
Surhanderya bölgesinde, insan ihtiyaçlarının doğa haklarının önüne geçtiği bir durum kaydedildi. Kendi çıkarı uğruna yasaları hiçe sayan üç kişi, nadir dağ keçilerini vurarak yüzyıllardır süregelen biyolojik dengeye darbe vurdu, diye bildirdi ecology.uz.
Olayın bu yıl 5 Temmuz tarihinde Surhan Koruma Alanı'nın Oltiqunlik bölgesinde meydana geldiği anlaşıldı. Koruma altındaki doğal bölgede yapılan rutin bir devriye sırasında çevre güvenliği denetçileri silahlı kişileri fark etti. Bu kişiler herhangi bir av lisansına sahip olmadan kaçak avlanma yapıyorlardı.
Denetçiler, şüpheli kişileri dürbün ve mobil gözetim cihazları gibi özel ekipmanlarla takip etti. Bu sırada kaçak avcılar planlarını uygulamaya geçirerek iki nadir markhor keçisini vurdular. Bu hayvanlar Surhan Koruma Alanı’nda çok nadir görülmekte olup, nesli tükenme tehlikesi altında kabul edilmektedir.
Bunlardan birinin yaklaşık üç yaşında bir erkek, diğerinin ise bir yaşına yakın bir dişi keçi olduğu bildirildi. Bu durum daha sonra Termez Devlet Üniversitesi'nden biyolog uzmanlar tarafından da doğrulandı. En acı olanı ise; vurulduktan kısa bir süre sonra hayvanların indirildiği ve parçalanmaya başlandığıdır.
Yakalanan şüphelilerin eylemleri sadece bir yasa ihlali değil, aynı zamanda ulusal doğal zenginlikleri yok etme girişimi olarak değerlendirilmektedir. Bu yasa dışı eylem sonucunda çevreye verilen zararın toplam miktarı 4,5 milyar so'm olarak hesaplandı.
Suçlular olay yerinde delil niteliğindeki av tüfekleri, hayvan derileri ve diğer maddi kanıtlarla birlikte yakalandı. Olayla ilgili tüm belgeler ilgili kolluk kuvvetlerine teslim edildi. Soruşturma öncesi incelemeler devam etmektedir.
Bu tür durumlar, toplumumuzda çevre bilincinin hâlâ yeterince gelişmediğini göstermektedir. Bazı insanlar nadir hayvanları öldürerek para kazanacaklarını düşünüyor ama onların yok olması tüm insanlık için bir sorumluluktur. Doğa bugün sessiz, ama yarın mutlaka cevap verecektir.
Surhan Koruma Alanı, ülkenin biyolojik çeşitlilik açısından en zengin bölgelerinden biri olarak kabul edilir. Buradaki markhorlar, geyikler, parslar ve diğer hayvanlar sadece doğal denge değil, aynı zamanda ulusal gururun da bir sembolüdür. Onlar her vatandaşın koruması altında olmalıdır.
Çevre ve Doğayı Koruma Komitesi, tüm vatandaşları bu tür durumlara kayıtsız kalmamaya ve şüpheli hareketleri derhal ilgili makamlara bildirmeye çağırmaktadır. Doğaya karşı yapılan her saldırı – geleceğe atılan bir darbedir.
Kaçak avcılık sadece yasa dışı bir avlanma değil; aynı zamanda ahlaksızlık ve sorumluluktan kaçıştır. Öldürülen birkaç keçinin arkasında kaybolan bir doğal ortam, kopan biyolojik zincir ve insanlığın doğa karşısındaki utanç verici yüzü vardır.
Bu olay bir kez daha gösteriyor ki, çevresel denetimlerin artırılması, cezaların ağırlaştırılması ve toplumda doğaya yönelik bakış açısının değişmesi ertelenemez bir görevdir. Aksi takdirde yarın sadece markhorlar değil, tüm ekosistem yok olabilir.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler