«Sekiz yıldan fazla süredir zayıflamaya çalışıyorum. Her yöntemi denedim diyebilirim. Sadece midemi kesmek kalmadı. Ama artık böyle deneylere girmek istemiyorum. Zayıflamak için ölümden dönmüş zamanım var, tövbe ettim.
Sonuç olarak, evde uyguladığım diyetlerden kayda değer bir sonuç görmedim. Fazla kilonun neden biriktiğini, fiziksel çalışma, doğru su içmeyi... hepsini biliyorum ama uygulamak için iradem yetmedi, bırakıyordum. Instagram'da blogerleri görünce içim yanıyor – hepsi zayıf, güzel. Bir gün gönlümdeki iş oldu: uzun zamandır takip ettiğim bloger kız kendi zayıflama maratonunu başlattı.
“Haftada 5-7 kilo verirsiniz!” açıklaması beni acele ettirdi. Hemen ödemeyi yaptım (150 bin) ve Telegram’daki kapalı gruba katıldım. Yaklaşık yüz kadın vardı grupta. Maraton başladı. En iyi sonucu gösteren kıza değerli bir hediye verildi.
İlk gün açlık günüydü. Hiçbir şey yemeden sadece su içtik. Sonraki günlerde ise adminimizin hazırladığı menüye göre beslendik. Her gün egzersiz yapmak... 4. gün daha iyi sonuç için diyete yardımcı kapsül almamız önerildi. Bu kapsül eczanede satılmıyormuş. Admin’den aldık – 350 bin so‘m bir kutu. İçinde 36 tane vardı. Kutusunda “%100 doğal” yazdığı için şüphe etmedim.
Beslenmem birden değişti ve egzersizler ağır gelmeye başladı, halsizlikten zorlanıyordum. İlaç almaya başladıktan sonra üçüncü veya dördüncü günlerde kalp atışlarımın hızlandığını fark ettim. Admin ise alışana kadar böyle belirtiler olacağını söyledi. Sekiz gün zor dayanarak içtim. Kan basıncım aniden yükseliyor, kalbimin atışını sanki duyuyormuşum gibi oluyordu. Dokuzuncu gün ölmek istedim, ambulansla hastaneye yattım. Nabzım hızlanmış, baş ağrısı ve ağız kuruluğuna dayanamıyordum. Bir hafta tedavi gördüm, zorla kendime geldim.
Daha önce de zayıflatıcı çaylar ve kokteyller içmiştim. Çaydan sonra şişlikler oluştuğunu, hatta alıştığımı fark edip bırakmıştım. Ama bu seferki iyi bir ders oldu. Benim gibi çok kişi var ama hepsi kandırıldığını kabul edip söylemeye utanıyor...» dedi Taşkent şehrinden Dilyora.
Sosyal medyadaki sahte psikologlar, iş koçları, motivatörler ve koçlar yeni değil. Bu konuda makaleler yazıldı, programlar yapıldı. Sonuç alanlar oldu. Almayanlar ise kandırıp kandırılıyor. Bugün sosyal medya ve Youtube platformlarındaki zayıflama maratonları hakkında konuşacağız.
Instagram blogerleri arasında zayıflama maratonları düzenleyen, zayıflatıcı ürünlerin reklamını aktif yapanlar çok. Aralarında ünlü sanatçılar da önemli sayıda. Youtube arama motoruna “kolay zayıflama” yazarsanız, masal gibi sonuçlar ve vaat edilen videolar çıkar: “Bir günde zayıflarız”, “Üç günde 10 kilo zayıflama”... Fantastik görünüyor ama maalesef inanan saf insanlar da az değil. Yoksa videolar 500 bin ve hatta milyonlarca izlenmezdi.
Obezite yeni bir sorun değil. Bu hastalıkla devlet düzeyinde mücadele eden ülkeler çok. Özbekistan için de fazla kilo güncel bir sorun. Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev başkanlığında yapılan toplantıda belirtildiği gibi, nüfusun %56’sında fazla kilo, %30’unda kronik hastalıklar var.
Zayıflama maratonları aslında iyi bir gelir kaynağı. Maraton düzenlemenin temel amacı da bu. Sorduğumuzda, bloger veya diyetoloğun genel sıralamasına göre fiyat belirleniyor. Fiyatlar 70 bin so‘mdan başlayıp 600-700 bin so‘ma kadar çıkıyor. Katılımcı sayısı da değişiyor – 15-20 kişiden 100 kişiye kadar. Ücretsiz maratonlar da var. Örneğin, ilk üç gün tamamen ücretsiz, devam etmek için ödeme yapıyorsunuz. Ya da bazı maratoncular bir şart koyuyor: zayıflatıcı ürün satın alıyorsunuz ve katılmaya devam ediyorsunuz. 25-30 bin.
Özbekistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Üniversitesi, Spor Tıbbı ve Biyokimya bölümü öğretim üyesi, biyokimyacı Dilnavoz Berdiyeva ile bu konuda sohbet ettik. Dilnavoz’un vücuttaki fazla yağlar, sağlıklı kilo kaybı, metabolizma hakkındaki açıklamaları birçok kişi için faydalı oluyor.
– Kişi kendinde fazla kilo olduğunu ve zayıflaması gerektiğini nasıl anlayabilir?
– Bu genellikle üç yöntemle belirlenir:
- Antropometrik göstergelerin birbirine uygunluğu ve vücut kitle indeksi hesaplanması;
- Kişinin kendinde hissettiği belirtilere göre, örneğin kalpte aritmi (düzensiz atış), vücudun bazı bölgelerinde uyuşma, nefes darlığı, terleme, ağırlık gibi;
- Laboratuvar incelemesi ile. Laboratuvarda damarlarındaki yağ birikimi, kandaki kolesterol ve glukoz miktarı, karaciğerde yağ miktarı vb.
Genellikle kilo vermek isteyen kişiye diyetolog bunları öğretir ve hesaplar. Çünkü zayıflamak isteyen kişi kendindeki fazla kilo miktarını, hangi sebeple kilo vermek istediğini (yağ mı, kas mı), kilo almasına neden olan faktörleri iyi bilmelidir.
– “Bir hafta veya on günde zayıflarız!” ilanlarına inanılır mı? Sağlıklı zayıflama için ne kadar süre gerekir?
– Böyle parlak reklamlara inanıp sağlığı riske atmamak gerekir. Aslında evet, hızlı kilo verilebilir. Ama bu ne kadar doğru ve hangi yolla olduğu sorusuna cevap vermek lazım. Sağlıklı kilo verme genellikle iki aşamalı döngüde gerçekleşir:
- Kısa süreli, hedefli kilo verme.
- Uzun süreli sağlıklı kilo verme.
Kısa süreli kilo verme genellikle sporcular tarafından kullanılır: 7-10 günde 5-10 kiloya kadar kilo kaybı ile. Bu yoğun fiziksel egzersizler yapmak (4 saatten 8 saate kadar), planlı su içmek, kardiyo egzersizleri, terleme, sauna, bazen idrar söktürücü ilaçlarla yapılır. Çok az miktarda proteinli ürün tüketilir. Ancak bu tür kilo verme tehlikelidir. Çünkü idrar söktürücüler doping sayılır. Vücuttan kalsiyum ve potasyumu atar.
Sporla yoğun ilgilenmeyen kişi haftada veya on günde 5-10 kilogram sağlıklı kilo veremez. Sağlıklı zayıflama hiçbir sentetik madde olmadan yapılmalıdır. Doğru hareket ve dengeli beslenme ile ayda 2-4 kilo vermek normaldir. Bu süreçte metabolizma bozulmaz, baş ağrısı veya baş dönmesi olmadan sağlıklı bir süreç yaşanır.
İlk üç gün bağırsak tıkanıklıklarının atılmasıyla 2-3 kilo kaybedilebilir. Ancak sonraki günlerde bir ayda 2-4 kilo sürekli kilo verilir. Bu uzun vadeli, planlı zayıflama sayılır ve öncelikle damarlardaki yağlar, kandaki fazla glukoz, yağ ve kolesterolden kurtulmayı sağlar.
Zayıflamanın amacı sağlıklı bir vücuda sahip olmaktır. Yani bu süreç hiçbir rahatsızlık hissi olmadan geçmelidir. Hızlı zayıflamada kan basıncı dalgalanması, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, damar geçirgenliğinin artması nedeniyle vücutta morluklar, anemi gibi birçok risk vardır.
