
Dünya genelindeki jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde hava üstünlüğünü sağlamak sadece askeri güç değil, aynı zamanda stratejik istikrar açısından da büyük önem taşıyor. İsrail ve ABD ile 12 günlük çatışmadan sonra İran, hava kuvvetlerini hızla modernize etme çabasına girdi. Bu çabaların merkezinde Çin’in ürettiği Chengdu J-10C çok amaçlı savaş uçakları yer alıyor.
İran’ın J-10C savaş uçaklarına olan ilgisi yeni değil. Bu girişim ilk kez 2000’li yılların başında ortaya çıktı ve 2015 yılında 150 uçaklık bir alım için görüşmeler ciddi ilerleme kaydetti. Ancak Çin’in ödemeyi dövizle istemesi ve İran’daki döviz sıkıntısı nedeniyle anlaşma sağlanamadı. Tahran, bunun yerine petrol ve doğalgaz ile takas önerdi, fakat Pekin bu şartları kabul etmedi.
2015’te duran müzakereler, 2020’de BM’nin İran’a uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasıyla yeniden başladı. Ancak ilk baştaki 150 uçaklık sipariş 36’ya düşürüldü ve ödeme konusundaki anlaşmazlıklar hâlâ çözüme kavuşmuş değil.
2025 Military Balance raporuna göre, İsrail ile yaşanan çatışmalardan önce İran’ın yaklaşık 150 savaş uçağı bulunuyordu. Bunların büyük çoğunluğu İslam Devrimi’nden önce ABD’den alınan eski modellerdi: F-4 Phantom II, F-5 Tiger II ve F-14 Tomcat. Bu uçakların teknik durumu zayıf, yedek parça eksikliği ve bakım zorlukları etkinliklerini ciddi şekilde azaltıyor.
İran en son 2023 yılında Rusya’dan dört adet Su-35 savaş uçağı satın aldı. Toplamda 50 uçaklık sipariş verilmiş olsa da, Ukrayna’daki savaş nedeniyle teslimatlar belirsiz bir süreye ertelendi.
Chengdu J-10C, tek motorlu ve çok amaçlı bir savaş uçağı olup, Batı’nın F-16 ve Gripen E modellerine göre daha ekonomik bir alternatif olarak sunuluyor. Temel versiyonunun fiyatı yaklaşık 60 milyon dolar, tam donanımlı hali ise 90 milyon dolara kadar çıkabiliyor.
Pilot eğitimi, silah sistemleri ve yedek parçalar gibi ek maliyetler toplam bedeli artırıyor. Ancak J-10C, İran için teknik ve mali açıdan uygun bir seçenek olarak değerlendiriliyor.
İran’ın hava kuvvetlerini modernize etme çabası sadece bölgesel pozisyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda daha geniş çaplı jeopolitik değişimlerin de habercisi. Çin askeri teknolojisine yönelmesi, Batı silah pazarına karşı artan alternatifleri ortaya koyuyor. Bu süreç, Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya ülkeleri için dikkatli analiz gerektiriyor. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler