Gazze Şeridi’ndeki trajik yaşam, gerçeklikten oldukça uzaklaşmış durumda. Her gün binlerce insan, bir lokma ekmek için hayatını riske atarak sıraya girmek zorunda kalıyor.
Yakın zamanda yayılan fotoğraflarda, erkeklerin, kadınların ve hatta çocukların plastik kaplar ve küçük poşetlerle gıda kuyruğunda beklediği görülüyor. Yüzlerinde umuttan çok endişe var. Bu kuyrukta zafer yok — sadece hayatta kalma arzusu var, diye bildirdi SNN TV.
Hamas hareketinin silahlı kanadının yaptığı açıklamalar bu karmaşık tabloya bir katman daha ekledi. Açıklamada, Gazze’deki mahkumların kasıtlı olarak aç bırakılmadığı, onların da sivil halkla aynı durumda olduğu vurgulandı.
Açıklamada mahkumların da tıpkı siviller gibi mütevazı yiyecekler aldığı — genellikle su ve eksik temel ürünlerle beslendikleri — belirtiliyor. Onlar için ayrı bir düzen, ayrı bir menü yok. Bu sözlerin ardında açık bir itiraf yatıyor: Gazze’de hiç kimsenin yiyecek konusunda ayrıcalığı yok.
Bu açlık, kışkırtma ve kuşatma sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir sınavdır. Sosyal medyada yayılan videolar ve fotoğraflar insanların yüreğine dokunuyor ve şu soruyu defalarca hatırlatıyor: 21. yüzyılda neden bir halk açlıkla sınanmak zorunda?
Görüntülerde açıkça yorgunluk ve umutsuzluk duyguları fark ediliyor. İnsanlar sadece yiyeceğe değil, aynı zamanda temel insanlığa da muhtaç.
Uluslararası toplum ise şu anda sadece izleyici. Oysa Gazze korku içinde değil, keder ve endişe içinde yaşıyor. Gıda, ilaç, egemenlik hakları... Hepsi tek bir kelimeye bağlı — “abluka”.
Birçokları için bu görüntüler sadece sıradan bir haber. Ama Gazze halkı için bu — günlük hayatın acı dolu bir sayfasıdır.