
Kırmızı etin organlarımıza olumsuz etkileri uzun zamandır bilinmektedir. Ancak doğru pişirme yöntemi seçilirse, az miktarda tüketilebilir. Fakat bazı durumlarda tamamen vazgeçmek tavsiye edilir. «Lisa.ru» yayını tam olarak hangi durumlarda et tüketilmemesi gerektiğini anlattı.
Kırmızı eti düzenli tüketmek yüksek kolesterol ve kan basıncı riski ile ilişkilidir, hatta kanser ve diyabet oluşumunu da artırabilir.
Sorunlar sadece ürünün kendisinden kaynaklanmaz. Her şey onun nasıl pişirildiğine bağlıdır. Kızartılmış ve hatta az pişmiş, örneğin kanserojenler kanser riskine yol açabilir. Ayrıca, et ürünü genellikle işlenmiş olur ve çok fazla tuz içerir (tüm sosis ürünleri gibi), bu da sağlık için faydalı değildir.
Ancak bazı kişilerde kırmızı et sağlığa daha ciddi etkiler gösterebilir. Diyetisyenlere göre, tamamen tüketilmemelidir.
Kolesterol seviyesi yüksek olduğunda
Kolesterol seviyesi yüksekse, kırmızı et tüketimi kolesterolü azaltmaya yardımcı olmaz, aksine artırır. Bu yüzden kırmızı et tüketimi ayda bir veya iki kereden fazla olmamalı ve bunun yerine yağsız et tercih edilmelidir.
Kardiyovasküler sistem bozukluklarında
Hasta kalp hastalığı risk faktörlerine sahipse, örneğin yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, obezite, hatta fiziksel aktivite ve doğru beslenme eksikliği varsa, diyetinden kırmızı eti çıkarmalıdır.
Böyle kişiler kalp hastalıklarına daha yatkındır ve diğer patolojiler için de risk yüksektir. Bu nedenle az yağlı ürünler, örneğin tavuk fileto, balık, tahıl ürünleri tüketmelidir.
Kalp hastalıklarında
Böyle durumlarda kırmızı et tüketiminde çok dikkatli olunmalıdır. Örneğin, kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde arterlerde trombüs birikimi olabilir. Onlara doymuş veya trans yağlar gibi herhangi bir sağlıksız yağ türü tüketilmesi önerilmez. Çünkü bu daha fazla trombüs oluşumuna yol açabilir. Eğer artarsa, inme veya kalp krizi gibi çok tehlikeli durumlara neden olabilir.
Karmaşık böbrek hastalığında
Böbrekler iyi çalışmıyorsa, protein açısından zengin diyet faydadan çok zarar verebilir. Böyle durumlarda, böbrek fonksiyonuna göre protein alımı vücut ağırlığına göre azaltılmalıdır.
Alfa-gal sendromunda
Bu sendrom kırmızı ete karşı alerjiye yol açabilir. İlginç olan, bu sendromda balık ve kümes hayvanları eti tüketilebilir. Alfa-gal bir şeker molekülüdür. İnsan vücudunda bu molekül yoktur, ancak ona karşı antikorlar bulunur ve ürünlere maruz kalındığında olumsuz reaksiyonlara neden olur. Bu sendromda kırmızı et tüketimi mide bulantısı, kusma, mide yanması, ishal, öksürük, tansiyon düşüklüğü, şiddetli karın ağrısı, boğaz şişmesine yol açabilir.
Kanser hastalığına genetik yatkınlıkta
Bazı araştırmalar kırmızı eti sık tüketmenin kalın bağırsak kanseri riski ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu tür kanser hastalığına sahip kişilerin yakınları kırmızı et tüketiminde daha dikkatli olmalıdır. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın