
Japonya'da kadınların ortalama yaşam süresi 87 yaş, erkeklerin ise 81 yaş olarak kaydedilmektedir. 2021 yılında ülkede 80 binden fazla 100 yaş üstü insanın yaşadığı tespit edilmiştir. Savaştan sonraki 40 yılda Japonların yaşam süresi 56 yaşı geçmiyordu. Bu durum, bu olaya milletin genetik yatkınlığının etkisi olmadığını göstermektedir, çünkü daha uzun yaşama imkanı veren herhangi bir genetik materyalin oluşması için çok az zaman geçmiştir. Bu süreç için en az birkaç bin yıl gereklidir.
Japonların uzun yaşam sırrı nedir? 80. yaş gününe kadar yaşamı uzatmak ve aynı zamanda zihinsel zayıflığın görülmemesi için hangi kurallara uyulmalıdır? Yüzyıllarca yaşayan Japonların alışkanlıklarını analiz ettik ve aralarında dört ortak alışkanlık belirledik, diye yazıyor Wday dergisi.
Beslenme: yeme alışkanlıkları ve bilgi eğitimi

Fotoğraf: Lisa.ru
Japonların menüsü deniz ürünleri ve kırmızı balıktan oluşur. Japon yemeklerinin çoğunluğunu pirinç, deniz yosunu, sebze ve fermente soya oluşturur. Genel olarak, ekşi yiyecekler sindirimi kolaylaştırdığı için Japonya'da bunlara talep yüksektir.
Kızartılmış ve hamur işleri neredeyse hiç tüketilmez. Genellikle her şey buharda pişirilir. Sığır eti ve tatlılar, çikolata barları ve şekerlemeler nadiren yenir. Kısaca, Japonlar aşırı yemekten kaçınır. Alışkanlıkları, örneğin Amerika ve Avrupa standartlarından oldukça farklıdır. Bu ülkede insanlar masadan biraz aç kalkmalı, yani doymadan kalkmalı kuralına uyarlar. Onlar için aynı anda karnını tamamen doyurmaktan ziyade, tekrar yemek için bir şeyler tüketmek daha uygundur.
Japonların sağlığında devlet önemli bir rol oynar. Örneğin, 30 yıl boyunca Japonya'da mide kanseri ve kardiyovasküler hastalıklar ölümün başlıca nedenleri olmuştur. Uzun analizlerden sonra, bu hastalıkların temel nedenlerinin sıcak ve tuzlu yiyecekler olduğu ortaya çıkmıştır. 1995 yılında Japonya'da halkı korumak için bir bilgilendirme kampanyası başlatıldı — televizyon, radyo ve diğer kitle iletişim araçlarında bu tür yiyeceklerin tehlikeleri anlatıldı. Sonuç olarak, 2013 yılına gelindiğinde kanser ve kalp krizinden ölüm oranı %22 azaldı.
Japonya'da yaşlılar için özel gıdalar üretilir. Bu tür gıdalardaki özel bileşenler yemeğin çiğnenmesini kolaylaştırır. Ayrıca, yüksek miktarda kolajen içerir, bu da eklem ve bağ dokularının elastikiyetini artıran bir maddedir.
Hareket ve iletişim — hayatın temelidir
Yüz yıl yaşayan Japonlar hareketsizliği reddeder. Her gün basit ama karmaşık fiziksel egzersizler yapmaya çalışırlar. Ayrıca burada yaşlıların sokaklarda sık sık bir araya geldiklerini görmek mümkündür — satranç oynarlar, ushu ile uğraşırlar (emekliler için özel bir dal vardır) veya sadece bir konuyu tartışırlar. Ayrıca Japonya'da öğle vakti ulusal çapta spor molaları verilir — bu yüzden çalışkan Japonlar bu zamanda bedenlerini ısıtırlar.
Bu arada, Japonya'da Çin'deki gibi yaşlılar, çocukları veya evcil hayvanları olan çiftler parkta uzun süre amaçsızca yürürler. Diğer kategorideki vatandaşlar böyle “eğlence”yi nadiren tercih eder — işten veya okuldan sonra bar veya restoranlarda buluşurlar. Bu yüzden bu ülkelerden gelen gençlerin dünyanın diğer köşelerinde de kafede değil, şehir boyunca yürüyerek buluşmaları şaşırtıcıdır.

Fotoğraf: Lisa.ru
Gün düzeni
Okinawa'nın uzun yaşayan insanları, kesin günlük rutine uyduklarını birkaç kez vurgulamışlardır — saat 23:00'ten önce yatar, sabah 5-6 arasında uyanırlar. Onlara göre bu, hayatın tüm imkanlarından faydalanmalarına yardımcı olur — erken sabah kendi düşünceleriyle yalnız kalmak, gün içinde daha fazla iş yapmak ve akşamları sevilen hobilerine zaman ayırmak gibi.
Resmi olarak, erken uyanmanın faydaları hakkında herhangi bir kanıt yoktur. Uyku uzmanları, sağlığın temel ölçütünün tam uyku olduğunu vurgular. Ne kadar süre gerektiği bireysel bir normdur. Örneğin, kimileri için 5-6 saat yeterliyken, başkaları için 8 saat bile yeterli olmayabilir.
Onsen ve sento
Japonya'da nadiren dairelerde küvet bulunur. Genellikle her yerde duş vardır, yerel halk suyu çok tutumlu kullanır. 1-2 saat boyunca banyo yapma alışkanlığı yoktur. Birçok Japon bu boşluğu sıcak kaynaklarla doldurur. Bu tür yerlere yerel isim olarak onsen denir. Neredeyse tüm bölgelerde vardır, çünkü Japonya aktif volkanların olduğu bir ülkedir.
Böyle kaynaklar 27 binden fazladır. 42 derecelik sular volkanlar nedeniyle su rezervuarlarında birikir. Bu yerlerdeki suyun şifalı olduğu, hastalıkları iyileştirdiği ve erken yaşlanmayı önlediği uzun zamandır inanılmaktadır.
Çoğu onsen geleneksel Japon misafirhanelerinin bir parçasıdır. İnsanlar genellikle bu yerlere aileleri, dost iş arkadaşları veya balayı için gelirler.
Onsene girmeden önce herkes vücudunu sabunla yıkamalı ve özel yıkama odalarında iyice durulanmalıdır. Onsenlerin favori yer olmasının bir diğer nedeni de sakinlik ve düşünme imkanı sunmasıdır. Modern insanın sinirsel ritmi göz önüne alındığında, böyle sakin yerler insan sağlığına büyük katkı sağlar.
Ayrıca Japonya'da aileler halka açık hamamlara veya sentoya gider. Burada da benzer bir sıra kuralı vardır — hamama girmeden önce duş alınır, sonra buhar odasına veya havuza gidilir. Görsel olarak sentolar Japon tapınaklarını anımsatır. Bu tesadüf değildir, çünkü bu tür yerlerde insanların hem bedenen hem de ruhen arındığına inanılır. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler