Bilim insanları organizmanın yaşlanma immün «saatlerini» yarattı

^{Foto: Pixabay}
Bak Enstitüsü ve Stanford Üniversitesi bilim insanları, kanda bulunan bazı proteinlerin analizi temelinde insanın biyolojik yaşını, kalp-damar hastalıklarının gelişme riskini ve yaşam süresini değerlendirmeye olanak tanıyan bir sistem geliştirdi. Araştırma sonuçları Nature Aging dergisinde yayımlandı, diye bildiriyor «Korrespondent.net».

1000 Immunomes projesi kapsamında uzmanlar 96 yaşına kadar olan 1001 kişinin kan örneklerini inceledi. Amaçları, kronik sistemik iltihaplanma belirtilerinin yaşa bağlı olarak nasıl değiştiğini belirlemekti.

Onlar, bağışıklık yaşlanmasının ayrı bir biyobelirteci olan CXCL9 kemokini tanımladı. Bu protein endotelyum tarafından üretilir ve bağışıklık sistemindeki T hücrelerinin aktivasyonuna yardımcı olur. Yaş ilerledikçe sistemik iltihaplanmanın artmasıyla birlikte bu proteinin salınımı da artar, bu da sonunda hücre yaşlanmasına ve kan damarlarının disfonksiyonuna yol açar.

Ancak bazı insanlarda sistemik iltihaplanma belirtileri daha erken, bazılarında ise daha geç ortaya çıkar.
Bilim insanları bilgisayar modellemesi yardımıyla kandaki CXCL9 protein seviyesine dayalı iAge bağışıklık "saati" algoritmasını geliştirmeyi başardı. Program sadece kişinin bağışıklık ve kalp-damar sistemi durumunu değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekteki yaşlanma hızını önceden tahmin etmeye de yardımcı olur.

Araştırmacıların ifadelerine göre, iAge sistemi iltihap yükünü ölçer ve yaşlanmayla ilişkili birçok hastalığı tahmin eder, bağışıklığın yaşa bağlı azalmasını ve uzun ömürlü bireyler hakkında bilgi verir.
Onlar, iAge temelinde bağışıklık azalması sonucu ortaya çıkan yaşa bağlı çeşitli hastalık risklerini belirlemenin yeni bir yöntemini geliştirebileceklerine inanıyor.

Daha önce Amerikalı bilim insanları insan ömrünü 100 yıla kadar uzatma yöntemini belirlemişti. Bilindiği üzere, insanın uzun ömürlü olmasında sadece genler değil, yaşadığı yer de etkili olur. Telegram’da «Zamin»i takip edin!