Koronavirüsün ilk belirtileri görülen hastalara aşamalı talimatlar

^{Fotoğraf: «wday.ru»}
Akut solunum yolu viral enfeksiyonları ve koronavirüs enfeksiyonunun artışı, öncelikle tatil sezonunun sona ermesi, insanların iş yerlerine dönmesi ve şehirdeki nüfus artışı ile ilişkilidir. Diğer bir neden ise hava koşullarındaki değişikliktir. Sonbaharda sıcaklığın düşmesi doğal bir durumdur. Bu nedenle soğuk algınlığı ve nezle vakaları daha fazla görülür.

Hastalara hatırlatma:

ORVI’nin ilk belirtilerinde aşağıdakiler yapılmalıdır:
1. Mümkün olduğunca evde kalınmalı, iş yerine gidilmemelidir.
2. İlk gün 38 dereceye kadar olan ateşte tıbbi yardıma gerek yoktur. Elbette bu durum küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için geçerli değildir.
3. İkinci gün ateş devam ederse, yaş fark etmeksizin doktor çağrılmalıdır. Şiddetli bronşit veya pnömoni tespiti için uzman muayenesi önerilir.
4. 38,5 derece ve üzeri ateşte vakit kaybetmeden hemen acil servise başvurulmalıdır.

Güvenlik önlemleri
1. Bunun için hastaya ayrı bir oda tahsis edilmelidir. Böyle bir durumda COVID-19 belirtilerinin olup olmaması önemli değildir. Öksürük ve burun tıkanıklığı bile olsa, hasta için bir kişi bakım sağlamalıdır.
2. Oda gün boyunca en az 4 kez havalandırılmalıdır.
3. Odada pencereler sürekli açık kalmamalıdır, bu hastanın sağlığına olumsuz etki eder.
4. Hasta aile üyeleriyle aynı odadaysa, herkes tıbbi maskeler kullanmalıdır. Ya da hasta izole edilmişse, ona bakan kişi için kişisel koruyucu ekipman gereklidir.

Enfeksiyonla nasıl mücadele edilmeli?
1. Korumanın temel kısmı sosyal mesafeyi korumak ve maske kullanmaktır; ayrıca takılan maskenin burunu kapatmaması etkisiz sayılır.
2. Bulaşma çoğunlukla temas yoluyla gerçekleşir, bu yüzden el hijyeni enfeksiyonun önlenmesine yardımcı olur.
3. Salgın döneminde beslenmeye dikkat etmek önemlidir. Bu dönemde diyet yapmak veya aç kalmak mümkün değildir. Beslenme kısıtlamaları, tıpkı aşırı fiziksel egzersizin vücudu yorması gibi, vücudu strese sokar.

Her birey kendi kilosunu kontrol etmeli ve altın ortalamayı bulmalıdır. Katı beslenme kısıtlamaları ve yoğun fiziksel aktivite hastalığa yakalanma riskini artırır.

^{Fotoğraf: «wday.ru»}
Beslenmeden bahsetmişken, bağışıklığı artıran ürünlere dikkat etmek gerekir. Bunlar arasında bal, narenciye meyveleri ve zencefil bulunur. Ancak faydaları çok olsa da, hastaların kullanması gereken ilaçların yerini tutmazlar. Bu nedenle belirlenen tedavi yöntemini reddetmek veya virüsle mücadelede halk ilaçlarına başvurmak biraz riskli olabilir.

Daha önce sonbahar gribi için şu anki gibi bir mücadele yürütülmemiştir. Bilgilere göre, salgın sezonunun Kasım ayının ortalarında zirve yapması beklenmektedir ve bağışıklığın gelişmesi için 10-14 gün gereklidir. Koronavirüs tehdidi varken griple mücadele her zamankinden daha önemlidir.

Ne yazık ki, bu COVID-19’a yakalanma riskini azaltmaz, ancak enfeksiyondan korur. Ayrıca aynı anda hem grip hem de koronavirüsle enfekte olmak mümkündür. Sonuçta vücutta büyük bir yük oluşur. Bu konu henüz tam olarak incelenmemiştir, ancak hastalıktan kaçınmak mümkün değildir.

Uzmanların tavsiyesine göre, aşılanması gereken bir diğer aşı da pnömokok aşısıdır. Bu aşının COVID-19’dan koruduğuna dair bilgi yoktur, ancak doktorların gözlemlerine göre, bu aşıyı yaptıran hastalar ağır pnömoni ve koronavirüs enfeksiyonu geçirmemektedir.

Haberler