Onlarca yıldır, Bermuda Üçgeni - Atlantik'teki Florida, Porto Riko ve Bermuda adaları arasındaki alan - "gemi ve uçakların gizemli bir şekilde kaybolduğu nokta" olarak yorumlanmaktadır. Ancak, dailygalaxy.com'un bildirdiğine göre, "doğal olmayan" olarak nitelendirilen 70'ten fazla vakaya basit, doğrulanmış yorumlar eklendi.
Bilimsel ekip ve deniz uzmanları, bu bölgenin istatistiklerinin okyanusun diğer yoğun yollarından ayrılmadığını açıklıyor. Lloyd's of London sigorta şirketi hiçbir zaman bölgeyi özel bir risk alanı olarak tanımlamadı. Amerikan Sahil Güvenlik Servisi ve NOAA'nın resmi açıklamasında, "Burada gizemli kayıpların diğer bölgelerden daha fazla meydana geldiğine dair kanıt yok" deniyor.
Gerçekten tehlikeli olan nedir? Birincisi, devasa yolcu dalgalarıdır. Bazı fırtına koşullarında, dalgaların yüksekliği 20-30 metreye kadar çıkabilir ve hatta büyük bir gemiyi anında kaplayabilir. İkincisi, Golfstrim akışının muazzam hızıdır: navigasyonu zorlaştırır, kurtarma operasyonlarını yavaşlatır ve küçük hataların sonuçlarını ağırlaştırır.
Üçüncü faktör insan hatasıdır. Yoğun hareketler, yanılsamalar, yanlış ekipman konfigürasyonu veya yanlış kararlar belirleyici olabilir. 1945'te kayıp olan ünlü "19 numaralı uçuş" (Flight 19) olayı buna bir örnektir: Grup kaptanı Charles Taylor, güzergahı kaybetti, hala Florida'nın üzerinde uçuyormuş gibi hissetti ve koltuğu açık okyanusa doğru yönlendirdi.
Navigasyon süreciyle ilgili bir diğer husus da manyetik alanın doğal değişkenliğidir. Manyetik eğim ve agontik çizginin kayması, belirli koşullar altında pusulayı yanıltabilir. Bu sır değil - Donanma haritalarında ve havacılık navigasyon kurallarında bu düzeltmeler düzenli olarak dikkate alınır.
Bermuda Üçgeni'ni "mistik merkezi" haline getiren şey büyük ölçüde kitle kültürüdür. Çok tirajlı kitaplar, Hollywood senaryoları, "metan hidrat patlamaları," "deniz tabanındaki kristal kuleler" gibi efsanelerin yayılması, olayları gerçek ölçek ve bağlamdan kopardı. Bilimsel kanıtların olduğu yerde "sırlar" kalmaz, ancak iyi bir olay örgüsüne olan özlem kalır.
Bu anlamda, Avustralyalı bilim insanı Karl Krushelnitsky'nin sonucu kısa ve keskin: insanların neden bu hikâyelere hala inandığı bir başka gizem. Çünkü gerçekler, Bermuda Üçgeni'nden geçen gemilerin ve uçakların akışının büyük olduğunu gösteriyor - çarpışmalar, teknik arızalar veya insan hatası olasılığı istatistiksel olarak tam olarak buna karşılık geliyor.
Sonuç açık: Bermuda Üçgeni bir sır değil, doğa kurallarının, navigasyon mantığının ve insan faktörlerinin kesiştiği yerdir. Efsaneler kalın bir sis gibi yayılabilir, ancak onları rüzgar gibi dağıtan en güçlü şey doğrulanmış bilimsel açıklama ve sağlam mantıktır.
“Zamin”i Telegram'da okuyun! Ctrl
Enter
Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler