ne diyorum, ölmek mi istiyorsun?” diyor. Kadın ise “Öldürmek mi istiyorsun, işte bıçağını sapla” diyerek kocasına yaklaşıyor. Sarhoş koca öfkeyle karısının karnına bıçak saplıyor. Burada aklı başında bir kadın böyle bir şey yapmaz, aksine kocasının dediğini yapar ve onu tatlı sözlerle yerine yatırır.

Soru: Saldırganlık karakterle de ilgili mi?

Cevap:
Elbette, ilgilidir. Örneğin, psikoloji ders kitaplarında “Karakter psikolojisi” adlı büyük bölümler vardır. Orada saldırganlık karakter bozukluğu olarak ayrı bir şekilde gösterilir. Bazı insanlar şiddet ve saldırganlığa eğilimlidir. Eğer bu kişilerde tıbbi-psikolojik testler yapılırsa, psikopati belirtileri de bulunabilir. Buna gizli psikopati diyoruz. Bu kişiler belli bir durumda patlar ve şiddete başvururlar.

Soru: Aile içi şiddetten en çok zarar görenler doğal olarak çocuklar. Doğru mu? Onları kendi anne babalarından nasıl korumalıyız?

Cevap:
Çok zor bir soru. Batı ülkelerinde “Çocukları kendi anne babalarından koruma dernekleri” vardır. Bizde de benzer derneklerin açıldığını duydum. Yirmi yıl önce bu konu gündeme gelse şaşırırdınız. İslam dinine inanan bir ülkede böyle bir derneğin açılması bizim anne babalar için utançtır. Ama ne yapabilirsiniz ki. Böyle dernekler gerekli görünüyor. Ne yazık ki...

Soru: Anne babası tarafından yetiştirilemeyen çocuğu bu tür merkezler yetiştirebilir mi? Onlar almazda ve ruhsal engelli olarak mı büyürler?

Cevap:
Merkezi gazetelerden birine “Ruhsal engelliler – kimlerdir” başlıklı büyük bir makale vermiştim. Radyo programlarında da bu konuda konuşmuştum. Bu makaleyi Facebook’a da koymuştum, çok büyük yankı uyandırdı. Demek ki sorun çok ciddi. Anne baba hayattayken çocuğun evde veya özel yurtlarda yetiştirilmesine gelince, bazen özel yurtlarda yetişen çocuklar gelecekte hayatın değerini bilen olgun birey olabilirler. Evde anne babanın zulmü altında kötü yola girip hapishaneye düşmektense, çocukların yurtlarda eğitmenlerin kontrolünde büyümesi daha iyidir diye düşünür insan. Yurtta yetişip büyük şahsiyet olanlar buna örnek olabilir. Başka çare yok.

Soru: Aile içi şiddetin önüne geçmek için ne yapmak gerekir?

Cevap:
Ben kolay yolunu söyleyeyim. Mümkün olduğunca çocuk evde az bulunmalı. Demek istediğim, çocuk okuldan sonra gündüz spor kulüplerine, gündüz dil kurslarına veya müzik kulüplerine gitmeli. Bu konuyu çocuğun isteğine göre gerçekleştirmek gerekir. Çeşitli kulüplere giden çocuk eve ek görevlerle gelir, ailesini özleyerek gelir, karnı aç olarak gelir. Eve gelip kulüp öğretmenleri ve kendisi gibi arkadaşları önünde küçük düşmemek için evde ders çalışır vb.

Okuldan sonra çeşitli kulüplere gitmeyen çocuk ise gün boyunca evde olur, boş gezen çocuğun bazı davranışları babasına veya annesine hoş gelmez, iş verirse yapmaz ve kavga çıkar. “Çocuğunuz benim dediğimi yapmıyor” diye anne babaya şikayet edilir ve kavga çıkabilir. Bu durum sürekli tekrarlanırsa çocuk huysuz olur ve ileride aile içi zulme neden olabilir.

Bu yüzden okuldan sonra çocuk evde değil, çeşitli kulüplerde olmalıdır. Akşam ise anne baba çocuğuna en azından yarım saat ayırıp onun başarıları ve zorlukları hakkında sohbet etmelidir. Ben “12 yaş psikolojisi” adlı makalemde “Çocuk 12 yaşına kadar anne baba ve öğretmeninin dediğini yapar, 12 yaşından sonra ise kendi bildiğini yapar” diye yazmıştım. Bunun nedenlerini ve sonuçlarını da detaylı anlattım. Mukaddes dini kitaplarımızda da bu konuda ciddi tavsiyeler vardır.

«Sinir ve Ruh Sağlığı» bilimsel-tıbbi merkez
direktörü, profesör
Zarifboy İbodullayev
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Yaşam » Ailede şiddet: nedenler ve sonuçlar