Anne kucağında büyüyen oğul: nedenler ve sonuçlar

Epigraf. Bir anne, oğlunun kulaksız kalmasından dolayı üzülerek bana anlattı. Bu inatçı anneyi uzun süre dinledim ve bu makaleyi hazırlamaya karar verdim. Umarım genç anneler ve babalar kendilerine ders çıkarırlar.

Anne – yüce varlık! Anne, gözlerinin içine bakarak büyüttüğü oğlunun gözlerine bile sevgiyle bakar. Hiçbir devlet anneleri asker olarak orduya almadı. Çünkü elinde tüfek tutan anne, karşısına gelen düşmana ateş edemez: “O düşman gencin de annesi var, sonuçta anne evlat acısıyla yanar!”

Bu cümleleri lirik bir geri çekilme olarak düşünmeyin. Gerçekten böyle! Askeri psikoloji ile ilgili özel literatürleri okuyun. Buna kendiniz de ikna olacaksınız. O halde Tomris ve Jeanne d’Arc hakkında ne dersiniz sorusu ortaya çıkar? Doğru, onlar çocuklarını korumak için silah aldılar, vatanı korumak için böyle yaptılar.

Neden tüm devletlerde “Ana Vatan” ifadesi kullanılır? Neden Baba Vatan denmez? Vatanı yöneten babalar değil mi? Neden “Ana dili” denir? Bu dili babalar da konuşuyor değil mi? Peygamberler erkekti ve anneleri çok yücelttiler. Kutsal kitapların hepsinde “Cennet annelerin ayakları altındadır” denir. Herkes cennete gitmeyi hayal eder. Demek ki hepimiz annelerin ayakları altında olsak değer. Anne yüce ve kudretli varlıktır!

Anne sevgi denizidir insan! Ancak bu yumuşak nehirde yüzüp keyif almak yerine, içinde boğulan oğlan çocukları çoğalmış gibi görünüyor bana. Neden sert dünyaya uyum sağlayamıyorlar? Hadi şimdi anne kucağında büyüyen oğlan çocuğu ve onun sonuçları hakkında düşünelim.

Oğlan çocuğu annesinin kucağında büyürse ne olur?
1. Annesinin kucağında büyüyen oğlan yumuşak, sevgiye muhtaç, kadınsı olur ve diğer oğlan çocuklarına katılamaz.

2. Annesinin kucağında büyüyen oğlan ister istemez “Erkekler dünyasına” girmek zorundadır. Çünkü o erkektir! Erkekler dünyası acımasızdır ve orada “Kadın kanunu” geçmez.

3. Annesinin kucağında büyüyen oğlan evlendikten sonra aileyi yönetmekte çok zorlanır ve karısına köle olma tehlikesi her zaman vardır. Aileyi yönetmekte kafası karışan böyle oğlan baba değil, annesinin yanına danışmaya koşar. Ancak artık annenin “Erkek ol, sonuçta” öğütleri geçmez. Çünkü kulakları kadın sesine alışmıştır ve erkekçe sözlere orada yer kalmamıştır. Artık iş işten geçmiştir!

4. Annesinin kucağında büyüyen oğlanın vakar, cesaret, kararlılık, sertlik olmaz; sadece erkeklere değil, kadınlara da sözünü geçiremez. Çünkü kadınsı oğlanı ne erkekler ne de kadınlar saygı göstermez.

5. Annesinin kucağında büyüyen oğlan kendi baba olduktan sonra oğlunun terbiyesini kendisi anlamadan karısının eline bırakır. Sonuçta baba oğul için ikinci sınıf insan olur ve o da danışmak için annesinin yanına koşar. Sonunda “Anne kucağında büyüme” sendromu oğlunda da devam eder ve bu alışkanlık nesilden nesile geçer.

6. Annesinin kucağında büyüyen oğlan babasına saygı göstermez, ondan kaçar, baba vakarını taşıyamaz. Sonuçta oğlan erkeklik özelliklerinden yoksun büyür ve bunun sonuçlarını büyüyünce anlar.

7. Annesinin kucağında büyüyen oğlan daha sonra evlenirse, ondan “Aile reisi” çıkmaz, karısına bağımlı olduğunu fark etmez. Onun kadınsı karakterini fark eden zeki eş, aileyi yavaş yavaş kendi eline alır. Sonuçta anne aile reisi olur.

8. Annesinin kucağında büyüyen oğlan iyi bir uzman olabilir, ancak lider yetişmez. Takımı yönetmek bir yana, kendini bile yönetemez. Dünyanın yarısı erkeklerden oluştuğu için onların dünyasına giremez.

9. Annesinin kucağında büyüyen oğlan büyüyünce “Hayır” demeyi bilmez, neredeyse her zaman “Tamam olur” der sadece. Çünkü çocukluk döneminden itibaren kulaklarında “Tamam olur oğlum” diyen bir kadın sesi yankılanmıştır. Doğal olarak böyle bir genç, “Hayır” kelimesinin hüküm sürdüğü zamanda yerini bulamaz.

10. Annesinin kucağında büyüyen oğlan erkekler tarafından ciddiye alınmaz, kendi fikri yoktur, küçük konularda söz sahibi olur, erkekler arasında fikirleri çoğunlukla dikkate alınmaz, hatta kendi oğluna bile sözünü geçiremez (çünkü o da anne kucağında büyümektedir).

11. Annesinin kucağında büyüyen oğlan huysuz ve saldırgan olur, aileyi bilgiyle değil, güçle yönetmeye çalışır. Eğer kulağına “Ailende karın yönetici” sözü gelirse, eşini kontrol etmek için onu dövme alışkanlığı edinir. Sonuçta karısı ve çocukları gözünde kötü görünür ve itibarı düşer.

12. Baba vakarını görmeyip anne sevgisine bağlı büyüyen oğlan orduya çağrılırsa ve paraşütçüler ordusuna düşerse, komutandan bir tokat yerse, “Annem komutan beni dövdü” diye ağlayarak annesine telefon eder. Babasına aramaz çünkü babadan nasıl bir cevap alacağını bilir.

13. Sevgi bir uyuşturucu gibidir, çocuk onu aldıkça daha fazlasını ister. Büyüyen çocuk sevgiyi de daha büyük ister. Annesinin sevgisiyle büyüyen oğlanı en az bir kere kızdırsa, annesiyle konuşmaz olur. “Sen annesin, bana sevgi vermelisin, sonuçta çocukluğumdan beri beni buna alıştırmadın mı?” düşüncesi oğlanın beynine yerleşir.

14. Tüm oğlan çocukları anne kucağında büyürse, bütün bir toplum bozulur, her alanda lider gerekir ve böyleleri bulunamaz, ülkemizde sözü ve duruşu olan, kararlı, sabit fikirli, cesur, hem ailesini hem vatanını koruyabilen erkekler azalır. Sonunda ülkeyi yetersiz erkekler ele geçirir ve “Kadınlar ülkesi” oluruz. Böyle bir ülkede ekonomi ve siyaset de geriler.

Hangi anneler çocuklarına gereğinden fazla sevgi verir?
Birinci neden. Sert ailede babasından veya annesinden sevgi görmeden büyüyen kız, evlendikten sonra içinde şöyle der: “Çocukluğum zordu, sevgi görmedim, Allah izin verirse çocuklarımı sevgiyle büyüteceğim!”. Gerçekten yeni ev kuran anne buna kesinlikle uyar ve çocuklarını kocasından bile korur. Eğer koca eşine destek olursa, oğlu yukarıda bahsedilen kadınsı özelliklerle büyümeye başlar.

İkinci neden: Babanın ilgisizliği: “Eşim oğlumu da kızımı da idare ediyor, çocuğa sevgi versin ne olur, anne olduktan sonra sevgi verir zaten”. Karşılıklı saygıya dayanmayan aşırı sevgi, giderek çocuğu kontrol edilemez hale getirir ve her türlü çocuğu bencil yapar, inatçı anne bunu düşünmez.

Üçüncü neden: Baba oğlunu azarlarsa, anne hemen çocuğu koruma altına alır ve çocuğunu koruyarak kocasıyla tartışır. Bu durum oğlan çocuğunda anneye sonsuz sevgi, babaya ise kızgınlık oluşturur. Sonuçta babanın sözü bir kuruş değerinde olmaz, çocuklar özellikle oğlan babanın fikrine kulak vermez, söylediklerini yapmaz.

Dördüncü neden. Bu – çocuğa sadece sevgi vermek gerektiği inancıdır. Sevgi güneş ışığı gibidir ve hassas kalbe dokunur. Çocuk kimden sevgi alırsa ona yönelir. En güçlü sevgi annededir. Bu durum çocuk bilinçleninceye kadar devam ederse, baba ikinci sınıf insan olur. Kadın kocasını içtenlikle saygı duyabilir ve onu koruyabilir, ancak farkında olmadan kocasını çocuklarından bezdirir.

Ne yapılmalı?
1. Baba oğlunu azarlarsa, anne oğlunu değil, kocasının yanını tutmalıdır. “Babanı neden üzdün, bir daha böyle yapma” diyerek oğlundan 1-2 gün azarlar gibi davranmalıdır. Bu oğlan çocuğu üzerinde çok etkili olur ve hem babadan hem anneden çekinir hale gelir. Çocuk anne-babadan korkmamalı, çekinmelidir. Çekinmek korkmak demek değildir. Çekinmek psikolojik bağışıklık oluşturan bir faktördür. Elbette korkutmak ile çekinmek arasında büyük fark vardır. Bu ince konuda çok dikkatli olunmalıdır. Çocuk asla korkutularak büyütülmemelidir!

2. Oğlan bir şey sormak için anneye gelirse, “Acele etme, baban ne der acaba” demelidir. Bu durum sürekli tekrarlanırsa, “Annem yine babama gönderir” diye önce babaya başvurur. Baba oğlan çocuğuna erkekçe öğüt verir. Örneğin, oğlan sokaktan dayak yemişse, anne sokağa koşup korumaya gider, baba evde kalır ve “Kendini korumayı öğren, sonuçta oğlan çocuksun” der.

3. Anne sevgisi oğlan çocuğuna güzel bir çiçek gibi sarılıp gösterilmeli ve bu sevgi çocuğa gözdağı verilmemelidir. Sevgi ve saygı yan yana durmalıdır. Çocuğa anne-babayı eşit saygı göstermesi mutlaka öğretilmelidir. Oğlanın babaya olan saygısı annenin oğula olan sevgisiyle asla değiş tokuş edilmemelidir. Çocuk terbiyesinde “Sevgi, saygı ve emek” her zaman birlikte olursa, hayal ettiğiniz mükemmel çocuğu yetiştirmiş olursunuz.

Telegram’da «Zamin»i takip edin!