Dünya ekonomisinde bir rekor daha kaydedildi. Uluslararası finansal kurumların verilerine göre, bu yılın ikinci çeyreğinin sonunda dünya borcu tarihte ilk kez 337,7 trilyon ABD dolarına ulaştı. Bu bilgiyi Reuters ajansı bildirdi.
Analistlerin belirttiğine göre, küresel finans piyasalarındaki yumuşak koşullar, ABD dolarının değer kaybetmesi ve önde gelen merkez bankalarının ılımlı politikaları borç miktarının keskin artmasına neden oldu. Yalnızca yılın ilk yarısında dünya borcu 21 trilyon dolardan fazla artarak mutlak bir rekor kırdı.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) raporunda, dolar cinsinden en büyük borç artışının Çin, Fransa, ABD, Almanya, Birleşik Krallık ve Japonya’da gözlendiği belirtildi. Bu durum kısmen doların zayıflamasıyla açıklanıyor. Bu yılın başından beri dolar, başlıca ticaret ortaklarının para birimlerine karşı yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti.
“Pandemi döneminde devletler tarafından alınan ekonomik önlemler sonucunda borç eşi görülmemiş seviyelere yükselmişti. Mevcut artış rakamları o yıllardaki seviyelere yaklaşmış durumda,” denildi raporda.
Borç/GSYİH oranına ilişkin analizler de ilginç veriler ortaya koydu. Kanada, Çin, Suudi Arabistan ve Polonya’da bu endeksin keskin biçimde arttığı kaydedildi. Buna karşılık İrlanda, Japonya ve Norveç’te düşüş gözlendi.
Gelişmekte olan ülkeler de borç yükünden uzak kalmadı. Onlar, ikinci çeyrekte toplamda 3,4 trilyon dolar ek borç alarak toplam borç miktarını 109 trilyon doların üzerine çıkardı.
IIF verilerine göre, borç artışının temel nedeni kamu borcunun keskin şekilde yükselmesidir. Bu durum özellikle G7 ülkelerinde ve Çin’de açıkça görülüyor.
Hatırlatmak gerekir ki, 2024 yılında dünya toplam borcu 251 trilyon ABD dolarıydı. Bir yıl içindeki bu denli büyük artış, ekonomistler arasında ciddi tartışmalara yol açtı.
Uzmanlar, küresel borcun bu kadar hızlı artışının gelecekte mali riskleri artıracağını vurguluyor. Bu da dünya ülkelerini ekonomik istikrar için daha katı önlemler almaya zorlayabilir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!