
Babası ve annesi sürekli işle meşgul olan küçük bir çocuk vardı. Adı Temur olan bu çocuk, anne babasının sevgisine çok muhtaç bir şekilde yaşıyordu. Babası girişimci, annesi ise doktordu, gün boyunca eve gelemez, geceleri de çoğunlukla çalışmak zorunda kalırlardı.
Temur her gün okuldan döndüğünde evde yalnız kalır, pencereden dışarı bakar ve sabırsızlıkla anne babasının gelmesini beklerdi. Ancak onlar hep geç gelir, geldiklerinde de yorgunluktan hemen uykuya dalarlardı.
Bir gün Temur’un doğum günüydü. O, bayramdan önce okulundaki arkadaşlarına: “Anne babam bana çok değerli bir hediye alacak!” diye övünmüştü. Eve döndüğünde ise bayram süslenmiş evde yalnız kalıp anne babasının yolunu bekledi. Saat on ikiyi gösterdiğinde, onlar hâlâ gelmemişti. Gözlerinden yaşlar süzülen Temur yavaşça uykuya daldı.
Ertesi sabah uyandığında yanında küçük bir kağıt parçası ve bir kitap buldu. Kağıtta şöyle yazıyordu:
“Sevgili evladımız, biz seni her zaman çok seviyoruz, ancak sevgimizi göstermek için zaman ayıramadık. Bu kitap, senin istediğin değerli hediyeden bile daha kıymetlidir. Onu birlikte okuyacağız ve bundan sonra da her zaman seninle beraber olacağız!”
Temur gözlerindeki yaşları sildi ve kapıya doğru baktı: babası ve annesi sıcak bir gülümsemeyle ona bakıyorlardı.
Hayattaki en büyük zenginlik, anne babanın çocuğuna verdiği ilgidir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler