
Fotoğraf: Marie Claire
Koronavirüs pandemisinden sonra birçok kuruluş uzaktan çalışma imkanına kavuştu, ancak bazı şirket çalışanları haftada beş gün ofise gidiyor. Çalışma saatlerinde elbette çeşitli yiyecekler tüketiliyor. Peki herkes doğru besleniyor mu? Marie Claire dergisi ofis çalışanlarının yemek yerken sıkça yaptığı hataları listeledi.
Düzensiz beslenme
Bazen iş o kadar yoğundur ki kahvaltı veya öğle yemeği için zaman kalmaz. Gün boyunca aç kalındıktan sonra gece buzdolabına yönelmek artar, bunun sonucunda günlük kalori miktarı yükselir. Ayrıca bu şekilde beslenme ve ürünlerin kalitesi de düşünülmelidir. Böyle bir diyet kilo alımına ve protein, yağ, karbonhidrat, lif, vitamin, mineral ve mikroelement eksikliklerine yol açabilir.
Çalışırken yemek yemek
Bir diğer büyük hata ise çalışma sırasında yemek yemek veya öğle yemeğinde Telegram, YouTube kanallarındaki içerikleri izlemektir. Öğle yemeğinde bile meslektaşlarla sohbet etmek alışılmış olsa da faydalı bir alışkanlık değildir. Yiyeceğe yeterince dikkat edilmemesi nedeniyle aşırı yeme ortaya çıkar.
Bu iki hatadan kaçınmak için evde kahvaltı yapmaya çalışmak ve her gün ofiste yemek yemek için belirli bir zaman ayırmak önerilir. Öğle yemeğinde de dikkati toplayıp yavaş yavaş yemek gerekir. Ancak bu şekilde yavaş karbonhidratlar, proteinler, kaliteli yağlar ve lifler görevini yerine getirir. Düzenlilik unutulmamalıdır, aynı saatte yemek yemek vücuda faydalı etki yapar.
Sağlıksız atıştırmalıklar
Bir sonraki hata da önceki sorunlar gibi problem yaratabilir. Atıştırmalıklar önemlidir, ancak onlar da doğru şekilde tüketilmeli ve diğer yemeklerin genel programına uyulmalıdır. Atıştırmalık olarak hızlı karbonhidrat içeren yiyecekler seçilmemelidir: fazlası kısa sürede kilo alımı, diyabet ve çeşitli kalp-damar hastalıklarına yol açar. Kısa vadede şekerli ürünlerin tüketimi uyku haline neden olabilir.
Hızlı karbonhidratlar
Ne yazık ki, ofis çalışanlarının öğle yemeklerinin büyük kısmı her zaman doyurucu değildir. Öğle yemeğinde patates, makarna, pizza veya sandviç tüketilmemelidir. Bu yiyecekler yüksek glisemik indekse (GI) sahiptir, kanda insülin artışına neden olur ve yemekten sonra uyku halini getirir.
Kahve ve enerji içecekleri
Vücut, beyin de dahil olmak üzere enerji kaynağı olarak adenozin trifosfat kullanır. Bu süreçte serbest adenozin oluşur, buna "yorgunluk molekülü" de denir. Reseptörlere bağlanarak beyne yorgunluk sinyali gönderir, kalp atışı yavaşlar ve uyku hali ortaya çıkar.
Kafein de vücudu kandırır: reseptörlere bağlanır, ancak adenozinin oraya girmesini engeller. Bu yüzden birkaç saat boyunca yorgunluk ve uyku hali görülmez, sonra tekrar uyuma isteği ortaya çıkar. Ancak kafeinin uyarıcı özelliği maalesef yorgunluğu göstermez. Aksine, daha fazla çalışmak sonucu yorgunluk artar. Enerji içecekleri de aynı prensipte çalışır.
Kahve konusunda dengeyi sağlamak için daha fazla uyumak, günde iki bardaktan fazla içmemek, diyetten şurup, şeker ve diğer tatlıları çıkarmak önerilir. Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler