
Hiç kimle çıkamıyorsunuz. Herkes sizi kötü söylüyor. Siz ise herkesi kötü görüyorsunuz. Ne yapmalı? Doğal olarak, aklımı mı değiştireyim yoksa davranışımı mı diye bir soru ortaya çıkar. İnsanlık ortaya çıktığından beri bu sorun üzerinde kafa yormuştur. Bilişsel psikologlar önce düşüncenizi değiştirin, sonra davranışınız değişir derken, davranışçılık yani davranış teorisi taraftarları önce davranışınızı değiştirin, zamanla düşünceniz de değişir derler.
Her iki teoriyi de dikkatinize sunuyorum. İhtiyacınıza göre kendiniz seçin. Bunun ardından üçüncü bir teori de vardır.
1. “Önce düşüncemi değiştiririm!” Peki! O halde bilişsel (İng. cognitio – düşünce anlamında) psikoterapistlerin görüşlerine kulak verin. Onlara göre nevroz, fobi, kaygı ve depresyonun temelinde beyne yerleşmiş acı veren düşünceler ve onlara inanmak yatar. Kendinize, başkalarına ve toplumda olan olaylara kötü bakış açısı oluşturan bu stereotip fikirler sizin davranışlarınızı, yaşam tarzınızı, insanlara ve topluma karşı tutumunuzu değiştirir. Topluma uyum sağlamanız için beyinde yerleşmiş bu düşüncelerden kurtulmanız gerekir. Bu konuda size bilişsel psikoterapist yardımcı olur. Bu uzmanlar psikanalistlerden farklı olarak, zor çocukluk dönemlerinizi size hatırlatmadan, bugünkü zamanla çalışır.
Bilişsel psikoterapist sizi şu anda rahatsız eden sağlıksız düşüncelerden kurtarır ve onların yerine sağlıklı düşünceler yerleştirir. Psikoterapötik görüşmeler arasında elde edilen başarılar tartışılır ve henüz beyinden çıkmamış acı veren düşünceler üzerinde çalışılır, elde edilen başarılar değerlendirilir. Sonuç olarak dünyayı ve çevrenizdeki insanları farklı gözle görmeye başlarsınız. Düşünceniz ve kendiniz değişir. Sonuçta karakteriniz de değişir. Değişen davranışlarınızı gören insanların size karşı tutumu da değişir.
2. “Önce davranışımı değiştiririm.” Eğer kendiniz veya başkaları hakkında düşüncenizi değiştirmek istemiyorsanız, o zaman karakterinizi değiştirin. Nasıl? Bu konuda size davranışçı psikoterapistler yardımcı olur. İngilizceden behaviour – davranış anlamına gelir. Davranışçı psikoterapistler şöyle derler: “Bir insanın düşüncesini, bilincini ve ruh halini değiştirmek istiyorsanız, önce davranışını değiştirin.”
Bu yöntem ergenlerdeki davranış bozukluklarını değiştirmede çok işe yarar. Davranışçı psikoterapistler nevroz, histeri, apati ve depresyon nedeniyle değişen davranışları düzeltmek için çeşitli psikoterapötik egzersizler ve yöntemler uygulayarak ergenin davranışlarını değiştirir. Psikoterapötik müdahaleler sırasında hastadaki davranışın her görünümü analiz edilir ve hasta ile birlikte düzeltilir. Bu psikoterapi, davranışı değişen ergenlerde yüksek başarı sağlar, ancak yetişkinlerde etkisi daha düşüktür.
Aşamalı olarak uygulanan psikoterapötik müdahaleler sırasında davranıştaki patolojik değişiklikler sağlıklı davranış özellikleriyle “değiştirilir”. Yani davranışçı terapi sırasında nevroz, histeri ve depresyona yol açan nedenler üzerinde değil, bu nedenlerle ortaya çıkan patolojik davranış sağlıklı hale getirilir. Sağlıklı davranış ve özdenetim becerileri geliştikçe ergenlerde nevrotik davranış, histeri ve kaygılı-fobik bozukluklar geriler. Sonuçta ergenin düşüncesi değişir, kendine güveni artar ve anne-baba ile çevresine farklı gözle bakmaya başlar. Yani önce karakteri değiştirip sonra düşünceyi değiştirmek mümkün olur.
3. “Hem düşüncemi hem davranışımı aynı anda değiştirmek istiyorum.” Bu mümkün mü? Evet, mümkün! Büyük bilim insanları bilişsel psikoterapi ile davranışçı psikoterapiyi birleştirerek bilişsel-davranışçı psikoterapi adında yeni bir yönelim geliştirdiler. Bu psikolojik okulda eğitim almış psikoterapistler aynı anda hem düşüncenizi hem de davranışınızı tedavi eder!
Bu yöntemlerin üç benzer ve farklı yönü vardır. Bunlar şunlardır:
1) Her iki yöntem de öğretme ve değiştirmeye dayanır, bilişsel psikoterapi düşünceyi, davranışçı psikoterapi davranışı değiştirmeyi amaçlar;
2) Her iki yöntem de hastalığa yol açan nedenlerle ilgilenir ancak geçmişi hatırlatmadan şu anki sorunla çalışır: bilişsel psikoterapist hastalığı ortaya çıkaran düşüncelerle, davranışçı psikoterapist hastalık nedeniyle değişen davranışla çalışır;
3) Her iki yöntem de danışanlarına ev ödevi verir, bunların yapılmasını takip eder ve teşvik eder. Bilişsel-davranışçı psikoterapi her yaşta uygulanabilir.
“Sinir ve Ruh Sağlığı” bilimsel-tıbbi merkezi
direktörü, profesör Zarifboy İbodullayev
Telegram’da «Zamin»i takip edin! direktörü, profesör Zarifboy İbodullayev
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın