Önümüzdeki yıllarda nüfusun istikrarlı bir şekilde artması ve iç pazarda et ile süt ürünlerine olan talebin yükselmesi nedeniyle tarım ve sanayi sektörünü genişletmek, devlet politikasının öncelikli alanı haline geldi. Bu bağlamda, gelecek yıl içinde 100 bin baş damızlık sığır ve 200 bin baş koyun-keçinin ithalatı planlanmaktadır. Bu adım, hayvan ırklarının iyileştirilmesi, verimliliğin artırılması ve iç pazardaki yetersizliğin giderilmesine hizmet edecektir.
Pamuk ve buğday üretimine odaklanan çiftçiler de yeni fırsatlara sahip olacak. Artık kendi arazilerini daha verimli kullanmak amacıyla, 20 dönüme kadar alanlarda hafif yapılı hayvancılık tesisleri inşa edebilecekler. Bu, özellikle ek gelir elde etmek ve faaliyetlerini çeşitlendirmek isteyen çiftlikler için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İthal edilen damızlık sığır ve bir günlük civcivlere yönelik sübvansiyon uygulaması 5 yıl daha uzatıldı. Bu karar, yerel çiftçiler için büyük bir kolaylık sağlayarak, onların maliyetlerini önemli ölçüde azaltacaktır.
Gelecek yıl hayvancılık sektörünü desteklemek için büyük mali kaynaklar tahsis edilecek. Dünya Bankası ve IFAD fonları kapsamında 157 milyon dolarlık kredi hatları açılacak ve bu krediler 10 yıl vadeli, 3 yıl geri ödemesiz dönemle, yüzde 17 faiz oranıyla sunulacak. Ayrıca, Japonya'nın JICA kuruluşundan 150 milyon dolar, Asya Kalkınma Bankası'ndan ise 60 milyon dolar yatırım sağlanacağı belirtiliyor.
Bu kaynakların yönlendirilmesiyle, gelecek yıl toplam değeri 5 trilyon somu aşacak 1.000 hayvancılık projesinin hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu projeler kırsal bölgelerde istihdam yaratacak, halkın gelirini artıracak ve gıda pazarının istikrarlı bir şekilde sağlanmasında önemli bir rol oynayacaktır.
Ayrıca, Fransa’nın uygulama modeli örnek alınarak, ülkenin 167 ilçesinde 50–60 başlık 340 küçük ölçekli et ve süt üretimine odaklanan hayvancılık işletmelerinin kurulması hedefleniyor. Bu, tarım sektörünün daha sistemli bir şekilde gelişmesine, modern yönetim yöntemlerinin ve yüksek verimliliğin uygulanmasına zemin hazırlayacak.
Yetkililer, bu reformların iç pazarı kaliteli et ve süt ürünleriyle istikrarlı bir şekilde beslemeye olanak tanıyacağını ve böylece gıda güvenliğini güçlendireceğini vurguladı. Ülkenin tarım sektöründe kapsamlı yeniliklerin gerçekleştirilmesi açısından, 2025 yılının önemli bir dönüm noktası olacağı tahmin ediliyor.
“Zamin”i Telegram'da okuyun!
Меҳмон grubundaki ziyaretçiler bu yayına yorum yapamaz.
