
Birçok insan için korku filmleri sinirleri geren ve kalbi sıkıştıran bir seyir olarak görülür. Ancak psikologlara göre, bu tür filmler aksine insan ruh sağlığına faydalı olabilir. Araştırmalar, korku filmlerinin stresi azaltmaya ve endişeyle başa çıkmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Avustralyalı bilim insanı Mark Miller bu olguyu “korku paradoksu” olarak adlandırıyor. Ona göre, insanlar doğası gereği tehlikeden kaçmaya eğilimlidir, ancak korku filmlerini izleyerek beyin tehlikeye hazırlıklı olmayı öğrenir. Bu durum, günlük hayattaki belirsizliklere karşı dayanıklılığı artırır.
Arizona eyaletinden psikolog Coltan Scrivner izleyicileri üç gruba ayırıyor: “Adrenalin arayanlar”, “Korkuyu yenenler” ve “Ruhsal koruyucular”. Özellikle son grup, bu tür filmleri hayattaki tehlikelere ve kaygılara hazırlanmak için izler. Bu nedenle psikolojik olarak daha dayanıklıdırlar.
Uzmanlara göre, korku filmleri insanlara duygularını yönetmeyi ve korkularını kontrol etmeyi öğretir. Örneğin, pandemi döneminde korku filmlerini seven izleyiciler diğerlerine göre daha sakin kalmışlardır.
Bu nedenle psikologlar korku filmlerini sadece bir heyecan kaynağı olarak değil, aynı zamanda faydalı bir “terapi” olarak nitelendiriyor. Bu filmler, insan zihnini güvenli bir ortamda korkuyla tanıştırarak, gerçek hayattaki stres ve kaygılara karşı dayanıklılığı güçlendirir.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!