Fotoğraf: Getty Images
Yeni koparılmış fesleğenin kokusunu doyasıya almak ya da domatesi ısırıp yemenin tadını hissetmek herkesin hoşuna gider. Ancak bu çabuk bozulabilen ürünleri tüketene kadar saklamak da kolay değildir. Dikkatsizlikle bozulmuş meyve ve sebzeler sadece cebinize zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda çevreye de zarar verir.
Dünya genelinde her yıl üretilen ürünlerin üçte biri çöpe atılmaktadır. Yılda toplam 1,3 milyar ton gıda israf edilmektedir. Bu elbette ekonomik, sosyal ve ekolojik maliyetlere neden olmaktadır.
İki durum vardır: biri iyi durumda olan ürünü saklayamadığı için çöpe atabilir, diğeri ise doya doya yemek imkanına sahip değildir. İstatistiklere göre 815 milyon insan doya doya yemek yiyememektedir.
Böyle bir bilgiden sonra, elinizdeki tüm ürünler bozulmuş olsa bile, onları doğru saklamak ve israf etmemeye çalışmak en doğru seçenektir.
Plastik kaplarda ürün saklamamak hakkında
"Buzdolabındaki çeşitli durumlar gıdanın taze kalmasını etkiler. Sıcaklık, ürünün nasıl paketlendiği, hava sirkülasyonu, nem oranı gibi faktörler bunlar arasındadır," diyor gıda uzmanı Brian Chau.
Market raflarında dolaşırken birçok ürünün plastik kaplarda veya ambalajlarda saklandığını görebilirsiniz. Ancak bu her zaman doğru değildir.
"Örneğin, mantarın içeriği %70-90 su içerir. Plastik ambalaja konulduğunda buharlaşma meydana gelir. Mantar doğası gereği sulu bir ürün olduğu için plastikte saklanması daha hızlı bozulmasına neden olur. Eğer mantar satın almak istiyorsanız, plastikten çıkarıp kağıt ambalaja koymalarını isteyin. Kağıdın gözenekleri vardır ve mantar burada daha iyi korunur," diyor Brian Chau.
Ya da yeşilliklerin "ömürlerini uzatmak" için saplarını biraz kesip suya koyarak saklamak da mümkündür.
Ancak yeşilliklerde bozulma belirtileri ortaya çıkmaya başladıktan sonra, onları alüminyum folyo üzerine kağıt serip, üstüne kağıt havlu koyarak, ardından kağıt havluları sarıp folyo ile kaplayarak saklamak mümkündür. Çünkü alüminyum folyo kağıdı nem kontrolüne yardımcı olur. Hava akışının azalması sayesinde yeşillikler soğuk kalır ve tazeliği korunur.
Buzdolabı olmadan saklanabilen ürünler hakkında
Ürünleri oda sıcaklığında saklamak — yılın hangi mevsimi olduğu ve yaşadığınız yerin iklimine bağlı olarak değişir. Eğer tropikal veya çok nemli bir bölgeyse, yüksek nem nedeniyle ürünlerin bozulması hızlanır.
Örneğin, soğan ve sarımsak gibi ürünleri buzdolabında değil, oda sıcaklığında iyi hava alan bir yerde saklamak daha uygundur. Çünkü onlar soğuğu sevmez: soğukta sarımsak küflenebilir, soğanda ise nişastalar daha hızlı şekere dönüşebilir.
Domateslerin nerede saklanacağı ise olgunluk derecesine bağlıdır. Genellikle domatesler olgunlaşmadan toplanır ve raflara ulaşana kadar saklanırken olgunlaşır. Market raflarına konulduğunda domates tam olgunlaşma sürecindedir. Satın aldıktan sonra buzdolabının sebze çekmecesinde saklamak uygundur. Çünkü buzdolabı çekmecesi sebzelerin doğallığını korumak için diğer bölümlere göre daha uygun nem oranına sahiptir.
Fotoğraf: Flickr
Etilen gazı içeren ürünler hakkında
Birçok meyve ve sebze kendinden kokusuz ve renksiz etilen gazı üretir. Bu gaz genellikle "meyvelerin olgunlaşma hormonu" olarak da adlandırılır. Etilen gazı en çok üreten ürün muz olarak bilinir. Ancak domates, avokado ve kavun da etilen üreticilerindendir.
Etilen üreten bazı meyve ve sebzeler olgunlaşmak için etilen üretir, ancak yanlarında yakın zamanda havuç, salatalık, brokoli gibi ürünler saklanırsa bozulma hızlanır. Bu yüzden sebze ve meyveleri ayrı ayrı yerlerde saklamak daha uygundur.
"Örneğin, muz ve elmayı birlikte saklamamak gerekir, bu onların bozulmasını hızlandırır. Elmayı ise meyve türleriyle birlikte saklamayı düşünmek bile gereksiz," diyor Bay Chau.
Özbekistan'da sevilen patates ise karanlık ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Kağıt kutu veya sepetler patates koymak için en iyi araçlar olarak kabul edilir. Ancak patatesi asla buzdolabında saklamamak gerekir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!