date
views 230

Çocuklardan öğrenmemiz gereken verimliliği artırmanın 5 yolu

Çocuklardan öğrenmemiz gereken verimliliği artırmanın 5 yolu
Profesyonel pedagoglar, iyi öğretmenler ve antrenörler pozitiflik ve günlük şeylerden zevk alma yeteneği olduğunu fark ettiniz mi? Belki de bunun sebebi pedagogların sadece çocuklara bilgi vermemesi, aynı zamanda onlardan çok şey öğrenmeleridir? Ne kadar deneyimli ebeveyn olursak olalım, çocuklarımızdan öğrenmemiz gereken birçok yön mevcuttur.

1. Sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalışın

Fotoğraf: iStock
Genç çocuklar bilgiye açtır, bu çocuk doğasının ayrılmaz bir parçasıdır. Aktif hareket ederler, çevrelerinde olan olayları dikkatle izler ve izlenimlerini detaylı şekilde hatırlarlar. Bu yolla çocuk çevredeki dünyanın yapısı hakkında kendi teorilerini oluşturmaya başlar.

Yetişkinler genellikle yeni bilgileri nasıl öğrenileceği veya bir olayı nasıl anlayacağı hakkında değil, belirli bir görevin nasıl yapılacağı hakkında daha çok düşünürler. Biz yetişkinler, oyuncağın ne yapılması gerektiği söylenen ve artık kendi hayal gücümüzü kullanmaya ihtiyaç duymayan bir çocuğa benzeriz. Bu yüzden yeni şeyler öğrenmeye motivasyon eksikliği olur. Böyle durumlarda kendinize dünyada milyonlarca bilinmeyen bilgi ve mucize olduğunu hatırlatın. Çocuğunuzun sıradan nesnelerine bile farklı bakma isteğinden ilham alın.

2. Araştırmaktan vazgeçmeyin

1933 yılında Amerikalı hemşire Harriet Johnson çocukların küpleri nasıl öğrendiğini anlattı. Yaşlarına bakılmaksızın öncelikle küpün yapısını ve ağırlığını kontrol eder, el ile döndürürler. Çocuklar küpten bir şey yapmaya acele etmez, oyuncaklarını yanlarında taşır ve küp hakkında yeterince bilgi topladıktan sonra ondan evler yapmaya başlarlar.

Bundan şu sonuç çıkarılabilir: Sorunu çözme yolunu seçmeden önce onu detaylıca incelemek faydalıdır.

3. Hayal gücünüzü kullanın

Fotoğraf: Parents.ru
Tasarım ve ekip çalışması uzmanı Tom Vuyes, düzenli olarak beceri derslerine başlamadan önce katılımcılara sıra dışı görevler verir. Örneğin, böyle bir derste on sekiz dakikada birkaç katılımcıdan oluşan her ekipten, marshmallow’u en üstte tutan sağlam bir spagetti kulesi inşa etmeleri istendi. Kule ne kadar yüksek olursa o kadar iyiydi. Vuyes’e göre, bu görevi yetişkinler değil, okul öncesi çocuklar daha iyi yapar.

Bunun sebebi her soruya ve probleme farklı yaklaşımda yatar. Yetişkinler genellikle bir görevi yerine getirmek için sorumlu lideri seçer, planlar tartışılır ve sorumluluklar paylaşılır. En önemlisi, yetişkinler problemi çözerken sadece geçmiş deneyimlerine dayanır.

Yukarıdaki örnekte de yetişkinlerden oluşan ekip öncelikle mevcut olan Eyfel Kulesi’ni inşa etmeye karar verdi. Ancak makarna ve marshmallow’dan oluşan kule için bu çözüm her zaman uygun olmayabilir ve tamamen standart dışı düşünmeyi gerektirir.

Çocuklar henüz fazla deneyime sahip olmayan kişilerdir, onlar için bu tür bir konu sıradışı ve yeni değildir, daha önce gördükleri kuleleri tekrar etmekle sınırlı kalmazlar. Standart çözümleri olmayan çocuklar, yetişkinlerin aklına bile gelmeyen harika yapılar tasarlarlar.

Sonuç olarak, alışılmadık bir sorunla karşılaştığınızda ona farklı bir açıdan bakmaya ve hayal gücünüzü kullanarak sıra dışı bir çözüm bulmaya çalışın.

4. Hayal gücünüzün imkanlarından yararlanın

Fotoğraf: Adobe Stock
Çocuklar sadece mevcut nesneleri ve oyuncakları sıra dışı şekilde kullanmakla kalmaz, oyun sırasında yeni bir şey de icat ederler. Örneğin, dörtgen şekilli bir nesneyi gören küçük çocuk onu telefon olarak oynamaya başlar ve “alıcıyı” kulağına tutar. Ya da çocuklar bir süreliğine bir hayvana dönüşürler. İlk bakışta bunların hepsi önemsiz gibi görünebilir, ancak bu özellik yaratıcılığın tam işaretidir.

Çocuğun hayal gücü ve yaratıcılığını geliştirmek gelecekte yeni inovasyonların ortaya çıkmasına yol açar. Geniş ve zengin hayal gücü sayesinde çocuk, kaynakları sınırlı olsa bile sıra dışı oyunlar icat eder.

Bundan hangi sonuca varabiliriz?

Yetişkinler bir zorlukla karşılaştığında genellikle dikkatini mevcut engellere verir. Elbette, imkansız olan şey için enerji harcamak anlamlı değildir. Yine de çeşitli engellerle karşılaştığınızda çocuklar gibi düşünmeye çalışın ve her şeyin iyi olacağına dair pozitif düşünce ve hayali gerçek hayatta uygulayın.

5. İstenmeyen yardımı reddetmeyin

Düşünün ki, anaokulu yaşındaki bir çocuk kaybolan oyuncağını arıyor. Eğitmen oyuncağın nerede olduğunu bilmese de aramaya yardım etti. Çocuktan koltuğun altına bakmasını veya bir köşeyi kontrol etmesini istedi. Tam da böyle öğrenme anında deneyimli kişilerin yardımıyla yeni bilgilere (oyuncağın nereden aranacağına) ulaşma imkanı sağlanır.

Biz yetişkinler işte daha önce karşılaşmadığımız problem ve görevlerle karşılaşırız. Problemlere genellikle mevcut gelişim seviyemizle yaklaşırız ve yardıma ihtiyacımız olmadığını düşünürüz. Başkalarının önerdiği gereksiz tavsiyeler bazen sinirimizi bile bozabilir. Ancak çalışma arkadaşları veya yöneticilerin böyle dönemlerde verdiği tavsiyeler gelişim seviyemizi artırabilir. Bu yüzden istenmeyen yardım teklifini reddetmekte acele etmeyin.
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Yaşam » Çocuklardan öğrenmemiz gereken verimliliği artırmanın 5 yolu