date

700 mil ve bir arkadaş: Bir eşekle seyahat

700 mil ve bir arkadaş: Bir eşekle seyahat
Seyahat — sadece fiziksel hareket değildir; aynı zamanda ruh ve düşünce için büyük bir sınavdır. Bugün, böylesine derin ve felsefi anlam taşıyan bir yürüyüşü gerçekleştiren bir kişiden bahsedeceğiz. O, Britanya’yı baştan sona tek yoldaşı — bir eşek ile geçti.

Seyahat ruhunu içimde hiçbir zaman kaybetmedim. Çocukluğumda, her yaz tatilinde, anne babam beni ve kız kardeşimi evden dışarı çıkarır ve “Sadece yemek için dönün” derlerdi. Bu alışkanlık bana özgürlük duygusunu aşıladı. Londra’daki Hackney sokaklarında koşmak ve yorgun argın eve dönmek çocukluk anılarımın ayrılmaz bir parçası oldu.

Sonrasında, 20’li yaşlarımın sonlarında Amerika kıtasını yürüyerek geçtim, doğada geceler geçirdim, otostopla seyahat ettim. Bu deneyim, dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakmayı öğretti.

Liverpool’a döndükten sonra belgesel fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladım ve birkaç yıl süren bir ilişkiye girdim. Ama bu ilişki sona erdiğinde ruhen çöktüm. Böylesi zor bir zamanda, hayatımdaki gerçek anlamı — seyahati — yeniden keşfettim.

2016 yazında, kendimi yeniden bulmak için bir sonraki zorlu yolculuğa çıktım. Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan üzerinden çoğunlukla yürüyerek 1.600 km yol kat ettim. Bu bana doğayla bütünlük hissi verdi. Hızsız, acele etmeden seyahat etmenin insanlarla içten bağlantı kurmak için bir fırsat olduğunu anladım.

Ama Britanya’da bu duyguları yeniden yaşamak kolay olmadı. Yurt dışında “yabancı” olmam insanlara ilginç geliyordu, Britanya’da ise 43 yaşında beyaz bir adam olarak kalabalık arasında kayboluyordum. Tanımadıklarıyla konuşmak bana kolay gelmiyordu. Bu nedenle, Britanya’yı beş ay boyunca geçmeyi planladığım yeni seyahatim için insanların ilgisini çekecek bir yol arkadaşı gerektiğini fark ettim — bir yük hayvanı, yani bir eşek.

Böylece, Alwood Donkeys adlı yerel bir çiftlikte Mertin adını verdiğim bir eşek buldum. Onun karakteri de sanki beni seçmiş gibiydi: o da diğerlerinden ayrı durur, yalnızlığı severdi. Yedi ay boyunca onunla birlikte çalışarak güvenimizi pekiştirdik.

Yolculuğumuzu İskoçya'nın kuzeyindeki Cape Wrath fenerinden başlayıp Dorset’teki başka bir fenere kadar tamamladık. Bu yaklaşık 700 mil yani 1.100 km’ye yakın bir yoldu. Ama kısa sürede fark ettim ki, Wirral sokaklarında eşekle yürümek, İskoçya’nın batı dağlık bölgelerine hiç hazırlık sağlamıyormuş. O bölgenin tepeleri, bataklıkları ve ısıran böcekleri insanı da hayvanı da sınava sokuyor.

İlk altı hafta benim için zorluk, tereddüt ve hatta gözyaşı dolu geçti. Bir gün Mertin’i bataklıktan geçirmeye çalıştım ama ayaklarını açıp hareket etmeyi reddetti. Ona kızdım, sonra kendimi suçlu hissettim.

Ama yol boyunca gittiğimiz her yerde insanların yüzünde gülümseme oluştu. Mertin’i gören herkes mutlu oldu, bizimle konuşmaya başladı. Çay, kahve, yemek, içtenlik ve kamp kuracak yer teklif ettiler. Hiçbir zaman reddedilmedim. Mertin’le yürümek, insanlığa olan inancımı yeniden canlandırdı.

İlginçtir ki, Mertin’in ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımın önüne koyup rotayı onun ruh haline göre planladığımda — yolculuk daha keyifli ve huzurlu hale geldi. Her günün sonunda başını göğsüme koyar, derin derin nefes alırdı — sanki güvenini ifade eder gibiydi. Bu bağı kelimelerle tarif etmek zor.

Yolculuk bitince Mertin’i tamamen satın aldım. Hâlâ aynı çiftlikte yaşıyor, ben de onun tüm masraflarını karşılıyorum. Ayda en az iki kez onu ziyaret ediyorum. Liverpool’dan Blackpool’a kadar bir yolculuk daha yaptık ve şimdi bir ay sürecek İskoçya yürüyüşünü planlıyoruz.

Ben sadece Britanya’yı baştan sona yürüyerek geçmedim — 15 yaşındaki eşek Mertin’le sonsuz bir dostluk kurdum.
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın
Haberler » Dünya » 700 mil ve bir arkadaş: Bir eşekle seyahat