Özbekistan vatandaşları, son beş yılda siber dolandırıcılıklar sonucunda kişisel hesaplarından toplamda 159 milyon ABD Doları tutarında para kaybetti. Bu rakam, ülkede dijital finansal güvenliğe yönelik tehdidin ciddi ölçüde arttığını gösteriyor.
İstatistik analizler, endişe verici bir dinamik olduğunu ortaya koyuyor. 2019 yılında kolluk kuvvetleri yalnızca 863 siber suç vakasını kaydederken, 2024 yılına gelindiğinde bu sayı 58.800'e ulaşmış durumda.
Yani, bu suçların sayısı 68 kat artmış. Söz konusu suçların %98'i banka kartlarıyla ilgili dolandırıcılık işlemlerini oluşturuyor.
Demografik analizler gösteriyor ki, 45 ile 70 yaş arasındaki kişiler dolandırıcılığa kurban olma açısından daha yüksek risk altında. Bunun nedeni ise onların dijital okuryazarlık seviyesinin düşük olması ve aşırı derecede güvenmeye eğilimli olmaları.
Dolandırıcılar, phishing bağlantıları, zararlı .apk dosyaları ve sosyal mühendislik yöntemlerini kullanarak gizli bilgilere ulaşmaya çalışıyor. Bu duruma yanıt olarak, İçişleri Bakanlığı Operasyonel Soruşturma Faaliyetleri Departmanı’na bağlı Siber Güvenlik Merkezi, siber tehditleri azaltmak ve önlemler uygulamak için sürekli çalışıyor.
Ancak bakanlık uzmanlarının vurguladığı gibi, teknik önlemler yeterli değil; vatandaşların kendi bilinçlerini arttırması önemli. Uzmanlar, şüpheli kaynaklardan yazılım yüklenmemesini, bilinmeyen bağlantılara tıklanmamasını ve tanımadık kişilerle telefon üzerinden kişisel finansal bilgilerin paylaşılmamasını kesinlikle tavsiye ediyor.
Bugün, 3 Kasım 2025 tarihinde, İçişleri Bakanlığı “Siber Kültürü Artırma Ayı”nı başlatacağını duyurdu. Bu girişim, vatandaşları internette güvenli davranış kuralları hakkında yaygın şekilde bilgilendirmeye yönelik.
Bakanlık yetkilileri, çalınan paraların geri alınmasının çok zor ve çoğu zaman imkânsız bir süreç olduğunu vurguluyor, bu nedenle koruyucu önlemleri esas savunma hattı haline getiriyorlar. Ayrıca İçişleri Bakanlığı, özel bir rapor hazırlıyor.
Bu raporda, müşteri bilgi güvenliğindeki eksiklikler nedeniyle siber suçlara maruz kalan bankalar ve finansal teknoloji kuruluşlarının listesi yayımlanacak. Bu liste, finansal kurumlar için itibar kaybına yol açacağından, bilgi güvenliğinin artırılması için teşvik edici bir faktör olması bekleniyor.
