418
Merhum Kraliçe II. Elizabeth'in uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olan menüyü inceleyeceğiz.
Saltanatı boyunca birçok rekor kıran II. Elizabeth'in vefatının üzerinden bu yıl bir yıl geçti. O, hüküm süren ve en uzun yaşayan monarklardan biri oldu. Elbette, kraliçenin 96 yıl boyunca ciddi hastalık yaşamadan yaşamasına birinci sınıf tıp, en iyi bakım ve monark için en önemli unsur olan doğa içinde daha fazla zaman geçirmesi yardımcı oldu. Ancak II. Elizabeth doğru beslenmeye de aynı derecede önem verdi.
Buckingham Sarayı şefi Darren McGrady'ye göre, kraliçe yediği her yemeğin menüsünü üç gün önceden bizzat kendisi inceliyordu — resmi davet menülerine de aynı şekilde yaklaşılırdı. Örneğin, menüde kraliçenin sevmediği yemekler varsa, bunları ayrı ayrı not eder, şefler de buna göre menüyü uyarlardı. Prenses bir yemeği eklemek isterse, çizgi çekip üzerine yemeğin adını yazardı. Prens Andrew onunla akşam yemeği yediğinde böyle olmuştu, şefler ona portakallı krem brüle hazırlamışlardı.
.jpg)
Kraliçenin diyetinin önemli bir parçası, bulunduğu sarayın yakınında yetiştirilen doğal ürünlerdi. Örneğin, sebzeler, meyveler, orman meyveleri ve yeşillikler “bizimkiler” olmalıydı. Bilindiği üzere, kraliçe meyvelerden şeftaliyi, orman meyvelerinden ise çileği çok severdi.
Kahvaltı
Britanyalıların çaya olan sevgisi hakkında birçok espri vardır, ancak hepsi gerçeğe dayanır. Majesteleri, Britanyalıların bu içeceğe olan sevgisini doğrular, çünkü kendi favorisi olan Earl Grey çayı olmadan güne başlayamazdı. Çay süt ve şekersiz olmalıydı, şeker yerine II. Elizabeth iki kurabiye ile çay içmeyi tercih ederdi.
II. Elizabeth kahvaltıda yulaf, tost, reçel ve yoğurdu tercih ederdi. Monark ayrıca, özellikle füme somonlu yumurtalı doyurucu kahvaltıyı pek sevmezdi.
Kraliçenin hizmetçisi Charles Oliver'ın vurguladığına göre, II. Dünya Savaşı'ndan beri II. Elizabeth İskoç yemeği olan — kimyon, karabiber veya sarımsakla pişirilen kerevit balığı — kippers'ı severek tüketirdi. Ancak bu yemeğin hazırlanmasında neredeyse hiç sarımsak kullanılmazdı, çünkü II. Elizabeth sarımsağı sevmezdi ve saraydakilere de tüketmelerini yasaklamıştı.
Öğle Yemeği
Kraliçe öğle yemeğinde basit ve düşük kalorili yemekleri tercih eder, nişasta ve karbonhidratlardan kaçınır, bunların yerine patates ve makarna eklerdi. Bu yüzden monark sık sık buharda pişirilmiş balık ve haşlanmış sebzeler tüketirdi.
Öğleden Sonra Çayı (Five o’clock tea)
5 o’clock tea birçok İngiliz'in, özellikle kraliyet ailesi üyelerinin diyetinin önemli bir parçasıdır. II. Elizabeth de bundan muaf değildi, onun için öğleden sonra çayı önemli görevlerden kısa bir mola vermek ya da yüksek rütbeli misafirleri geleneksel çaya davet etme yöntemiydi.
Belirtmek gerekir ki, bu sırada çay içmek sadece bir-iki tatlı ile sınırlı değildi. Kraliçenin öğleden sonra çayı sırasında sofrada çeşitli tatlılar, sandviçler ve kekler bulunurdu, II. Elizabeth'in kendine özgü yiyecekleri vardı — kraliçe füme somon, taze salatalık ve yumurtalı sandviçi, tatlılardan ise çikolatalı ve zencefilli keki severdi.
Akşam Yemeği
II. Elizabeth genellikle akşam yemeğine füme somon, alabalık ve uskumrudan yapılan paté ile başlardı. Darren McGrady ayrıca, kraliçenin etli yemekleri sevdiğini belirtir. Örneğin, onun favori yemeği mantar sosunda pişirilmiş geyik bifteği idi. Monark tatlıları pek sevmezdi, ancak çikolatayı severdi. Bu yüzden akşam yemeğinden sonra tatlı olarak çikolatalı tatlıları bizzat kendisi seçerdi.
Söylemek gerekir ki, II. Elizabeth çayı sevdiği kadar, kendine özgü alkollü içecekler de tüketirdi. Bunlar Almanya'nın tatlı şarapları ve cinli kokteyllerdi.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
12:29, 7-05-2025