Ayrıca diyet ve spor herkes için bireyseldir. Örneğin, bacaklarında varis olan veya kalp hastalıkları bulunan hastalara önerilmeyen egzersizler vardır. Bu yüzden zayıflamayı hedefleyen kişi profesyonel diyetolog kontrolünden geçmelidir. Ondan sonra diyeti seçmeli, aldığı kalori miktarını harcadığı kaloriye göre %15’e kadar azaltarak beslenmesini düzenlemeli ve spor egzersizlerini seçmelidir.
– Zayıflamaya başlamadan önce tıbbi veya ruhsal hazırlık ne kadar önemlidir?
– Böyle bir hazırlık kesinlikle gereklidir. Sağlıklı kilo vermek için kan basıncı, kalp ritmi, mide-bağırsak sistemi, kandaki kolesterol ve glukoz miktarı, hormon konsantrasyonu mutlaka kontrol edilmelidir. Bu, obeziteye neden olan asıl sorunu belirler. Kesin nedenle mücadele etmek kolay ve etkili olur.
Ama pratikte, özellikle şu anda kendini zayıflama programları sunanlarda hiçbir görüşme olmadan, kaloriler hesaplanmadan, vücutta gerçekleşen fizyolojik durumlar dikkate alınmadan maratonlar düzenlendiğini görüyorum.
Hızlı zayıflama vücut için stres demektir. Bu sırada stres hormonu kortizol artar, tip 2 diyabet, beyin dokularının parçalanması, bağışıklığın düşmesi gibi durumlara yol açar. Bu metabolizmadaki tek bir sürecin bozulmasının sonucudur. Böyle örnekler yüzlerce verilebilir.
Ruhsal hazırlık sabırla, sürekli ve yavaş kilo vermeye kendini hazırlamak, zayıflamaya acele etmemek demektir. Ayrıca amaç kilo vermek değil, sağlığa ulaşmak için kiloyu azaltmak olduğu anlaşılmış olmalıdır.
– Zayıflama maratonlarında 20 hatta 100’e yakın kız katılır ve genellikle aynı düzenle zayıflarlar. Ama kilo kaybı farklı olur. Zayıflamada kişinin organizma bireyselliği önemli değil mi?
– İnsanın fazla kilosu farklı olduğu gibi, harcadığı kalori ve aldığı kalori de farklıdır. Ne kadar kalori harcadığını hesaplamadan zayıflamayı düzenlemek bilgisizliktir. Çünkü zayıflama alınan kalorinin harcanan kaloriye göre yavaş yavaş azaltılmasıyla başlamalıdır.
Ya da yüksek tansiyonu olan ve düşük tansiyonu olan kişi için aynı şartlarda zayıflamayı düzenlemek mümkün değildir. Hatta kilo verirken aynı spor egzersizini vermek bile tehlikelidir. Yüz kişinin, hatta yirmi kişinin fizyolojik durumunu bilmek zordur. Örneğin kardiyo egzersizi yapamayanlar vardır. Ya da karın bölgesinde yağ birikmiş kişiye karın kası egzersizi verilir. Bu da karın kaslarının şekillenip sertleşmesiyle yağın erimesini zorlaştırır. Sporla kilo verirken öncelikle yağları eriten egzersizler seti kullanılmalıdır.
– Maratonlar o kadar çok ki, hangisini seçeceğini bilemiyor insan. Tıbbi bilgisi olan diyetologu, kaliteli maratonu nasıl anlayabilir?
– Gerçek diyetolog hızlı zayıflamaya önem vermez, önce obezitenin nedenini belirler. Obezite türünü saptar. Laboratuvar testlerini kontrol ederek ve görüşme sürecinde obezite teşhisi koyar. Ondan sonra özel bireysel program önerir.
Doğru dengeli beslenme düzeni (menüde gerekli miktarda protein, yağ, karbonhidrat olmalı) ve spor eklenerek kilo verme önerilir. Bu süreçte kabızlık, ishal gibi yan etkiler olabileceği konusunda uyarır.
Maratona gelince, sağlığımız riske atılacak veya deney yapılacak bir şey değildir. Kaliteli maraton, ne kadar çok kilo vermekle değil, sağlık seviyesini artırmakla, programı tam olarak uygulamakla düzenlenmelidir. Zayıflama programı periyodik olmalı, arada dinlenme de olmalıdır. Örneğin sürekli ketojenik diyette kalmak vücutta yağ miktarını azaltırken, vücut elastikiyetini bozar. Cinsiyet hormonlarının üretimi azalır, bazı vitaminlerin emilimi engellenebilir.
– Zayıflatıcı ürünler, çaylar, kahve-kokteyller hakkında düşünceniz nedir? Zayıflama için bu ürünleri öneren uzmanlara güvenmek ve onlara uymak ne kadar tehlikelidir?
– Eğer ilaçlarla zayıflama etkili ve sağlıklı olsaydı, biyolojik aktif takviyelerin üretiminde lider olan ABD’de yaygın olurdu.
Zararsız ve hızlı zayıflatan ilaç yoktur. Zayıflatıcı sentetik maddeler kan basıncı ve kalp atış hızının artmasına, uykusuzluk, sinirlilik, baş ağrısı, kanın koyulaşmasına, karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına, alerjik hastalıklara yol açabilir.
Örneğin bazı zayıflatıcı ürünler sadece elden satın alınabilir. Ülkemizde eczanelerde satılmaz, resmi olarak kayıtlı değildir. Özbekçe içerik ve kullanım talimatı yoktur. Güvenilir kaynaklardan güvenliği hakkında bilgi bulunamaz. Rusça ve Özbekçe bilgiler ise sadece satış amaçlı reklam metni olduğu belli oluyor. Yurt dışından nasıl geldiği de bizim için karanlıktır.
Bilgilerde “Doğal ürünlerden elde edilmiştir” denilse de kanıtlayıcı kaynak yoktur. Bazı zayıflatıcı ürünlerin içinde taurin aminoasidi vardır. Taurin enerji süreçlerini teşvik eder, yağ metabolizmasına etki eder. Ancak safra içinde birikerek pankreas hücrelerine zarar verir. Bu maddenin fazla miktarı pankreasta kanamaya ve hatta ölüme yol açabilir.
Zayıflatıcı çayların kullanımıyla ilgili en büyük risk susuz kalma ve hayati mikroelementlerin (potasyum, kalsiyum, magnezyum), mineral ve vitaminlerin vücuttan atılmasıdır. Özellikle potasyum kaybı kan pıhtılaşma süreçlerinin bozulmasına yol açar.
Yıl başında Taşkent şehir Emniyet Müdürlüğü, güçlü etkili sibutramin maddesi içeren “Fatzorb” adlı ilacı zayıflatıcı ürün diye satanlara karşı uyarıda bulunmuştu. Instagram ve Youtube’da ise “Fatzorb”un reklamı aktif olarak dönüyordu. Ünlü sanatçılar ve blogerler “Fatzorb – güvenilir, sağlıklı ve doğal” diye tanıtmıştı.
Sibutramin, Bakanlar Kurulu’nun 27 Eylül 2019 tarihli “Özbekistan Cumhuriyeti’nde güçlü etkili maddelerin dolaşımının düzenlenmesi hakkında” 818 sayılı kararıyla onaylanan Güçlü Etkili Maddeler listesine dahil edilmiştir. Bu ürün ilaç olarak devlet kaydından da geçmemiştir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın Güvenlik parametreleri açısından ekspertizden geçirilmiş biyolojik aktif gıda takviyeleri (BFQ) listesinde de yoktur. Şu anda blogerlerin önerdiği birçok zayıflatıcı ürün de bu listede bulunmamaktadır.
Zararsız zayıflatan biyolojik aktif takviyeler var mı diye soru doğal olarak ortaya çıkar. Var, ama bunlardan hiçbirini zayıflamak isteyen kişinin fizyolojik durumunu bilmeden öneremezsiniz.
Maratoncular arasında yavaş ve sağlıklı yolu savunanlar ve onlarla doğru beslenme, sağlıklı yaşam tarzını alışkanlık haline getirenler de çok. Onlara itirazımız yok. Bizim amacımız sahte diyetologlar ve maratoncular, onların önerdiği ilaçlardan uyarıda bulunmaktır.
Dilroz Abrayeva
Kaynak:Xabar.uz
Telegram’da «Zamin»i takip edin!