
Fotoğraf: Marie Claire
Her beş kişiden biri uyku sırasında horlar ve bu genellikle ciddi bir soruna dönüşür. Marie Claire dergisi, somnolog Yelena Kolesnichenko ile birlikte bu konuda çeşitli bilgiler sunmuştur.
Horlamanın ortaya çıkması vücuttaki fiziksel süreçlere bağlıdır. Uyku sırasında kaslar gevşer, bunun sonucunda solunum yolları daralır, dil geriye kayar. Bazı durumlarda solunum yollarının daralması belirgin olur, boğaz ve yumuşak damağın gevşemiş duvarları birbirine temas eder, nefes alıp verirken titreşim başlar ve bu da horlama olarak adlandırılan karakteristik hırıltılı sesi oluşturur.
Horlamanın en yaygın nedeni fazla kilodur. Obezite nedeniyle yağ dokuları boğaz duvarlarında birikir, bu da uyku sırasında solunum yollarının belirgin şekilde daralmasına yol açar. Yağ dokusu boğazın yumuşak dokularının hareketliliğini artırır. Bu yüzden fazla kilolu kişiler sık ve yüksek sesle horlar. Eğer horlamanın nedeni obezite ise, kilo %5 oranında azalırsa durum iyileşebilir veya tamamen ortadan kalkabilir.
Horlamanın diğer bir nedeni akut solunum yolu viral enfeksiyonları olabilir. Genellikle bazı kişiler soğuk algınlığına yakalandığında horlamaya başlar. Burun akıntısı nedeniyle normal nefes almak imkansız hale gelir ve kişi ağızdan nefes almaya başlar. Nazofarenks ve orofarenks dokularında şişlik görülür. Bu da horlamayı tetikler. Böyle durumlarda burun damlaları kısa süreli (4-5 günden uzun olmayan) kullanılır. İyileştikten sonra gece nefes alışı normale döner.
Horlamanın bir diğer olası nedeni alerjidir. Alerji bitkilere veya evcil hayvanlara bağlı olabilir. Ayrıca eski yastık, yorgan, yatak ve halılardaki toz da tetikleyicidir. Bu nedenle bu ev eşyalarının kullanım süresi sınırlıdır. Herkes bunu bilmez ve yastık, yorgan genellikle miras veya hatıra olarak nesilden nesile geçer.
Ayrıca, horlama hamilelik sırasında, solunum yollarının yumuşak dokularında hafif şişlik oluştuğunda kadınları rahatsız edebilir. Bebek doğduktan sonra durum düzelir.
Yaşlılar daha çok horlar. Yaş ilerledikçe solunum yolları kaslarının tonu azalır, boğaz duvarları elastikiyetini kaybeder, bu da horlamaya yol açar. Böyle durumlarda horlamadan düzenli olarak özel jimnastik ile kas tonusunu artırarak kurtulmak mümkündür. Boğaz kaslarını güçlendirmek için ek araçlar da mevcuttur.
Ayrıca, sigara içmek ve alkol horlamanın başlıca nedenlerindendir. Sigara solunum yollarında kronik iltihaba yol açar, bu da mukozanın şişmesine neden olur. Somnologlar bu kötü alışkanlıktan tamamen vazgeçilmesini önerir. Tamamen bırakmak mümkün değilse, yatmadan en az iki saat önce sigara içmemeye çalışılmalıdır. Alkol kasların gevşemesine neden olur, bu da boğaz dokularının titreşimini artırarak horlamayı şiddetlendirir.
Çocuklarda horlamanın en yaygın nedeni bademciklerin hipertrofisi, yani adenoiddir. Bu nedenle çocuk horladığında KBB doktoruna danışmak gerekir.
Horlamanın bir diğer olası patolojik nedeni hipotiroidizmdir. Bu, tiroid bezinin fonksiyonunun azalması ile karakterize endokrin bir hastalıktır. Tiroid bezi yeterince hormon üretmez. Aynı zamanda kilo alımı ve yumuşak dokularda şişlik gelişir. Endokrinolog tarafından muayene ve tedavi tiroid bezinin fonksiyonunu normalleştirir ve horlamayı ortadan kaldırır.
Horlayan kişi bir diş hekimi-ortodontiste başvurmalıdır. Yüz ve kafa kemiklerinin anatomik yapısının bozukluğu, küçük alt çene, yanlış dişler horlamaya neden olabilir. Uzman dişlerin düzeltilmesine yardımcı olur.
Ne yazık ki, horlama çoğunlukla rahatsız edici ama zararsız olarak kabul edilir. Birçok kişi horlamanın uyku apnesi sendromunun bir sonucu olduğunu bilmez. Uyku sırasında solunum yollarının tamamen kapanması nedeniyle kişi çeşitli sürelerle nefes almayı durdurur. Ağır vakalarda kişi gece uykusunun %60’ına kadar nefes alamaz. Ayrıca uyuyan kişi nefesinin durduğunu fark etmez. Böyle bir uyku güç ve enerji vermez. Horlamanın yanı sıra, uyku apnesi olan hastalar gündüz aşırı uyku hali yaşar. Şiddetli horlama obezitenin artmasına yol açar, hipertansiyonu kötüleştirir, kalp krizi ve felç riskini beş kat artırır ve ayrıca uyku sırasında ölüm riskini yükseltir.
Gece horlayanlar doktora gitmeyi ertelememelidir. Obstrüktif uyku apnesi sendromunu teşhis etmek için doktorlar çeşitli ağrısız ve güvenli yöntemler kullanır: bilgisayarlı nabız oksimetresi, solunum ve kardiyorespiratuar izleme, polisomnografi. Unutulmaması gereken en önemli şey, horlamanın bir sorun ve vücuttaki bir arıza hakkında sinyal olduğudur, bu yüzden zamanında dikkat edilmelidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın