Oruç tutanlara biyolog tavsiyesi

Son günlerde sahura çok yemek yemek şart değil, su, birkaç hurma, biraz meyve, bir yumurta yeter gibi paylaşımlara rastlıyorum. Arkadaşlar, eğer yiyecek satın alma imkanınız varsa, sahurda başka yiyecekleriniz varsa, yukarıda sayılanlarla gündüz aç kalacağınız kesinleşmişse, kendinizi böyle zorlamanız hem din açısından hem biyoloji açısından doğru değil! Zaten dinimiz her şeyin mümkün olduğunca hafifini almaya teşvik eder. Kendinizi zorlayıp daha çok sevap alırım diye uğraşmayın.

Eğer O (Allah) yarın rahmet nazarıyla bakmazsa, bin yıl ibadet etsek de verdiği nimetlerin içinden en az birinin hakkını bile ödeyemeyiz. Bugün dini yönünden değil, biyolojik yönüne vurgu yapmak istiyorum. Dini yönüyle ilgili alan uzmanları bu günlerde çokça konuşuyorlar.

Çoğu kişi "oruç günlerinde gündüz uyuyorum, evde oturuyorum, ofiste çalışıyorum, ağır iş yapmıyorum, bu yüzden çok yemek zorunda değilim ya da bahane ile zayıflıyorum" diyorsa, aşağıdaki bilgi tam da onlar için.

İnsan vücudu her kilogram kütlesi için saatte 1 kcal enerji harcar. Bu enerji, çalışsanız da, sessiz yatsanız da fark etmez, aynı şekilde harcanır. Diyelim ki 70 kg ağırlığındasınız. Her kiloya 1 kcal düşerse saatte 70 kcal enerji harcarsınız, bunu 24 saate çarparız = 1680 kcal. Yani hiçbir şey yapmasanız bile vücudunuz için bu kadar enerji gerekir.

Bu enerji nereye harcanır?
Sessiz duruyor olsanız bile vücut çalışmaya devam eder. Örneğin, kalp durmaksızın atar ve kanı damarlar boyunca hareket ettirir, böbrekler kanı filtreleyip ikincil idrarı ayırır, bağırsaklar besini işler ve sindirir, fazla atık kısmını kalın bağırsağa itip dışarı atar, karaciğer kanı filtreleyip zararlı maddelerden temizler, akciğer sürekli dış atmosfer havasından oksijen alır ve kanı oksijenle zenginleştirir, kandaki karbondioksiti atar, kanda hücrelere dış ortamdan giren zararlı cisimleri etkisiz hale getirir, göz görür, gördüklerini beyne iletir, dil gün boyunca çene çeneye değmeden konuşur, bunların hepsini beyin durmaksızın kontrol eder. Evet, bunların hepsi için enerji harcanır.

Bunun dışında artık gündüz en azından namaz kılarsınız, kalkıp yürürsünüz. Bunların hepsi enerji gerektiren işlerdir. Biz bir hareketi iş olarak anlarız. Ama kaslarımız öyle değildir. Kaslarımız iki tür iş yapar: dinamik ve statik.

Dinamik iş bildiğiniz iş: yürümek, kolu hareket ettirmek, oturup kalkmak, kısacası bir yerden başka bir yere hareketle ilgili işler. Statik iş ise vücudu belli bir pozisyonda tutmak, örneğin sadece dik durmak, namazda oturmak, sırada oturmak vb. Bunların hepsi statik iştir ve kaslar bunun için de çalışır ve enerji harcar.

İşte bu yüzden vücut için en gerekli minimum seviyede enerji almak gerekir.

Oruçta hareketsiz sadece açlıkla zayıflıyorum diyenlerin işinde bir hata var. Açlıkla sadece kaslardan zayıflayabilirsiniz, o kadar. Genellikle uyluk, kalça, karın, göğüs bölgesinde biriken yağlar sadece erimez. Onları çeşitli egzersizlerle eritmek gerekir, başka yolu yoktur. Bunu dikkate almanız iyi olur.

Evet, bu arada ben bununla sahura bolca yemek yiyin demiyorum. Kendinizi zorlayıp az yemeyin, orta, ölçülü beslenin demek istiyorum.Kaynak: Azon.uz Telegram’da «Zamin»i takip edin!