
Son zamanlarda iyi olayları ve hadiseleri genellikle rüyamda gördüğümü fark ettim. Bunun için de Allah’a şükrediyorum. Daha önce dünya tıbbı ve İslam dininin temelini atan tek ve benzersiz vatan – Buhara-i Şerif’in rüyama girmesi hakkında yazmıştım. Bu hoş rüya sosyal medyada yıldırım hızıyla yayıldı. Kişisel posta kutuma teşekkür mektupları yağdı. Tüm hemvatanlarım bu rüyayı hem büyük bir gurur hem de kalpte bir hüzünle defalarca okuduklarını yazdılar.
Büyük Buhara rüyama girdikten sonra Horasan kenarda mı kalacaktı? Rüyamda bundan 1000 yıl önce kurulan Memun Akademisi’nin uluslararası konseyline katılıyordum. Memun Akademisi – dünya çapında ilk kez kurulan tek ve benzersiz akademi! Ben bu akademinin üyesiyim. Her yıl yaz aylarında düzenlenen “Memun Ödülü Sahipleri” ödül töreni yapılıyordu. Uluslararası ödülle büyük keşifler yapan dünya bilim insanları ödüllendiriliyordu. El-Harezmi’nin vasiyetine göre 1000 yıl önce kurulan bu ödül, matematik, fizik, kimya, tıp ve ekonomi olmak üzere 5 alanda veriliyormuş.
Konseyde İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, İsviçre, İtalya, ABD, Kanada, Türkiye, Japonya, Mısır, Çin, Kore gibi gelişmiş ülkelerden büyük bilim insanları bulunuyordu. Horasanşah’ın daveti üzerine İngiltere ve İspanya kralları ve kraliçeleri de değerli misafir olarak gelmişlerdi. Onlar Şah’ın saygın misafirleri olarak suları mercan gibi parıldayan Şovot kanalı kenarında yer alan Şahların dinlendiği “Şovvotsoy” dinlenme merkezine yerleştirilmişti. Avrupa hâlâ helikopterle uçuyorsa, bu ülkede ışık hızından daha hızlı uçabilen “Uçan tabaklar” için özel pistler varmış.
Haziran ayı. Yaz ayı olmasına rağmen hafif bir esinti esiyor. Misafirler bir hafta dinlenmişler. Sonra yeni keşifler yapan bilim insanlarını ödüllendirme töreni başlamış. Görkemli Horasanşah sarayı. Sarayın kapladığı alan Roma şehrinden büyük. Sarayın yüksekliği 30 katlı bina gibi. Kapı tokmağından sarayın kubbelerine kadar altın suyuyla kaplanmış ve pırlanta taşlarla süslenmiş işlemeler göze hoş geliyor. Devasa sarayın ortasında tahtta Horasanşah ihtişamla oturuyor, sağında İngiliz kralı, solunda İspanyol kralı yer almış. Cebir sırlarını öğrenmek amacıyla Horasanşahlar devletine Avrupa’dan gelen Bill Gates, Elon Musk, Steve Jobs, Mark Zuckerberg gibi genç araştırmacılar şaha ve krallara acı çay demleyip sunuyorlarmış.
Ödül alma törenini yerinde görmek için dünyanın dört bir yanından 5000 bilim insanı ve genç araştırmacı gelmiş. Onların önünde her alandan 5’er bilim insanı, toplam 25 bilim insanı “Memun Ödülü Sahibi” olmuş ve 1.000.000 som para ile ödüllendirilmişler. Avrupa’da 1 milyon somun değeri 1 trilyon dolara eşitmiş.
Eski sarayın içinde geleceğin ufku hemen gözünüzün önünde beliriyor. Modern masalın kendisi! Farklı dillerde konuşan ve şarkı söyleyen sayılar, gökkuşağı renklerinde parıldayan hologramlar. Örneğin, insan şeklindeki hologram yol gösterici görevini yapıyor, beynindeki düşüncesini anında kendi milli dilinde okuyup 4D modda şekil veren hologram (benim düşüncemi başka bilim insanı öğrenmesin diye düşünmeyen bilim insanları da varmış), kendi yürüyüp kendi uçan sayılar, insan diline girip konuşan canlı kuşlar... Hangisini anlatsam?
Görkemli ödül töreni sona erdikten sonra Horasanşahlar devletinin eski başkenti Hiva ve diğer bölgelere geziler başlamış. Horasanşahlar ülkesinde her yer sayısallaşmış. İnsan hayalinin alamayacağı bu keşiflerin sonu yok.
Şaşkınlıktan şaşkın Japon matematikçi derin düşüncelere dalmış: Evet! Horasanşahlar devleti sayısallaşmazsa Japonlar mı sayısallaşacak? Zaten 0’dan 10’a kadar olan rakamları 1000 yıl önce onlar keşfetmiş! Rakam! Rakam ve yine rakam! Acaba bu dünyayı rakamsız hayal etmek mümkün mü?
Radyo ve televizyonları, ilk bilgisayarı, interneti, android akıllı telefonları da onlar keşfetmiş. Zaten Horasanlıların icat ettiği Google sisteminden gelen paralarla 30 milyon nüfusu rahatça geçindirmek mümkün. Küçük bir aynaya bakarak tüm dünya ile konuşabilen, dünyanın öteki ucunda neler olduğunu anlatabilen bu icatları Horasanlılar 70 yıl önce söyleseler Avrupalılar bunu masal olarak hayal etmişler. Şimdi ise bu gerçek! Horasanşahlar ülkesine para akıyor.
Peki ya biz Japonlar? Japonya imparatorluğunu genişletmek için sadece Uzak Doğu ülkeleriyle savaştık. O kötü Çin de bizi yıprattı. Yine de hiçbir şey başaramadık. Aksine Çin gelişti. İyi ki Horasanşahlar sınırı Çin sınırına kadar uzanmış, diye fısıldadı Japon. Yoksa bu Çin tüm ülkelerin başına bela olurdu? İşte! Doğu Türkistan’ı tek kurşun atmadan iki günde Horasanşah kendi devletine kattı. Putin ise Kırım’ı hâlâ Ukrayna’dan alamıyor.
Dünyada böyle görkemli bir devlet yok. Burası Hazar Denizi (önceden Horasan Denizi denirdi) çevresi, öte yanı Volga Nehri’ne kadar, diğer yanı İran, Irak, Suriye ve Türkiye’ye kadar... İşte Afganistan’ı Horasan’dan almak için ABD, İngiltere ve Rusya ne kadar uğraştı. Ama hiçbir şey başaramadı. Zaten Horasanlılar büyük Navoiy ve Babürşahların hüküm sürdüğü toprakları yabancılara bırakmazdı! Bu yüzden Afganistan da başından beri Horasanşahlar devletinin parçasıdır!
Bu sırada İsveç’ten gelen bilim insanı da hayıflanmış. İşte 120 yıl önce Nobel’in vasiyetine göre “Nobel Ödülü” önerilmişti. Ama 1000 yıl önce kurulan “Memun Ödülü” karşısında sarsıldı. Bu yüzden Nobel ödülü itibarını yitirip Şnobel ödülüne dönüştü, diye üzülmüş İsveçli bilim insanı.
İngiliz Jack Whitson, İspanyol Jose Biller ve Romalı Berlusconi gibi fizikçiler dinlenmeye devam etmek için özel uçan tabakla Aral Denizi’nin tam ortasında bulunan “Borsa gelmez” adasına bir anda gidip konmuşlar. Tüm denizler arasında suyun şifalı olması, flora ve faunası zenginliği, berraklığı ve çevre güzelliği bakımından dünyada eşi yokmuş. Bu yüzden tüm turistler Aral Denizi kıyısında dinlenmeye can atıyormuş. Üstelik burada yumurta barak çok güzel yapılıyormuş. Buraya çeşitli devlet liderleri de yumurta yemeye geliyormuş. Çünkü onlar Horasan yumurtasını çok seviyorlarmış. “Borsa gelmez” doğasıyla insanı kendine bağladığı için buraya giden turist geri dönmek istemiyormuş. Bu yüzden bu adaya “Borsa gelmez” denirmiş.
Üçlü, yani Whitson, Jose Biller ve Berlusconi denizde teknede gezip sohbet etmeye devam ediyorlarmış. İspanyol bilim insanı Jose Biller İngiliz bilim insanı Jack Whitson’a “İngiliz prensi Horasanşah’ın yanında oturuyordu, gördün mü?” demiş. “Evet, doğru söylüyorsun” diye homurdanmış Whitson. Horasanşahlar sınırlarını teker teker genişleterek bu ülke “Büyük Horasan” olarak dünyaya yayıldı. İngilizler mi? İskoçya ve İrlanda ile kaldılar. Eğer İngilizler de Horasanlılar gibi akıllı ve birlik içinde olsalardı, şimdi bizim ülkemiz “İngiltere” değil, “Büyük Britanya” olarak anılırdı. Ne yazık ki olmadı, dostum...
Ee ne diyeyim? Biz İspanyollarda da “İspanya Kralı” diye sadece kuru bir isim kaldı. Mesela Amerika kıtasını İspanyol Kolomb keşfetmiş diye bilirdik. 30 yıl önce Horasan’a geldiğimde “Amerika’nın keşfi” adlı bir konferans verdim. Genç öğrenciler güldüler. Neden güldüklerini yanımdaki gençten sordum, aslında Amerika’yı 1000 yıl önce Ebu Reyhan Biruni keşfetmiş, dedi. Yer yarılmadı, yerin içine girmedim.
İspanya krallığı da İngiltere krallığı gibi parçalandı. Bilim ve teknoloji geride kaldı. Neden? Mesela tüm dünya halkları Horasan dilinde konuşuyor. Horasan dili dünya dili oldu, bilim dili oldu. Sadece rakamları Horasan aldı, konuşmayı da onlar aldı. Eğer İngilizler Horasanlılar gibi akıllı ve birlik içinde olsalardı, şu anda dünya halklarını birleştiren dil Horasan dili değil, İngilizce olurdu.
“Tavba” diye Roma’lı bilim insanı Berlusconi sözlere katıldı. Horasanşah sarayının kapladığı alan bugünkü Roma şehrinden büyük. Roma nasıl bir devletti? Parçalandı zaten. Horasanlılar 1000 yıl önce yıldızları keşfetmişse, İtalyanlar 21. yüzyılda hala büyük kazanlarda spagetti yapıp Guinness rekorlar kitabına girmeyi hayal edip övünüyorlar. İşte Horasanlı Masharip yeryüzünü kapsayan yüksek hızlı Wi-fi sistemini yaratıyor. Bunu Elon Musk yapsa olurdu! Bizde Roma’daki internet hızı kaplumbağa hızında... Roma’da ekonomi sıfır olsa da geçen yıl dijital ekonomi ve hızlı gelişim yılı ilan edildi.
Bu yılı söylemeyeyim, utanırım, dedi Berlusconi. Jose Biller meraklandı. Söyle! Lütfen merak ettim, dedi. Bu isteğe Whitson da katıldı: Ben de merak ettim, söyle, dedi. Bu yıl “Üçüncü Rönesans” yılı ilan edildi diye gözlerini kaçırdı. Leonardo da Vinci mezarında dikiliyordur herhalde. İtalya’da elektrik yok, gaz yok, internet kaplumbağa hızında. Acaba üçüncü rönesansı rüyamda mı görüyorum? Horasanlılar her güzel şeyi sağda görürse, ben İtalyan zavallısı onları rüyamda görüyorum, rüyamda, diye üzüldü.
“Kızma, sadece İtalya’da değil, tüm Avrupa ülkelerinde yeraltı zenginlikleri yok. Hepsi privoznoy” diye Rusça karışık konuştu İngiliz. Horasan’ın yeraltı zenginlikleri bitmez tükenmez. Onların yer üstü zenginlikleri – bunlar El-Harezmi, Biruni, Najmiddin Kübra, Zemahşeri ve diğerleri. Bizde Galileo, Kopernik ve Kolomb’dan başka kimse yok! Onlar da El-Harezmi ve Biruni’nin çalışmalarını kopyalamışlar. Demek ki onlar plajiyatçı olmuş. Bu yüzden biz Avrupalılar gerçek bilim yerine plajiyatçılıkla uğraşıyoruz. Plajiyatçılık bize Galileo ve Kopernik’ten kalma.
M.S. 300-400 yıl önce yaşamış Aristoteles ve Platon’un söyledikleri aslında M.S. 500-600 yıl önce yazılmış “Avesta” kitabında mevcut. Bu kitap da Horasan’da yazılmış. Gördün mü? Demek Aristoteles ve Platon da plajiyatçıymış...
Bu sırada “Süt satıyorum, yoğurt satıyorum” diye bir sesle uyandım. Bizim enstitünün yanındaki “dom”da yaşıyorum. Hatta sokağın öte yanındaki enstitümüzün derslikleri evimden görünüyor. Hemen pencereden baktım, anatomi hocamız, ünlü profesör mahallede sabah erken saatlerden itibaren süt-yoğurt satıyordu. Gözlerimi ovuşturup hemen karşıya baktım, “Nevruz mübarek” yazan büyük bir pankart enstitümüzün girişine asılıyordu. Enstitü avlusunda büyük kazanlarda sumalak pişiyordu. Evet, tarihten kalan tek ve benzersiz zenginlik – bu sumalak! Aniden Hojiboy Tojiboyev’in sözleri aklımdan geçti: Nobel’i düşünmek bir kâse sumalaka değer, o kadar. Demek sumalak – bizim çok büyük keşfimiz!
Zarifboy İbodullayev,
21 Mart 2021
Telegram’da «Zamin»i takip edin! 21 Mart 2021
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler