Foto: “Noviy ochag”
Çoğu kişi sabahı bir fincan sıcak kahve ile başlatır. Bazıları ise her öğünde kahve içmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Ancak doğru beslenme ve kahve içmenin kendine özgü kuralları vardır, diye yazıyor The Voice Mag.
Kahvenin her şeyi daha lezzetli yaptığı şüphesiz. Hatta onsuz herhangi bir tatlı bile tadını alamayabilir. Ayrıca kahve canlandırıcı bir özelliğe sahiptir.
Gününü tatlı ve bir fincan kahvesiz hayal edemeyenlere dikkat: diyetisyenler kahveyi tatlı, atıştırmalık ve hatta ana yemeklerle birlikte tüketilmemesi gereken bir içecek olarak değerlendiriyor.
Elbette, kimse diyet kuralını çiğnemeyi ve günün istediği herhangi bir saatinde kahve içmeyi yasaklamıyor. Ancak şunu anlamak gerekir ki, bu alışkanlık besinlerden alınan besin maddelerinin normal emilimini engelleyebilir.
Doğru, bilim insanları kafeinin sindirim sürecine neredeyse hiç etkisi olmadığını belirledi. Ancak uyarılıyor ki, kahve vücudun demir emilimini %50 oranında yavaşlatır.
Çoğu kadının demir eksikliği anemisinden muzdarip olduğu göz önüne alındığında, kahvenin herhangi bir yemekten ayrı bir zamanda, daha doğrusu yemekten yaklaşık 30-40 dakika sonra içilmesi tavsiye edilir.
Unutulmamalıdır ki, demir eksikliği sadece iç sağlığı değil, dış görünümü de etkiler. Solgunluk, kuru cilt ve yüz derisinde iltihaplanma gözlemleniyorsa, en azından deneme amaçlı bile olsa kahveyi yemekten hemen sonra içmemek gerekir. Bu, demir açısından zengin tabletler almaktan çok daha basit bir sağlık destek yöntemidir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!