2020 yılı kendimizi ve evimizdeki her şeyi tamamen değiştirdi mi?

^{Fotoğraf: Woman’s Day}
2020 yılı herkesin hayatını, planlarını ve alışkanlıklarını değiştirdi. Pandemi hayatın çeşitli alanlarını etkilemeden kalmadı ve bu bir anlamda sonuç çıkarma, analiz yapma ve “b” seçeneğini de düşünme gerekliliğini anlamamıza neden oldu.

Ürünlerin teslim edilmesine alıştık
Sadece ürünler değil, hazır yemekler, giysiler ve ayakkabıların da teslim edilmesi olağan hale geldi. Başta önemsiz bir şey için mağazaya çıkmaya üşenip sipariş vermek alışılmadık geliyordu, bugün ise mağazaya gitmeye gerek yok gibi. Onun yerine kapıya teslim hizmetinden faydalanmak daha uygun, üstelik ücretsizse daha da iyi.

Evde tıbbi maskelerin stoğu oluşmaya başladı
Maskesiz evden çıkılamaması kimse için yeni değil. Mağazaya, evimizin yanındaki eczaneye bile takmak gerekiyor. Bu alışkanlık çoğunun canını sıksa da mevcut duruma karşı farklı olamayacağını doğru anlamak ve kendimiz ile yakınlarımızın sağlığı için kurallara uymamız gerekiyor. Bu yüzden şu anda maskenin fazlası yok, istediğiniz kadar alın. Ama evinizin rafında tozlanması için değil, kullanın ve korunun. Zaten virüs henüz bitmedi.

Çanta ve cepte antiseptiğin bulunması olağan hale geldi
Vazgeçmemek ve uymak gereken bir diğer alışkanlık ise antiseptiksiz dolaşmamak. Özellikle toplu taşıma kullandıktan sonra kullanmamak mümkün değil. Mağaza veya pazardan alışveriş yaparken de. Genel olarak kalabalık yerde ve ortak kullanılan eşyalar kullanıldığında elleri dezenfekte etmekten vazgeçmemek gerekiyor.

Evde spor yapmak da mümkün
Spor salonlarının kapanması fiziksel egzersiz yapmaya, antrenman yapmamaya sebep olmamalı. Özellikle karantina sürecinde evde oturup kilo aldıktan sonra bunun ne kadar önemli olduğunu iyi anlamalısınız.

Evden çalışmak da mümkün
Başta evden çalışmanın mümkün olması sevindirici olsa da zamanla herkesin morali bozuldu, sıkıldı. Geçen süre içinde işin sadece para kazanmak olmadığını, iş arkadaşlarıyla sohbet etmek, görüşmek, dışarı çıkmak bahanesiyle kendine bakmak gibi şeylerin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Buna rağmen karantina sürecinde evden çalışmaya alışmaktan başka çare yok ve bunun için evin belirli bir odasını ofis görünümüne getirip rahat hale getirmek gerekiyor.

Tuvalet kağıdının fazlası olmaz
İnsanlar evden çıkmaya zorlandığı dönemde tuvalet kağıdı her zamankinden daha önemli hale geldi. Mağaza raflarında azalmasının sebebi sonradan anlaşıldı. Vurgulandığı gibi, koronavirüsün doğduğu Çin’de insanlar eldivenlerle birlikte tuvalet kağıdı da satın aldı ve bu kağıtlarla kapılar açıldı, asansör düğmelerine basıldı.

Kara gün için stok yapmak gerektiği kararlaştırıldı
Tuvalet kağıtlarıyla birlikte mağazada karabuğday da kalmadı. İnsanlar evde ürünleri stoklamaya başladı. Konserve ürünler, şeker, yağ ve tahıllar stoklandı.

Kendi evinden daha iyi bir yer yoktur
Evde kalıp ne kadar bunaldığınız, kendinize yer bulamadığınız önemli değil, endişeli durumlarda, sorunlarda evden başka kurtarıcı bir yer olmadığı, her şeyi aile ve yakınlarla birlikte aşmanın mümkün olduğu anlaşıldı. Hiçbir yer evimiz kadar rahat olamaz, duvarları arasında insan kendini tamamen korunmuş ve güvende hissedebilir. Bu anlaşıldıktan sonra ev sadece gecelemek için gelen, yemek yiyip giden bir yer olmaktan çıktı. Yakınlarının samimi sohbetini dinlemek, şakalaşmak ve tüm sorunlara birlikte çözüm bulmak ne güzel. Telegram’da «Zamin»i takip edin!