
İnsanlar arasında büyük çocuk lider, ortanca sakin, küçükler ise sorumsuz ve asi olarak tanımlanır. İster isteyelim ister istemeyelim, ailede kaçıncı çocuk olarak doğduğumuz kişiliğimizde yansır. Buna, ailede kaçıncı çocuk olduğumuza göre yapılan tutum etki eder.
Aile İlişkileri ve Kişilik
Avusturyalı psikiyatrist Alfred Adler, 20. yüzyılın başlarında ailede doğum sırasının kişilik üzerinde önemli etkisi olabileceğini ileri sürmüştür. Onun doğum sırası teorisi, ailedeki her çocuğun kendine özgü özellikleri ve psikolojik gelişimine odaklanır.
Adler'in teorisine göre, ilk çocuklar sorumluluğu derinden hissetmeye eğilimlidir, ortanca çocuklar ise ilgi ve dikkat talep eder. En küçük çocuklar ise maceracı ve kuralları çiğneme eğilimleriyle öne çıkar.
Alfred Adler ayrıca "aile konstelasyonu" kavramını ortaya koymuştur. Bu teori, aile üyeleri arasındaki dinamik ilişkilerin her bireyin kişisel gelişimini nasıl etkilediğini inceler.
Büyük Çocuklar
İlk çocuklar genellikle şu özelliklerle tanımlanır:
- Liderler;
- Yüksek başarı elde eden;
- Düzenli;
- Sorumlu;
- Olgun.
Adler'in doğum sırası teorisine göre, ilk çocuklara ebeveynler daha fazla ilgi ve zaman ayırır. Yeni ebeveynler çocuk yetiştirme sürecini öğrenirken, kurallara bağlı, katı, dikkatli ve bazen sinirli olabilirler. Bu da çocuğu etkiler.
Büyük çocuklar daha çok sorumlu lider özellikleri taşır.
"İlk çocuklar cinsiyetlerinden bağımsız olarak, hayatlarının belli bir döneminde kardeşleri doğduğunda ilgi odağından uzak kalmaları nedeniyle daha fazla mahrumiyet veya kıskançlık hissederler. Bu da onları daha başarılı olmaya yönlendirebilir", diyor San Francisco'lu terapist Avigail Lev.
İlk çocuklara gösterilen tüm ilgi, küçük kardeşler doğduğunda keskin bir şekilde değişir. Kardeş olduğunda ebeveynin ilgisini paylaşmak gerekir. Ayrıca ebeveynler büyük çocuktan daha fazla şey bekler, onları sonraki çocuklara örnek olarak gösterir. Bazen kardeşlerine bakmada yardımcı oldukları için ilk çocuklar şefkatli ve sorumlu olur.
Bu özelliklerin oluşumunda sadece doğum sırası değil, aile içi ilişkiler, ebeveynin çocuğa yaklaşımı ve kardeşlerle olan ilişki de etkili olur.
Ortanca Çocuklar
Adler'e göre, ortanca çocuklar daha çok ailenin barış koruyucuları olur. Çünkü genellikle büyük ve küçük çocuklar arasındaki anlaşmazlıkları çözerler. Ortancalar ailede büyük kardeş ve küçük kardeş arasında daha az ilgi gördükleri için sosyal hayatta daha fazla dikkat çekmeye çalışır.
Ortanca çocuklar çoğunlukla:
- Bağımsız;
- Barışsever;
- İnsanları memnun eden;
- Açık fikirli;
- Uyumlu;
- İlgiye aç;
- Kıskanç;
- Rekabetçi olur.
Küçük Çocuklar
Küçük çocuklar "ailenin bebekleri" olarak da adlandırılır. Onların abla ve ağabeylerine göre daha fazla şımartıldığı ve daha iyi bakıldığı düşünülür. Bu zamana kadar ebeveynler oldukça deneyim kazanmış ve onları yetiştirirken daha yumuşak yöntemler uygularlar.
Küçük çocuklar:
- Açık fikirli;
- Neşeyi seven;
- İnatçı;
- Kendini ön planda tutan;
- Manipülatif;
- Risk almaktan korkmayan olur.
Adler'in teorisine göre, küçük çocuklar genellikle sosyal, çabuk kaynaşan ve çekicidir. Ancak öğrenme ve yenilik keşfetme için daha fazla özgürlüğe sahip olmalarına rağmen kendilerini abla ve ağabeylerinin gölgesinde hissederler. Bu "Küçük Çocuk Sendromu" olarak adlandırılır.
Ebeveynler küçük çocuklara daha az disiplin uyguladıkları için onların özdenetim yeteneği zayıf olabilir.
Tek Çocuklar
Tek çocuklar ailede yalnızdır ve sahip olduklarını hiç kimseyle paylaşmak zorunda kalmaz, her zaman ilgi odağındadır. Bu birçok açıdan ilk çocuk özelliklerine benzer. Ancak tek çocuklar asla kardeşlerle ilişki kurmaz.
Onlara şu özellikler özgüdür:
- Olgun;
- Çalışkan;
- Mükemmeliyetçi;
- Düşünerek hareket eden;
- Yüksek başarı elde eden;
- Kendine güvenen;
- Duyarlı.
Elbette, sadece ailede kaçıncı çocuk olarak doğmak kişiyi şekillendirmez. Kişilik gelişiminde aile ortamı, genetik, çocuğun mizacı ve sosyo-ekonomik durum da rol oynar. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler