Birçok sürücü yakıt tasarrufu yapmak için araç klimasını kapatıyor, ancak gerçekte açık camlarla yol almak sadece yakıt tüketimini artırmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık ve teknik açıdan ciddi tehlikeler oluşturur. Uzmanlar ve otomobil kulüpleri tarafından yapılan testler bunu açıkça gösteriyor.
Aerodinamik ve yakıt tüketimi
Camlar açıkken aracın aerodinamiği bozulur — gövde etrafında türbülans, yani rahatsız edici hava akımları oluşur. Bu akımlar aracın hareketini yavaşlatır ve sürücü, sabit ve dengeli bir hızda kalmak için daha fazla yakıt harcamak zorunda kalır. Almanya’nın ADAC kulübü ve “Za Rulem” dergisinin araştırmalarına göre, Skoda Octavia veya başka bir kompakt araçta klima çalışırken tüketim saatte yaklaşık 0,43 litre olurken, açık camlarda bu kayıp saatte 0,5 litreye kadar çıkabiliyor. Yani, bu yöntem tasarruf sağlamaz, tam tersi, fazladan yakıt harcamaya yol açar.
Eğer hızınızı 90 km/s’ten fazla artırmazsanız, yakıt tüketimi önemli ölçüde artmaz. Fakat yüksek hızda açık camlar aracın verimliliğini ciddi şekilde düşürür. Bu nedenle klima açıkken camların kapalı olması sadece konfor değil, aynı zamanda tasarruf sağlar.
Klimayı düzenli çalıştırmak – teknik için faydalı
Birçok sürücü klimayı gereksiz bir parça olarak görüp nadiren kullanır. Oysa onu düzenli olarak çalıştırmak teknik sistemi iyi durumda tutar. Klimadaki kompresör, evaporatör, alıcı-kurutucu, valf ve diğer parçalar sadece çalışırken yağlanır ve sızdırmazlık sağlanır. Eğer uzun süre kullanılmazsa, sistemdeki yağ kurur, freon ise siz fark etmeseniz bile atmosfere kaçar ve sonuçta paslanma ve teknik arızalar ortaya çıkar.
Çalışmayan klimada mikroplar ve mantarlar çoğalır, hoş olmayan koku ve solunum yolu hastalıkları meydana gelir. Bu nedenle, kışın bile haftada en az bir kez klimayı çalıştırmak ve temizliğini yapmak önerilir.
Açık camların sağlık açısından başlıca tehlikesi
Açık camlar sadece teknik için değil, insan sağlığı için de büyük bir tehdit oluşturur. Yollardaki toz, lastik parçacıkları, kurum, küçük partiküller ve hatta kanserojen maddeler kabine girip solunum yollarına zarar verir. Güneş ışığında bu maddeler daha da zehirli hale gelir.
Aynı zamanda, egzoz gazları, karbon monoksit ve diğer kimyasallar “temiz hava” olarak bilinen kabine kolayca girer. Karbon monoksit — tatsız ve kokusuzdur, sadece belirtilerle anlaşılır — baş dönmesi, mide bulantısı ve diğer tehlikeli durumlar ortaya çıkarır.
Bu nedenle yolda açık camlardan vazgeçip klima ve kaliteli kabin filtreleri kullanmak tavsiye edilir. Karbon filtreleri yalnızca toz ve gazları değil, zararlı maddeleri de yüksek oranda engeller.
Araçta doğru havalandırma ve hava temizliği sadece masrafları azaltmaz, aynı zamanda sağlık ve güvenlik için en iyi çözüm olur. Açık camlara kıyasla klima ve doğru filtrelerin kullanılması modern sürücüler için en uygun tercih olabilir. Ayrıca teknik bakım ve düzenli temizlik — istikrarlı bir yolculuğun garantisidir! Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler
