
Herkes hayatının bir noktasında böyle anlar yaşar: hayata olan ilgileri azalır ve artık olayları, insanları ve hatta gün doğumunu ilginç bulmazlar. Böyle bir durumda, birçok insanın kaygılı hissetmesi ve kendilerinde bir sorun olduğunu hissetmesi doğaldır. Benzer bir durumdaysanız, durun ve nefes alın!
Öncelikle, dış etkenlerden ve bilgi akışından bir mola vermelisiniz. Telefonunuzu, interneti, sosyal ağları ve diğer bilgi kaynaklarını geçici olarak kapatın. Telefonunuzu kapatın, bir kalem ve defter alın ve etrafınızdaki dünyadan uzakta, doğada sessiz bir yere gidin.
İç dünyanızla yeniden bağlantı kurmak ve kendinizi dinlemek günümüzün en önemli lüksüdür. Hayatın hızlı temposunda, birçok insan bunu unutur ve kendini dinlemeyi bırakır. Bu nedenle, en az on gün veya mümkünse yirmi gün veya bir ay boyunca etrafınızdaki doğayla, suyla ve ateşle baş başa kalın.
Sonra kalbinize dönün ve kendinize hayatınızı tamamen değiştirebilecek üç çok basit soru sorun:
• Ben kimim ve gerçek amacım nedir?
• Bu dünya nasıl inşa edildi ve hayatın anlamı nedir?
• Bu hayattaki gerçek yerim nerede ve rolüm nedir?
Bu soruların cevaplarını içtenlikle, kalbinizden arayın. Acele etmeyin, cevaplar içinizde, kalbinizde ve zihninizde gizlidir. Bu soruların cevaplarını bulamazsanız, suda yüzen bir kamış gibi kalırsınız. Başkaları sizi doğru yöne atacak, kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirecektir.
Kendinizi bulun ve hayatınızdaki değişiklikler kendiliğinden başlayacaktır. Hayatınız yeniden anlamla dolacak, her an ilginç olacak, her gün değerli olacak.
Unutmayın, kendini bu dünyada bulan kişi en mutlu insanlardan biridir. Kalbinizi dinleyin ve hayatı bir kez daha daha derin bir anlayışla yaşamaya çalışın! Telegram’da «Zamin»i takip edin!
Ctrl
Enter
Bir Hata mı buldunuz?
İfadeyi seçin ve Ctrl+Enter tuşuna basın İlgili haberler