Gelinini bıçaklayan kayınpedere 7 yıl hapis cezası

Buhara bölgesinde yürek burkan, trajik ve son derece ağır bir suç meydana geldi. 68 yaşındaki emekli Viktor Kuzeyev, sarhoş halde gelinini bıçaklayarak hayatına son verdi. Bu trajik olay mahkeme süreciyle kamuoyuna duyuruldu, diye yazıyor “NeMolchi” projesi kaynaklarına atıfta bulunarak.

Bilgilere göre Kuzeyev aslında Taşkent bölgesinde yaşıyordu ve yıllardır alkolle içli dışlı bir hayat sürdüğü bilinen biriydi. Komşuları ve aile üyeleriyle sık sık tartışması alışıldık bir durumdu. Bu trajedi de bu tür tartışmalardan birinin sonucu olarak yaşandı.

O gün de Kuzeyev sarhoş halde geliniyle hararetli bir tartışmaya girdi. Tartışmanın şiddeti nedeniyle kadın evi terk etmek zorunda kaldı. Ancak adam bu fırsattan faydalanarak kadının geri dönmesini önlemek için kapıyı kilitledi. Bir süre sonra gelin tekrar eve girdi ve kavga daha da şiddetlendi.

Aralarındaki tartışma fiziksel şiddete dönüştü. Kadın kayınpederini iterek ona rulo ile vurmaya başladı. Bu hareket Kuzeyev’i öfkelendirdi, mutfağa gidip bir bıçak aldı ve gelinini karnından ve üst gövdesinden birkaç kez bıçakladı.

Yaralanan kadın acıya rağmen kendini dışarı sürükleyerek sokakta geçenlerden yardım istedi. Vatandaşların acil çağrısı üzerine tıbbi yardım ulaştı, ancak gösterilen tüm çabalara rağmen kadın hastanede hayatını kaybetti.

Hakkında Özbekistan Ceza Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca — kasten adam öldürme suçu — dava açıldı. Mahkemede Viktor Kuzeyev işlediği suçtan büyük pişmanlık duyduğunu ifade etti. Kendi savunmasında sağlığının kötü olduğunu ve emeklilik yaşını göz önünde bulundurarak adil bir karar verilmesini talep etti.

Kagan şehri ceza mahkemesi davayı inceledi ve suçun ağırlığını, mağdurun ölümünü ve sanığın tutumunu dikkate alarak Kuzeyev’i 7 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Olay yalnızca kurbanı değil, tüm aileyi etkileyen sonuçlarıyla toplumda geniş yankı uyandırdı. Bu trajedi bir kez daha gösterdi ki, şiddet çok hızlı bir şekilde felakete sürükler ve bir anlık öfke bir insanın hayatını mahvedebilir.

Yerel halk, hukukçular ve aktivistler bu konu hakkında düşüncelerini bildirerek, aile içi sorunların şiddetle değil, barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. Her türlü gerginliğin sonucu kötüdür — özellikle aile içi ilişkilerde sorumluluk duygusunun unutulmaması gerekir.

Şüphesiz ki bu olay, benzer durumların önlenmesi için devlet kurumları ve sivil toplum tarafından önleyici çalışmalar yapılması gerektiğini de hatırlatıyor. Çünkü her suçun arkasında yıkılmış bir aile, sona ermiş bir hayat ve bozulmuş kaderler vardır.

Bu trajedi, yalnızca kolluk kuvvetleri için değil, tüm toplum için de önemli bir ders olmalıdır. Çünkü adalet sadece mahkeme salonunda değil, her evde hâkim olmalıdır.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!