
Sürekli ve kısa aralıklarla kahve tüketimi nedeniyle kafeinin sakinleştirici etkisi beklenen sonucu vermeyebilir ve aktivite azalırken uykululuk artar.
Belirtilmektedir ki, kahve bu açıdan bazı maddelere benziyor — vücut ona alışıyor. Kafeinin temel rolü adenosin reseptörlerini bloke etmektir, bunun sonucunda yorgunluk hissi oluşmaz ve insan kendini enerjik hissetmeye devam eder. Ancak kafein sürekli alınırsa, adenosin kendi reseptörlerine bağlanamaz. Buna bağlı olarak beyin yeni adenosin reseptörleri üretir. Sonuç olarak, ne kadar çok kahve içilirse içilsin, kişi yine de yorgunluk ve uyku eğilimi hisseder. Bu nedenle çok fazla kahve tüketilmesi önerilmez — miktarı artarsa, vücuda olumsuz etkileri olabilir, diyor Rusya’daki İsaev kliniğinin başhekimi, narkolog Daniil Petrov.
Uzman görüşüne göre bu durum “30 kilometre etkisi” adı verilen gözlemle de bağlantılıdır.
Onun sözlerine göre, kamyon şoförleri arasında en çok trafik kazası yolun 30. ve 50. kilometreleri arasında meydana gelir. Sebep, kahveye aşırı güvenilmesi ve sürekli olarak canlandırıcı bir sonuç beklenmesidir, ancak tam tersi olur: çok fazla kahve içildiğinde etkisi azalır.
Zamin.uz analizine göre, zararsız bir kahve sınırını korumak ve onu sürekli tüketmemek sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Ayrıca, her birey kendi vücudunun ihtiyaçlarını hissetmeli ve aktif bir yaşam için doğru enerji kaynaklarını seçmelidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler