
Fotoğraf: Grazia
Kara çikolata – kakao tozu, kakao yağı ve şekerden oluşan bir çikolata türüdür, ancak süt eklenmez. Diğer çikolata türlerine göre daha faydalıdır çünkü içeriğinde kakao fazla, şeker azdır.
Çikolatanın içindeki kakao ne kadar fazla olursa tadı o kadar acı olur. İçeriğinde %70-80 kakao bulunan çikolata acı çikolata olarak, %50 kakao içeren çikolata ise kara çikolata olarak satılır. Acı çikolata daha faydalı kabul edilir.
Yüksek bir enerji kaynağıdır ve 100 gr acı çikolata yaklaşık 539 kkal sağlar.
İçeriğinde:
- hücre lifi — 7,4 gr;
- demir maddesi — 5,6 mg;
- magnezyum — 133 mg;
- fosfor — 170 mg;
- potasyum — 360 mg;
- kalsiyum — 45 mg;
- RR vitamini — 2,1 mg;
- E vitamini — 0,9 mg;
- B1, B2 vitaminleri — 0,7 mg ve doymuş yağ asitleri bulunur.
Antioksidanlardan flavin, flavonoidler, kateşin maddeleri vardır. İçeriğindeki kafein ve teobromin ise kahveye kıyasla neredeyse 100 kat daha azdır.
Acı çikolatanın 7 onaylanmış özelliği vardır.
Antioksidan etkisi vardır
Kakao çekirdeği antioksidan flavonoidler, polifenoller ve diğer biyolojik aktif maddeler açısından zengindir. Antioksidanlar vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Bu “saldırgan” parçacıklar miyokard enfarktüsü, kan basıncı hastalıkları, tehlikeli tümörler, beyin iskemisi, diyabet ve birçok kronik hastalığa yol açar.
Kan basıncını düşürür
Alman ve İngiliz bilim insanlarının araştırmalarında kakaonun aktif bileşenleri arter hücrelerinde nitrik oksit üretimini teşvik eder, bu da kan damarlarının direncini azaltır ve genişletir, böylece kan basıncının düşmesine yol açar. Ayrıca antioksidanlar ve mikroelementler kanın biyokimyasal göstergelerini iyileştirir.
Aterosklerozu önler
Kakaonun içindeki maddeler “kötü” kolesterolü (düşük yoğunluklu lipoproteinleri) azaltır. İçeriğindeki antioksidanlar arter iç duvarı hücrelerinin (endotel) zarar görmesini önler. Endotel hasarı kan pıhtısı (tromboz) oluşumuna yol açar, bu da kan akışını kısmen veya tamamen engelleyebilir.
Cildi korur, özellikle ince yüz derisini sıkılaştırır
Kakao tozundaki antioksidanların cilt hücrelerindeki kan akışını artırdığı, metabolizmayı iyileştirdiği ve cilt nemini koruduğu kanıtlanmıştır. Bu değişiklikler sayesinde güneş ışınlarının cilde zararı azalır.
Beyin fonksiyonlarını geliştirir
Kakaonun içindeki flavonoidler ve antioksidanlar beyin dokularında kan akışını artırır, Parkinson ve Alzheimer hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Serotonin “mutluluk” hormonunun sentezini artırır, depresyonu önler. Ayrıca az miktarda kafein ve teobromin hafıza, düşünme ve dikkati güçlendirir, bu özellikle yoğun zihinsel çalışma dönemlerinde ve ruhsal stres anlarında çok önemlidir.
Diyabet hastalığına etkisi
Çikolatanın içindeki polifenoller dokuların glikoza duyarlılığını artırır, kandaki şeker miktarını ve “kötü” kolesterol miktarını azaltır. İnsülinin vücut dokularına etkisini artırır. Kakao tozundaki flavonoidler diyabet hastalığının etkisiyle gelişen nöropatiyi azaltır.
Kullanım önerileri
İçeriğinde kakao oranı %70 ve üzeri olan ürünlere öncelik verilmesi tavsiye edilir. Ayrıca yapay yağlar, renklendiriciler ve koruyucular içermemesi tercih edilir.
Çikolata oda sıcaklığında (15-20 derece sıcaklıkta), sudan ve güneş ışığından korunmuş şekilde saklanmalıdır.
Yetişkinlere günde 40-50 gr, 7-12 yaş arası çocuklara 15-20 gr, 15-17 yaş arası gençlere 30-40 gr önerilir. Sürekli fazla tüketim bağımlılığa yol açabilir.
Çikolata yemek sonrası her bir parçası sıcak çay veya süt ile tüketilmelidir, aç karnına yenmesi önerilmez. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın