Suyun insan sağlığındaki önemi birçok kez vurgulanmış olsa da, yeni bir çalışma, strese yanıt verme sürecinde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. American Journal of Physiology-Endocrinology and Metabolism'de yayınlanan bilimsel sonuçlara göre, günlük su tüketimi miktarı insan vücudundaki hormonal değişiklikleri doğrudan etkileyebilir.
Deney sırasında, 32 gönüllü katılımcı iki gruba ayrıldı. Birinci grup, günde ortalama 1,3 litre su içmekle sınırlı kaldı, ikinci grup ise 4 litre'den fazla sıvı içti. Her iki gruba da standart stres testleri uygulandığında, daha az su içen katılımcılarda stres hormonu olarak bilinen kortizol artışı çok daha yüksekti. Aynı zamanda, daha fazla su içenlerde bu gösterge önemli ölçüde daha düşüktü.
Bilim insanları, bu durumu suboptimal hidrasyonun - yani vücudun yeterli su ile beslenmemesinin - endokrin sisteminin tepkisine olumsuz etkisiyle açıklıyor. Onlara göre, su kıtlığı genellikle düşük değerlendirilir, ancak uzun vadeli sağlık risklerini artıran bir faktör olarak büyük önem taşımaktadır.
Araştırma yazarları, yeterli su içmenin faydalarını vurgulayarak, bu durumun yalnızca genel sağlığı değil, aynı zamanda kişinin psikofizyolojik istikrarını da sağlamada önemli bir rol oynadığını vurguladılar. Yani, basit bir su kıtlığı bile strese karşı yanıt tepkisini artırır ve insanı aşırı duygusal baskı altında bırakır.
Bu nedenle, uzmanlar her gün yeterli miktarda sıvı almanızı tavsiye ediyor. Çünkü su içerek sadece stresin etkisini hafifletmek değil, aynı zamanda genel yaşam aktivitesini istikrara kavuşturmak mümkündür.
Telegram’da «Zamin»i takip edin!
